Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidara gelince Cumhurbaşkanlığı’nın lüks uçak filosunu satacağını söyleyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Erdoğan, “Neymiş, uçakları satacakmış. Dünyayı dolaşacaksın, neyle, tarifeli uçaklarla mı? Trene binersin, otobüslerle beraber seyahat edersin. Ondan sonra da ‘ben muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağım’ dersin, Atatürkçüsün ya. Anlamaz. Ama iyi bir vergi memuru olduğunu söylüyor. Oradan topladığı paralarla tarifeli uçağa binecekmiş, hayırlısı olsun. Sen bu kafayla daha çok gidersin” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, yeni yönetim sisteminin ilk cumhurbaşkanlığı görevinde üçüncü, doğrudan milletin oyuyla cumhurbaşkanı seçilişinin ise yedinci yılının tamamlanacağını söyledi. Erdoğan, AKP’nin kuruluşunun da 20. yıl dönümü olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, “Sırtını karanlık mahfillere dayayarak efelenenler, sandıkta dersini alırken, milletimiz bizi hep iktidarda tutarak itimadını gösterdi. Özellikle son 8 yıldır; ülkemizin, partimizin ve şahsımızın da yaşadığı kesintisiz saldırı sürecinden, milletimizden aldığımız güç ve destek sayesinde dimdik çıkmayı başardık” dedi.
'Yurt dışındaki altınlarımızı getirmiştik'
Erdoğan’ın ekonomik krizle ilgili olarak, “Kur üzerinden faizleri ve enflasyonu yükselterek, ekonomik krizlerin altında ezmek için defalarca atağa kalktılar. Yurt dışındaki altınlarımızı ülkemize getirmek ve döviz rezervlerini güçlendirmek suretiyle, hazırlığımızı önceden yapmıştık” demesi dikkat çekti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Güya ağaç diyerek yola çıktılar: Fitili ilk Gezi olayları ile ateşlediler. Batılı medya kuruluşlarının canlı yayın yaptığı ayak üstü bin yalananın söylendiği olayları hatırlıyorsunuz değil mi? Güya ‘ağaç’ diyerek, ‘çevre’ diyerek yola çıktılar. İşi ülkemizin tüm kalkınma projelerinin durdurulması, istiklalini ve istikbalini temsil eden milli politikalarından vazgeçilmesi talebine kadar götürdüler. Biz buradaki oyunu gördük. Kararlı bir duruş sergileyerek tuzağı bozduk.
Çevirmedikleri fırıldak kalmadı: Ardından FETÖ’nün emniyet ve yargı içindeki militanları üzerinden; 17/25 Aralık kumpasını devreye soktular. Montajların, yalanların havada uçuştuğu kumpası da milletimizle birlikte boşa çıkardık. CHP’nin borazanlığını yaptığı bu süreci, seçimleri gölgelemek için kullanmaya çalıştılar. Çevirmedikleri fırıldak kalmadı. Milletimizin dirayeti ve kararlığı sayesinde her iki seçimde de hüsrana uğradılar. Sonra PKK sahne aldı. Bazı il ve ilçelerimizde çukurlar kazarak, masum insanları canlı kalkan olarak kullanarak, kendilerince bir senaryo uyguladılar. Milletimizle omuz omuza vererek teröristleri açtıkları kuyulara gömdük. Sınırlarımız içinde başaramadıkları tezgahı sınır ötesinde kurmaya kalktılar. DEAŞ'ından PKK/PYD'sine kadar bulundukları yerde tepelerine bindik ve sınırlarımızı güvenli hale getirdik. 5. yıl dönümüne ulaşacağımız, 15 Temmuz darbe girişimi; FETÖ eliyle gerçekleştirilen, geniş bir şebekenin arkasında bulunduğu, tarihimizin en büyük ihanet kalkışmalarından biridir. Bu alçak kalkışmayı, darbecilere göğüs gererek, sabahın ilk ışıklarıyla akamete uğrattık.
