Sivas İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Selçuklu Okçuluk Kulübü’nün iş birliğiyle ‘Sivas Okçuluk Ekipmanları Üretiyor’ projesi hazırlandı.
Proje kapsamında, geçmişte Türkler'in akçaağaç, manda boynuzu ve aşil tendonlarıyla ürettiği organik yayların da yapılması kararlaştırıldı. Yaklaşık 4 yıl sonra şekillenecek yayların çalışmalarına başlayan kurs hocası 47 yaşındaki Bülent Öztürk, sürecin zaman ve sabır istediğini belirterek, "3 yıldır bilfiil yay yapımıyla ilgileniyorum. Şu an hem geleneksel usulde lamine Türk yayı imal ediyoruz, hem de yine geleneksel usulde organik yay imalatı için AR-GE çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Malzemelerimizi temin ettik, çalışmalarımızın bir kısmını tamamladık, inşallah en kısa zamanda bu yaylarımızın da çalıştığını hep birlikte göreceğiz. Organik yay, dediğimiz şey çok uzun yapım süreleri olan, manda boynuzu, hayvanların tendonu ve akçaağacın bir araya gelmesi, Mersin ve morina balığının hava kesesinden alınan tutkallar kullanılarak yapılmış organik bir Osmanlı yayıdır" diye konuştu.
'Şimdiye kadar edindiğimiz bilgileri öğrencilerimize aktaracağız'
Organik yay yapımını bilen usta bulunmadığına değinen Öztürk, "Yayın yapımı çok zor ve uzun zaman alan süreç. Yapımı hakkında soru soracağımız, bilgi alışverişi yapacağımız, bir sorunla karşılaştığımızda bize fikir verebilecek bir ustamız önümüzde yok. Türkiye'de çok nadir kişiler bu işle uğraşıyor. Çünkü yayın yapımı için gerekli malzemeleri temin etmesi oldukça sıkıntılı. Eskiden hayvancılık daha fazla olduğu için boynuz, tendon temin etmek daha kolaymış. Ayrıca şu anda bunda kullanılan tutkal dünyanın en nadir balıklarından birinin hava kesesinden geliyor. Onu da temin etmek aşırı zor olduğu için bu süreç günümüzde artık biraz daha zor ilerliyor. Organik bir yayın yapımı 3-4 yılı buluyor. Daha iyisini yapmak isterseniz ne kadar çok beklerse o kadar iyi tabi ki. İşte bu noktada Sivas İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Selçuklu Okçuluk Kulübü'nün iş birliğiyle hazırlanan bir proje var. Biz de bu projeye dahil olduk. Bu projeyle birlikte şimdiye kadar edindiğimiz bilgileri öğrencilerimize aktaracağız, onlarla birlikte çalışmalar yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
'Hayran kalınacak eserlerimiz var'
Gençlerde son dönemlerde okçuluğa ilgi olduğunu vurgulayan Bülent Öztürk, "Bugün Endonezya’da, Macaristan’da, Polonya’da, Kore'de dünyanın birçok yerinde Osmanlı Türk yayları üretiliyor. Bizim yayımız yabancılar tarafından üretiliyor. Son zamanlarda bizde de yapılmaya başladı. İnşallah daha geniş kitlelere ulaşır. Hem biz bu camia için katkılar sağlamış oluruz hem de gençlerin önünü açmış oluruz. Gençlerden çok büyük ilgi var bu spora, yapımına da çok büyük ilgi var. Gençler sadece ok atmak yay kullanmak istemiyor, aynı zamanda kendi okunu ve yayını kendisi yapmak istiyor. Kendi organik yayını kendisi yapmak istiyor. Bakıyor, araştırıyor, inceliyor, öğreniyor. Hayran kalınacak eserlerimiz var, bugün müzelerimizde olan. Bizim, öğrencilerimizin incelediği hayran kalınacak oklar var. Şimdiye kadar yay kullanmak isteyen, ok atmak isteyen öğrencilerimiz malzemelerini birkaç sene öncesine kadar yurt dışından temin ediyorlardı. Artık biz kendi ürünlerimizi insanımıza ulaştırmaya başladık. Artık bayağı talep görmeye başladık" dedi.