Fatih Altaylı, bugünkü "Bir karar verin, hangisi?" başlıklı yazısında, "Oy kaybetmediniz ama oylarınız çalındı mı yoksa oy kaybettiniz de çalındı mı diyorsunuz! Hangisi?" diye sordu.
İŞTE ALTAYLI'NIN YAZISINDAN O BÖLÜM
Bazı şeyleri anlamakta mı zorlanıyorum yoksa bazı şeyleri anlamlandırmakta mı zorlanıyorum, çözemiyorum.
Galiba çözmekte de zorlanıyorum.
Ama çocukluğumdan beri böyleyim.
“Makul” olmayanı anlamakta hep zorlandım.
AK Parti, İstanbul seçimlerinin iptal edilen sonuçları için ne diyor:
“Biz kazanmıştık, oylarımız çalındı. Biz mağduruz.”
Bu iddiayı “Peki tamam” deyip kabul edecek olanların önünde bir engel var.
AK Partili analistler ve siyaset bilimciler ve AK Partili yazarlar.
Nasıl mı engel!
Çok basitçe anlatayım.
AK Parti yönetimine göre partinin bir oy kaybı falan yok.
Parti hâlâ çok güçlü, oy kaybının nedeni hırsızlık.
Buna mukabil AK Partili siyasi analistler, AK Parti’nin düşünen, yazan taifesi sürekli olarak “Oy kaybı analizi” yapıyorlar.
Şunu yaptık oy kaybettik, bunu yaptık oy kaybettik; pelikancılar oy kaybettirdi, çakarlı otomobiller oy kaybettirdi, toplumdan kopmak oy kaybettirdi, burnu havada AK Partililer oy kaybettirdi, partiye küsenler oy kaybettirdi…
Öyle ki, AK Parti’nin en yakınlarından, rahmetli Tivnikli’nin ailesinin bile CHP ile işbirliği yaptığı iddia ediliyor…
Burada bir tutarsızlık yok mu sizce?
Bir yandan diyeceksiniz ki; “Biz oy kaybetmedik, oylarımız çalındı.”
Diğer yandan da sürekli olarak partinin niye oy kaybettiğinin dört koldan analizini yapacaksınız.
Bir karar verin ve destekçileriniz de ona göre pozisyon alsın.
Oy kaybetmediniz ama oylarınız çalındı mı yoksa oy kaybettiniz de çalındı mı diyorsunuz!
Hangisi?