Hazırlığımızı yapmıştık: Ülkemize diz çöktürme, milletimizi pes ettirme, karanlık senaryolarını hayata geçirme gayretleri, bu kutlu mücadelelere rağmen sona ermemiştir. Türkiye’yi rayından çıkarmayı başaramayanlar daha sinsi yol ve yöntemlere yöneldiler. Yeni hedef ekonomimizdi. Kur üzerinden faizleri ve enflasyonu yükselterek, ekonomik krizlerin altında ezmek için defalarca atağa kalktılar. Yurt dışındaki altınlarımızı ülkemize getirmek ve döviz rezervlerini güçlendirmek suretiyle, hazırlığımızı önceden yapmıştık. Bu ilave tedbirler, uyguladığımız güçlü ekonomi politikası sayesinde bu süreci de en az hasarla atlattık.
Gezi olaylarındaki amaç neyse...: Elbette sıkıntılar yaşadık, ama hedeflenen sonuç ile hasar arasında dağlar kadar fark var. Gezi olaylarındaki amaç neyse, ekonomimize yönelik saldırılardaki amaç da odur. Çukur eylemlerindeki hedef neyse, enflasyon üzerinden kurulan oyun da odur. 15 Temmuz’un gerişindeki sinsi gaye ile ekonomimizi krize çıkma hedefi de aynıdır. Saldırılara ve tuzaklara hangi karşılığı vermişsek ekonomide de aynı mukabeleyi ortaya koyduk.
Sürecin geride kalmasını sağladık: Salgın döneminde, bu tuzakları kuranların, ne kadar kırılgan bir yapıya sahip oldukların açıkça göstermiştir. Gelişmiş ülkeler bile bu dönemde bocalarken; doğru, kararlı, hızlı, etkin, sağlık gıda ve kamu güvenliği yönetimimizle herkesten ayrıştık. Devletimizin tüm imkanlarını, milletimizin emrine vererek en az mağduriyet ve en çok kazançla bu sürecin geride kalmasını sağladık.
İlave destek adımları da atabiliriz: Yatırım, üretim, istihdam, ihracat büyüme odaklı destek, teşvik politikalarımızla, bırakınız gerilemeyi herkesten daha ileri bir seviyeye ulaştık. Önce vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini, refahını sağlamak mecburiyetindeyiz. Salgının küresel düzeydeki seyrine, ekonomideki gelişmelere ve diğer hususlara bakarak milletimiz için ilave destek adımları da atabiliriz. Özellikle gençlerimize sesleniyorum. Müsterih olun. Bu ülkedeki hiçbir birey, hiçbir insanımız sahipsiz değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2023 hedefleri ile, 2053 vizyonu ile, 19 yıllık emeğimizin ürünü güçlü altyapısı ile son bir asırdaki en güçlü yürüyüşünü gerçekleştirmektedir. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteği ile zaferle neticelendireceğimize inanıyorum.
2023 seçimleri için hazırlanıyorlar: Dünyanın siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri olarak en güçlü ülkeleri arasına girmek için önümüzdeki 2023 virajını kazasız belasız dönmemiz gerekir. 2023 seçimleri çok önemli hale gelmiştir. Karşımızdakiler de bu durumun farkındalar, tüm güçleri ile 2023 seçimleri için hazırlanıyorlar. Bunca zamandır, Türkiye’ye diz çöktürememenin öfkesi içinde olanlar, önümüzdeki seçimlerle ilgili niyetlerini gizleme gereği dahi duymuyorlar.
Terör örgütlerinden, asırlık acılara, ekonomik tetikçilikten, gizli ambargolara kadar her konuyu kullananlar seçimler için muhalefete de açık çek vermiş gözüküyorlar. Muhalefetin giderek pervasızlaşan, çirkinleşen, özellikle arsızlaşan, buram buram kin ve nefret kokan üslubu 2023 ile ilgili telaşlarını da ele veriyor.
Freni patlamış kamyon gibi gidiyorlar: Milletimizin geçmişini çok iyi bildiği için, ülke yönetiminden ısrarla uzak tuttuğu bu faşist zihniyeti, bu karanlık projenin sözcülüğüne bunlar soyunmuştur. Bu kesimin aktörleri tüm terör örgütlerinin; Avrupa’dan Amerika’ya kadar her yerdeki yeminli Türkiye düşmanlarının desteğine layık olmak için canhıraş bir uğraş içindeler. Kurdukları yalan ve iftira dünyasını tek hakikat gibi herkese dayatmaya çalışıyorlar. Yalanı ne kadar büyük söylerlerse, inandırmasının da o kadar kolay olacağı telkinine öylesine iman etmiş durumdalar ki freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağıya gidiyorlar. Eninde sonunda hak ve hakikat duvarına çarparak kendilerine gelecekler.
