CHP Sözcüsü Faik Öztrak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
Öztrak'ın açıklamalarından satır başları:
17 Yılın sonunda ne adalet ne kalkınma kaldı. 17 yıl önce yoksullukla başedeceğiz dediler. Kendilerinden önceki iktidarların kamu varlıklarının 8 katını sattılar.
Dün yasaklarla mücadele edeceğiz diyorlardı bugün basın özgürlüğü denen bir şey kalmadı memlekette. Mücadele edeceğiz dedikleri her alanda ülkemiz geriye gitmiş durumda. Herkesle kavga halindeler. Artık yetkiler saray sosyetesinin elinde. AKP işbaşındadır ama anayasayla kavgalıdır. Hukukun üstünllüğü ve halkın iradesiyle kavgalıdır. AKP muhalefetle kavgalıdır. Siyasi rekabet yerine muhalefeti susturmaya çalışıyorlar. Ülkemizin çiftçisini işçisini elin işçisini korumaktadır. 17 yılın sonunda Türkiye her alanda sıkışmış durumdadır.
ABD Başkanı teröristlerin kendisine yazdığı mektubu saraya göndermeye cüret edebiliyor. Erdoğan ABD'ye gideceğini söylerken daha önceki samimi görüntüleri tekrar edeceğiz diyor. Akp Genel Başkanı Erdoğan mektup cebimde abdye götüreceğim diyor.
Kabul edilemeyecek yasa tasarıları konusunda daha karar vermedim gitmek konusunda diyor , ancak Trump Erdoğan gelmek istiyorum diyor. Merak ediyoruz bu mektup sonrasında ABD'ye gitmek istemesinin nedeni nedir? Bu sabah ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı. Vatandaşlarımızın hissettiği hayat pahalılığı yüzde 16,8 . Sokaktaki ile açıklanan enflasyon arasındaki fark var. 2020de yapmak istedikleri borçlanma 14 milyar dolar. Devlet bütçesini bakkal defteri gibi yönetiyorlar. Bir yıllık gelirimizi aşmış durumdayız. Bu bir rekor. Damat hala bu işi böyle götürebileceğini düşünüyor.
Ekonomide güven çok önemlidir. Ekonomimiz güven vermemektedir. Ekonomi dümeni değiştirilmelidir. Merkez Bankası üzerindeki saray gölgesi kaldırılmalıdır. Bununla ilgili yasa teklifini Meclise taşıyacağız. Kamu maliyesinde disiplin mutlaka sağlanmalıdır. Mevcut ihale kanunu kaldırılmalıdır. Kamuda israfa son verilmelidir. Cumhurbaşkanlığı tekrar Çankaya Köşkü'ne taşınmalıdır. Türkiyenin yeni bir büyüme stratejisine ihtiyaç vardır. Stratejimizin ilk ayağı hukuku katılımcı demokrasiyi yeniden ayağa kaldırmaktır.
Süleyman Soylu seçilmiş birine kalkıp bu hakaretleri edecek kadar kendini kaybetmiş vaziyettedir. Atanmışların seçilmişlere bu şekilde konuşmaya hakları yoktur! Her yurt dışına çıktıklarında Türkiyeyi kötülediler. Bu lafın sorumluluğu vardır ve hesabı sorulacaktır.