Gebzeli metal işçisinin 'bayram' mektubu

Gebze'de çalışan bir metal işçisi 'bayram' mektubu yazdı: Bu duyguyla yaşamak korkunç bir şey. İşten atılmalar bu kadar kolay olmamalı, hatta yasak olmalı.

Ekonomik krizle birlikte, alım gücü düşen işçiler üstüne bir de işten çıkarılma korkusuyla yaşamak zorunda kalıyor. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 6 bin liraya dayanmışken, açlık sınırı asgari ücretin üzerindeyken, özellikle kirada oturan bir aile için geçinmeye çalışmak adeta ip üzerinde yürümeye benziyor.

Gebze'de bir metal fabrikasında çalışan bir işçi, yaşadığı zorlukları anlatan bir mektup kaleme almış. Evrensel'de yayımlanan mektupta işçi, "Yaşım ilerliyor, gücüm giderek azalıyor, emekli olmaya da daha çok var. Son zamanlarda işlerde bir yavaşlama var, sürekli bir işten çıkarılma kaygısı yaşıyoruz. Bu duyguyla yaşamak korkunç bir şey." diyor ve ekliyor, "İşten atılmalar bu kadar kolay olmamalı, hatta yasak olmalı."

İşte Gebzeli metal işçisinin o mektubu:

Gebze’de bir metal fabrikasında çalışıyorum. Çalıştığımız fabrika sendikalı. 20 yıla yakın işçilik yapıyorum. Evliyim, eşim çalışmıyor. Kirada oturuyoruz 3 çocuğum var. Çocuklar büyüyor masrafları sürekli artıyor. 2’si okula gidiyor. Her şeyi istiyorlar telefondu bisikletti. Arkadaşlarında varsa onlar da özenip istiyorlar. Şimdi yıllık izindeyiz bayram da geldi. Bir yere gidemedik. Evde boya badana yaptık. Akrabalarla kurbana girecektim, hisse başı 2000 lira düşünce kurbanda kesemedik. Tavuk etine devam edeceğiz.

Arada BİM’den kıyma alıyoruz. Dedim ya çocuklar gördüklerini istiyorlar bir taraftan haklılar da mecburen bazı şeyleri alıyoruz. En azından yemek seçmiyorlar. Maaş yetiyor mu tabii yetmiyor, yükleniyoruz kredi kartına. Kredi kartı borcu ödemekten daraldım. Son zamanlarda sinirli olmaya da başladım. Bazen çocuklara bağırıp çağırıyorum. Senetle satış yapan mağazalar var oralardan alışveriş yapmaya başladık. 20 yıldır kullandığımız çekyatları yenilemek zorunda kaldık, senetle aldık.

Fabrikada canımız çıkıyor, sürekli fazla mesai yapmaya çalışıyorum. Fazla mesaide çok yoruyor sosyal hayatımız hiç yok gibi. Televizyon yetiyor bize ailece yaptığımız pek bir şey yok fabrikadaki arkadaşlarla düzenli halı saha maçı yapıyoruz, arada bir de balığa gidiyoruz.

Koca yaz geçti ailece pikniğe bile gidemedik. İnsan eşini, çocuğunu alıp dostlarıyla piknik yapmak istiyor yapamadık, insan üzülüyor. Eşimin durumu daha zor. Ben en azından bir şeyler yapıyorum, o neredeyse hep evin içinde, ev işleriyle çocuklarla uğraşıyor.

Yaşım ilerliyor, gücüm giderek azalıyor, emekli olmaya da daha çok var. Son zamanlarda işlerde bir yavaşlama var, sürekli bir işten çıkarılma kaygısı yaşıyoruz. Bu duyguyla yaşamak korkunç bir şey. İşten atılmalar bu kadar kolay olmamalı, hatta yasak olmalı. Bir de temmuz ayından bu yana vergi dilimini aştık diye maaşımızdan en az 300 lira vergiye kesilmeye başlandı. Zamlar yetmiyormuş gibi vergi kesintisi de arttı. Bayramda akrabaları dolaştık sonrada evdeyiz. Eskiden dayanışma vardı herkes birbirine yardımcı olmaya çalışırdı şimdi herkes kendi derdinde. Bu da kötü bir şey. Yine de herkese iyi bayramlar.

Türkiye Haberleri