AK Parti teşkilatları olarak milletimizle gönül bağımızı güçlü tuttuğumuz müddetçe bunların yalan, inkar, iftira çarpıtma siyaseti kök salamaz, karşılık bulamaz. Türkiye’nin kaderi ile AK Parti’nin kaderinin bütünleştiği ifademiz sıradan bir siyasi argüman değil hakiki tespittir.
Seçimlere kadar önümüzde yaklaşık 2 yıllık bir vakit var. Sizlerden, bu vaktin her gününü her anını; en verimli, en etkili en dolu şekilde değerlendirmesini istiyorum. Büyük kongresini yapmış; il, ilçe, belde teşkilatları, genel merkez yönetimini oturtmuş bir parti olarak, beklemeyi gerektirecek hiçbir ajanda kalmadı.
Vebalin altındayız: Yoğun bir vebalin altındayız. Hassasiyetimiz çok çok önemli. Çalışmak, daha çok çalışmak ve sonunda başarmak dışında bir alternatifimiz yoktur. AK Parti teşkilatlarının yanında, Meclis’te Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Kabinesi olarak bu imtihandan da alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum.
Meclis ara veriyor. Meclis’in ara vermesi ile birlikte hepimiz arazide olacağız. Meydanlarda olacağız. Ve şunu hatırlatacağım. Arazide yapacağımız çalışmaların raporları genel merkeze kesinlikle raporlayacağız. Grup Başkanvekillerine raporlayacağız. Hangi arkadaşlarımız, ne kadar çalışma yaptı, nasıl çalışma yaptı hangi ilimizin durumu nedir ne değildir, alacağız. Yoksa bir turistik seyahat olarak, illerimize gideceksek nafile.
Avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz: 2023’e eğer karalı bir şekilde hazırlanacaksak, bizim için şurada son iki durak vardır. 2021’dir, 2022’dir. 2023 tamamen seçim yılıdır. Bu çalışma ile birlikte biz istikametini kaybetmiş, avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz.
Dünyayı dolaşacaksın, tarifeli uçaklarla mı?Neler söylediğini görüyorsunuz. Neymiş, uçakları satacakmış. Senden öncekiler de bunu söylerdi. Devlet yönetmenin ne anlama geldiğinden senin haberin yok. Uçakları sattığın zaman devleti yönetmiş mi oluyorsun? Dünyayı dolaşacaksın, neyle, tarifeli uçaklarla mı? Yarış edeceksin, neyle? Tarifeli uçaklarla mı? Trene binersin, otobüslerle beraber seyahat edersin. Ondan sonra da ‘ben muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağım’ dersin, Atatürkçüsün ya. Anlamaz. Ama iyi bir vergi memur olduğunu söylüyor. Oradan topladığı paralarla tarifeli uçağa binecekmiş, hayırlısı olsun. Sen bu kafayla daha çok gidersin.
Milet ittifakının diğer üyeleri de bunlardan farklı değil, zaten, aynı. Bunlardan bir şey olmaz. Eşeği sağlam kazığa bağla ki ondan sonra Allah’a emanet edelim. Tedbiri almamız lazım. Meclis ara veriyor, kapı kapı dolaşmak mecburiyetindeyiz. Kabine üyelerimiz, milletvekili arkadaşlarımız, bakan yardımcılarımız, hep beraber çok çalışacağız, durmak yok, yola devam."
Avara kasnak nedir?
Avara kasnak, bir kayış tarafından çevrilen, kasnaklar içinde güç aktarmayan, kayışın gerginliğini sağlayan kasnaktır. Amacı sürtünme kuvvetini artırarak daha fazla güç artırılmasını sağlamak olan mekanizmanın ana parçasıdır. Günlük dilde monoton, kendini tekrar eden işler ve sözler için kullanılır.