Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan davanın karar duruşması görüldü. Yüksekdağ "Çünkü ben siyasetçiyim ve bu benim işim. Ben siyasetçi olarak sert eleştiriler de yapabilirim bunun suç olmaması gerekiyor" dedi.
"Bizim içeride oluşumuz bir fikri ve düşünceyi cezalandırmadır"
Yüksekdağ, "Bu halk iradesine darbedir. Biz bu darbeyi savurduğumuz için şuan buradayız. Bizim içeride olmamız bir fikri ve düşünceyi cezalandırmadır. Bir hakikat, bir fikir yıllarca cezaevine atılarak cezalandırılamaz. Bu yöntem tarih boyunca defalarca kez denendi ama asla başarıya ulaşamadı. Tüm bunlara rağmen halk yine partisinin arkasında duruyorsa bu gerçek asla kaybedilemez ve cezalandırılamaz. Çünkü biz sırtımızı halkımıza dayadık. Bu ve buna benzer iktidarlar daha önce de 'bunlar güçlerini nereden alıyor?, 'neden bu kadar cesaretli davranıyorlar' diyorlardı. Tüm bunlara söylüyoruz ki, biz cesaretimizi halkımızdan, halkımızın iradesinden alıyoruz" dedi.
"Erdoğan tüm gücünü bu ülkenin mazlum halkına yönelik yapıyor"
Yüksekdağ, "Bu parti lideri bize karşı hasmane bir tutum sergiliyor. Yani biz siyasetçiler ne söylersek söyleyelim, bizim tüm sözlerimiz cumhurbaşkanına hakaret olarak sergilenebilir. Bu davalarla 'bize konuşmayın', 'sesiniz çıkmasın' diyorlar ama biz asla susmadık, susmayacağız. Bugün Tayyip Erdoğan tüm gücünü bu ülkenin mazlum halkına karşı kullanıyor. Bunu söylemeyelim mi? Türkiye halkları bir korku ordusuna mı dönüşsün? Biz buna izin mi verelim? Asla böyle bir durum olmayacaktır. Direneceğiz. Biz zalimin karşısında direneceğiz. Biz direnmezsek onlar kazanır. Halkımız ve biz direniyoruz ve onlar kaybedecek. Bu ülkede Erdoğan'dan büyük halk var. Biz zulüm ordularına karşı sırtımızı bu halka dayadık. Saraylar bir gün mutlaka çöker ve orada bu hükmü sürenler bu enkazın altında kalır" dedi.