İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mersin'de PKK ve Abdullah Öcalan lehine slogan attıkları gerekçesiyle gözaltına alınanlara polis aracında "Ölürüm Türkiye'm" adlı şarkının dinletilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Yerlikaya, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda kolluk uygulamaları ve insan haklarının korunması hususunda bilgilendirme yaptıktan sonra milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bakan Yerlikaya, şarkının dinletilmesinin gözaltına alınanları üzmek veya kırmak amacıyla yapıldığına inanmadığını belirtti. Şarkının kendisini son derece duygulandırdığını ve yüreğini kıpır kıpır ettiğini ifade eden Yerlikaya, "Türkiye'm şarkısı bugün hepimizi, bu salonda bulunan herkesi coşkulandırır. Bunun kesinlikle savcının talimatıyla gözaltına alınan insanları üzmek, kırmak için yapıldığına inanmıyorum" dedi. Ayrıca, bu şarkının bazı insanlar için rahatsız edici olmasından üzüntü duymadığını dile getirdi.
Yerlikaya, DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık'ın "valilerin kendileriyle diyalog kurmadığı" yönündeki değerlendirmesine cevap verirken, valilerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve milleti temsil ettiğini vurguladı. Kendisi de bir dönem valilik yapan Yerlikaya, valilerin her zaman hukuk çerçevesinde hareket ettiğini ve sorunları çözmek için iletişim kurduklarını belirtti.
Mersin'de PKK ve Abdullah Öcalan lehine slogan atan kişilerin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Yerlikaya, bu kişilerin sadece halay çekip Kürtçe şarkı söylemediklerini, suç teşkil eden eylemlerde bulunduklarını ifade etti. "Keşke sadece halay çekip, AK Parti hükümetlerimizin getirdiği serbestlik ortamında Kürtçe şarkı söylüyor olsalardı ama duyduklarımız, kayıt altına giren ve adliyeye intikal eden meseleler hiç de öyle değil" dedi. Yerlikaya, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve bu tür eylemler karşısında yasal işlemlerin yapılmasının doğal olduğunu vurguladı.
Bakan Yerlikaya, ayrıca bankaların kredi kullanmak isteyen vatandaşlardan aldığı yüksek ücretler ve ek masraflar konusunda da vatandaşları bilinçlendirdi. Bankaların kredi tahsis ücreti, ipotek tesis ücreti ve komisyon bedelleri gibi çeşitli masraflarla vatandaşı zor durumda bıraktığını ifade eden Yerlikaya, vatandaşların bu tür durumlarla karşılaştıklarında haklarını aramaları gerektiğini belirtti. TÜDER Başkanı Levent Küçük de bankaların yasaların etrafından dolaşarak çeşitli masraflar çıkardığını ve vatandaşların bu tür uygulamalara karşı şikayette bulunmalarının önemli olduğunu vurguladı.