Samsun’un Çarşamba ilçesine bağlı Eğercili mahallesinde konuşlandırılan Biyokütle Elektrik Santrali'nde (BES) dava süreci devam ediyor. Dün 4. bilirkişi heyetinin inceleme yapmak için gelmesine vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri Eğercili BES önünde bir araya gelerek tepki gösterdi. CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, "Bu dava Çarşamba ovasının kurtarılması davası, o nedenle bunun böyle bilinmesini bütün kamuoyunun sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin bu davaya sahip çıkması lazım" dedi.
"BURANIN YETİŞTİRDİĞİ TARIMLA SAMSUN DOYAR"
Eğercili mahallesi yöre halkından Hamiye Kaşıkçı, "Bu santralin bu köyün içeresinde olmasına karşıydım, yine karşıyım. Neden derseniz buradaki insanlar, akrabalarım var. İnek yapıyorlar, sebze yapıyorlar, ama hiçbir verim alamıyorlar. Santrale karşıçıkmadık, yerine karşıçıktık. Bizi hiçbir zamana dinlemediler. Koskoca Çarşamba ovamız, buranın yetiştirdiği tarımla inanın Samsun doyar" diye konuştu.
Eski Samsun Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hayati Tosun şunları söyledi:
"Özellikle büyük ovaların korunma projesini bu konuda kanun çıkartan iktid ar bugün kendi ovalarının korunmamasıyla ilgili her projeye destek veriyor. Bugün tarımda önemli bir ovamız Çarşamba, delta ovası her şeyiyle, bir taraftan yeşil ırmağıyla, insanların bir taraftan hayat pahalılığından, bir taraftan üretimden enflasyondan şikâyet ettiği ortamda tarım topraklarının, toprakların, havanın, insan yaşamının görmezden gelinmesi çok büyük bir suç. Bu suça seyirci kalmak ayrıyeten bir suç. Hele ki bugün içeride 4. bilirkişi heyeti giriyor. 3 tane bilirkişi heyeti beğenilmedi ki, 4. heyeti getiriyorlar? Kararın bir an önce vatandaşın lehine, Samsun lehine, tarımın lehine, insan sağlığı, geleceğimizin lehine olmasını bekliyoruz."
"RANT SAĞLIYOR VE BULUNDUĞU BÖLGEYİ KİRLETİYOR"
Samsun demokratik kitle örgütleri adına konuşan Metin Teletar şunları söyledi:
"Eğercili Biokütle Santrali önündeyiz, bilirkişiler şu anda içeride incelemelerini sürdürüyorlar. Taktir edersiniz ki, bu tür santraller Çarşamba Ovası gibi değerli bir ovanın içerisinde olmaması gerektiğinden buraya davalar açılıyor. Bizlerde tüm demokratik kitle örgütleri olarak santrallerin ovamıza kurulmaması için gereken mücadeleyi veriyoruz. Bundan önce de Samsun halkı, Tekkeköy’de kurulan Mobil Santral'e de duyarlıydı, yürüttüğü mücadelesi başarıyla sonuçlanarak yapılmaması sağlandı. Bugün de aynı yolda ilerlemeyi hedefliyoruz. Ülkenin kurulu gücüne baktığımız zamanda öyle ufak tefek santrallerle herhangi bir katkı verildiği düşünülemez. Türkiye’nin kurulu gücü çok yüksek artık, ana santraller bu işi rahatlıkla görebiliyor. Sadece bunlar rant sağlayan ama bulunduğu bölgeyi kirleten santraller olarak tanıyoruz."
