Gazeteciler kendileri için eylemde: "Geçinemiyoruz Haberiniz Olsun"

İzmir'de gazeteciler, "Evine girecek ekmeğin derdine düşmüş bir gazeteciden iyi haber bekleyemezsiniz" diyerek gazete patronlarına seslendi.

Gazeteciler, uzun bir aradan sonra hakları için topluca bir araya gelerek ekonomik sorunlarını protesto etti.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi öncülüğünde düzenlenen yürüyüş, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerindeki ÖSYM binası önünden başlayarak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar sürdü.

Yürüyüşte, "Geçinemiyoruz, haberiniz olsun" pankartı taşındı ve "Krizin bedelini patronlar ödesin" ile "Maaşlar dipte enflasyon zirvede" dövizleri açıldı. Gazeteciler, "Dolu haber boş cüzdanla yapılmaz" sloganıyla gazete sahiplerine seslerine seslendi.

Yürüyüşün ardından TGS İzmir Şubesi Başkanı Nil Kahramanoğlu, basın mensuplarının yaşadığı zorlukları ve hükümetin ekonomik politikalarını eleştiren bir açıklama yaptı.

"KARIN TOKLUĞUNA BİLE ÇALIŞMIYORUZ"

Türkiye'nin ağır bir ekonomik kriz yaşadığını ve bu krizden gazetecilerin de olumsuz etkilendiğini belirten Kahramanoğlu, “Yılın başında asgari ücret seviyesine getirilen maaşlarımızla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Aldığımız yemek ücretleriyle 10 gün yemek yiyemiyoruz. Yani karın tokluğuna bile çalışmıyoruz,” dedi.

Gazetecilerin açlık ve yoksulluk haberlerini yaparken, kendi ekonomik sıkıntılarına dikkat çeken Kahramanoğlu, “Evine girecek ekmeğin derdine düşmüş bir gazeteciden iyi haber bekleyemezsiniz. Ev sahibinden gelecek telefondan, elektrik-su faturasına bakmaktan korkan gazeteciden özverili çalışma bekleyemezsiniz” şeklinde konuştu.

Açıklamanın tam hali şu şekilde:

"Türkiye ağır bir ekonomik kriz yaşıyor. İktidar her ne kadar bu krizi kabul etmese de özellikle son iki yıldır ciddi bir yoksullaşma yaşandı. Elbette bu yoksullaşmadan gazeteciler de nasibini aldı. Biz gazetecilerin ortalama ücretleri, açlık sınırına hatta onun da altına geriledi. Yılın başında asgari ücret seviyesine getirilen maaşlarımızla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Aldığımız yemek ücretleriyle 10 gün yemek yiyemiyoruz. Yani karın tokluğuna bile çalışmıyoruz. Tüm bu kötü tabloya rağmen mesleğimizin ilkelerini yerine getirmek için mücadele veriyoruz.

Hemen her gün yurdun dört bir yanında açlık, yoksulluk haberleri yapan, işçinin, memurun, emeklinin 'Geçinemiyoruz' çığlıklarını iktidara, patronlara duyurmaya çalışan bizler de bu çığlığa ses katıyoruz. Geçinemiyoruz.

Bugün burada haber yapmak için değil, haber olmak, gazete patronlarına sesimizi duyurmak için toplandık. Evine girecek ekmeğin derdine düşmüş bir gazeteciden iyi haber bekleyemezsiniz. Ev sahibinden gelecek telefondan, elektrik-su faturasına bakmaktan korkan gazeteciden özverili çalışma bekleyemezsiniz. Çocuğunun oyuncak istemesinden korkan gazeteciden basın özgürlüğünü savunmasını bekleyemezsiniz. Kitap alamayan, sinemaya, tiyatroya, konsere gidemeyen gazeteciden yaratıcılık bekleyemezsiniz.

Bugün ülkenin dört yanında bu tabloyu yaşıyoruz. Biz gazetecilerin haklarının gasp edilmesine sessiz kalmayın. Sesimizin ve sözümüzün özgürlüğü tüm toplumun özgürlüğüdür. Çünkü haberci olmazsa haberiniz olmaz."

Kahramanoğlu son söz olarak 24 Temmuz Çarşamba'nın Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü (Türkiye’de sansürün kaldırılışının 116. yılı) olduğunu hatırlattı ve "Matbaalardan, gazetelerden 116 yıl önce sansür memurlarını kovan meslek büyüklerimizin bıraktığı bu mücadele geleneğini sürdüren bizler, sansüre, oto-sansüre karşı ve basın özgürlüğü için yürüttüğümüz mücadelenin yanına, daha iyi bir ücretle çalışma mücadelesini de ekliyoruz" dedi.

Türkiye Haberleri