Batman'da kayıp yakınları, İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi öncülüğünde, iki yıl önce Dersim’de ortadan kaybolan ve o günden bu yana kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku için bir araya geldi. 555. haftanın buluşmasına Batman Kadın Platformu da destek verdi. Açıklamayı İHD Batman Şubesi Eş Başkanı Rumeysa Deniz Kaya gerçekleştirdi.
'Tepkiler üzerine şüphelinin ifadesi alındı'
Gazete Duvar'dan Metin Yoksu'nun haberine göre, Kaya, “Bu hafta Gülistan Doku'nun akıbetini sormak için bir araya geldik. 5 Ocak 2020 tarihinde Dersim'de kaybolan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Gülistan'ın ailesi, arkadaşları ve insan hakkı savunucuları Gülistan'ın akıbetini sormak için çeşitli eylemler yaptı. İlgili mercilere defalarca başvuruda bulundu. Buna rağmen hem adli hem de idari mekanizmalardan Gülistan'ın akıbeti ile ilgili hiçbir cevap alamadı. Şüpheliler hakkında etkin bir soruşturma yürütülmedi. Gülistan'ın kaybolması olayındaki baş şüpheli Zaynal Abarakov'un ifadesi bile ancak tepkiler üzerine olaydan günler sonra alındı" dedi.
‘Şahıs emniyet mensubu olmasaydı prosedür bu şekilde mi olacaktı?’
Zaynal Abakarov hakkında etkin bir soruşturulma yapılmadığına dikkat çeken Kaya, "Henüz soruşturma tamamlanmadan ve evde kriminal inceleme yapılmadan, 7 Mart 2020 tarihinde baş şüpheli Zaynal Abakarov'un üvey babası, eski polis Engin Yücel'in evlerine taşınmasına engel olurken süpürge makinesinin kırılmasına neden olduğu gerekçesiyle abla Aygül Doku hakkında 'mala zarar verme' iddiasıyla dava açıldı. Şüpheliler ilk günden bu yana hiçbir şekilde şüpheli sıfatı görmedi. Bunlara ilişkin işlem yapılmadı. Şahıs eğer emniyet mensubu olmasaydı, prosedür bu şekilde mi olacaktı?" diye sordu. Dersim'de her yerde kamera olduğuna vurgu yapan Kaya, "Telefon sinyalleri ve MOBESE kayıtlarından yer tespiti rahatlıkla yapılabilirken Gülistan'ın bulunamaması kabul edilemez. Aradan geçen 1050 güne rağmen bu olayın aydınlatılmamış olması sorumlular açısından büyük bir utanç kaynağı ve ağır bir insan hakkı ihlalidir. Her koşulda vatandaşın yaşam hakkını korumak bir devletin en önemli görevi ve en temel sorumluluğudur" ifadelerini kullandı.