"HAKLIYIZ ÇÜNKÜ ÇARŞAMBA OVASINI KATLETMEYE ÇALIŞTILAR"
Çarşamba SOL Parti İlçe Başkanı Gökhan Törener şunları söyledi:
"Yapımına 2019 yılında başlanan hakkında 2 defa kapatma kararı olan ama Danıştay tarafından bu karar sonradan çeşitli oyunlarla bozulan Eğercili BES önündeyiz. Daha önce 3 kez bilirkişi heyetinin geldiği ama her seferinde bilirkişi heyetinin eksikliğinden dolayı yeni bir heyetin atandığı alandayız. Bugün mücadeleye başlayalı 4 yılı geçti. Samsun halkı, yöre halkı, demokratik kitle örgütlerinin bütün temsilcileri bu mücadelenin peşindeyiz. Haklıyız çünkü birileri depo ruhsatıyla inşaat yaptılar. Haklıyız çükü yeraltı sularını devletin kurumlarından izin almadan kullandılar. Haklıyız çünkü halk sağlığını hiçe sayan projelerini kendilerinden uzağa kurmaya çalıştılar. Çarşamba ovasını katletmeye çalıştılar. Bizlerde en başından beri bütün halk yapılarıyla birlikte, bütün demokratik kitle örgütleriyle birlikte olayın karşısındayız. İnanıyoruz ki, buradan yine zaferle ayrılacağız. Biz bu santrali ve ülkeyi, halkı zarar uğratan, ranta hizmet eden bütün projeleri biz ülkemizden göndereceğiz. Mücadeleden, mücadeleye destek veren TMMOB’a, Çarşamba Çevre Eğitim Derneğine ve yöre halkına çok teşekkür ederiz. Bizler bu mücadeleyi başaracağız."
"YAKINDAKİ ORMANLARA YASAL KESİM İZNİ VERİLİYOR"
CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ ise şunları söyledi:
"Şu anda Çarşamba Eğercili BES önündeyiz. Hepinizin bildiği üzere 2019 yılında ilgili kamu kuruluşlarının doğaya sahip çıkmamasıyla faaliyete geçen, 2020 yılından beri mücadele yürüttüğümüz bir tesisin önündeyiz. Bu tesis hepimizi bildiği üzere, Biokütle Elektrik Santrali olarak geçiyor. Günde 638 ton biokütle yakıyor. Biokütlenin ne olduğu yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi elde etmeye dair kanununla çok net tanımlanmış, sadece orman atıkları, ağaç atıkları, bitkisel atıklar değil aynı zamanda sanayi arıtma çamurlarından, eski araba lastiklerinden elde edilen ürünlerde aslında biokütle sayılıyor, bunu herkes biliyor. Bu tesisin günde 38 ton kül çıkarttığını ve yakın alandaki bu 15-20 dakika içerisindeki 10. kamyon, yakın bölgedeki ormanların hızla yasal kesim izinleriyle tüketildiğini sahadaki yakın civardaki, sap, saman, ağaç, tarımsal atıkların, burayı beslemeye yetmeyeceğini bulunduğumuz bölge atık atmak açısından söylüyorum; Yeşil Irmağın batı yakasındayız. Çarşamba ovasının Yeşil Irmağın batısında kalan alandayız, bu alan maalesef Samsun hava alanından Tekkeköy’den Yeşil Irmağa kadar artık bu tür kirletici sanayi tesislerinin terk edilmek üzere.
"TÜRKİYE'NİN BU DAVAYA SAHİP ÇIKMASI LAZIM"
Eğer bu davayı kaybedersek, yani Samsun valiliğinin ÇED gerekli değildir kararına iptali davası bu, yerel mahkemede iki kez, kazandığımız Danıştay tarafından şirket lehine jet hızıyla iki defa bozulan bir davadan bahsediyoruz. Bu dava sadece BES davası değil. Bu dava aslında Çarşamba ovasının korunması davası, bu dava aynı zamanda yine bu tesise ait 140 dönümlük alandaki atık depolama sahasındaki kemirgenlerin, sürüngenlerin birçok haşeratın ovaya yayılmasının engellenmesi davası, bu dava Çarşamba ovasının kurtarılması davası, o nedenle bunun böyle bilinmesini bütün kamuoyunun sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin bu davaya sahip çıkması lazım çünkü kendi ovasına sahip çıkmayan AKP iktidarı Afrika’da, Sudan’da çöl ikliminde tarımsal yatırım şirketleri kurarak en azından bizim bildiğimiz geçen 3 yıl içerisinde sadece Sudan’da ki bir projeye 10 milyon dolarımızı gömdüğünü biliyoruz çünkü Meclis tutanaklarına yansımış, biz AKP iktidarının Afrika’da tarımsal maceraya girmek yerine ovalarımıza sahip çıkmasını talep ediyoruz bu dava üzerinden."