Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Eski İçişleri Bakanı ve eski Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'ın "Günümüzün yarısı CHP Belediyesinin şirketlere yerleştirdiği militanları temizlemekle geçiyordu" sözlerini değerlendirdi.
Altaylı, bugünkü 'Üzüm üzüm iki gözüm' başlıklı yazısının 'Yapma Sevgili Mehmet Ağar henüz bunamadık' arabaşlıklı kısmında şu ifadeleri kullandı:
"Hadi Mehmet Ağar şaşırmış tarihleri de koskoca medyada bir tane aklı başında, yakın geçmişi bilen adam da mı kalmamış! Ya da kalmış da söylemeye mi çekiniyorlar anlamadım doğrusu.
Mehmet Ağar, katıldığı bir mitingde İstanbul’a 1979’da geldiğini söylüyor ve anlatıyor: 'Biz buraya geldik, günde 15 adam öldürülüyor. Geldik, İstanbul Emniyeti’ni teslim aldık. Nezarette 1 kişi vardı, o da sağcı. İstanbul Emniyet Müdürü olduğum dönemde benim o zaman işte son CHP Belediyesi burada iş başındaydı. Kabus gibiydi İstanbul.'
Sonra da ekliyor: 'Belediye hizmetlerinin yapılmaması bir yana, bizim günümüzün yarısı CHP belediyesinin İstanbul’da belediye şirketlerine yerleştirdiği militanları temizlemekle geçiyordu. Milletin, devletin kaynakları bankamatiklere, hiçbir iş güç yapmayan örgütlere kaynak aktarımıyla geçiyordu. Allah bize bir daha, bu tür bir CHP belediyesi dönemi yaşamayı nasip etmesin. Kabus gibi bir şeydi. Çöp temizliği yok, su yok, hizmet yok.'
Bunlar CHP’ye muhalefet etmek için güzel cümleler, hoş laflar. Geçmişi hatırlamayanlara ya da yaşamayan genç seçmenlere etkili olması muhtemel anılar. Ama ya doğruluk nerede!
İddialardan söz etmiyorum, gerçek doğrulardan söz edeceğim. Mehmet Ağar 1979’da İstanbul’a gelmiş ve İstanbul Emniyeti’ni 'Teslim almış' öyle mi? Anlamadım doğrusu. Kimden teslim almış? 1979’da İstanbul Emniyet Müdürü Hayri Kozakçıoğlu… Ondan görevi teslim alan ise bir sonraki İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı. 1983’e kadar o görevde. Sonra yine Mehmet Ağar yok. Şükrü Balcı’dan sonra göreve gelen Mustafa Yiğit, sonra da Ünal Erkan. İstanbul’da günde 15 adam öldürülüyor dediği dönemlerde emniyet müdürleri bunlar. Mehmet Ağar değil.
Mehmet Ağar o dönemde bir ara İstanbul’da Emniyet Müdür Yardımcılığı yaptı ama 'İstanbul’u teslim aldım' lafı pek geçerli olmuyor bu durumda da… O sıralarda merkezi hükümet Milliyetçi Cephe, emniyet müdürlerini atayan da merkezi hükümet. Emniyet zaten belediyeye değil, İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Yani İstanbul’da günde 15 kişi öldürülüyorsa bunda belediyenin suçu ne olabilir?
Zabıta ile terörü engellememek mi? Sakın yanlış anlamayın. CHP’yi savunuyor falan da değilim. Ben sadece gerçekleri savunmaya çalışıyorum. Doğruları bilsin herkes. Kimsenin fikrine, kanaatine karışamayız. Ama yanlış bilgiyle varılan kanaatin de büyük bir olasılıkla yanlış olacağını biliriz."