31 Mart'ta AKP'nin aldığı tarihi hezimeti Serbestiyet'ten Hilal Köylü'ye değerlendiren AKP kurucularından ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, çok sert ifdeler kullandı. “En büyük yetki Sayın Erdoğan’ındır. Burada sayın cumhurbaşkanının sadece bazı isimleri değiştirmek yerine bence kendi kendisiyle de bir hesaplaşması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip başarısızlığı başkasına mal etmek doğru bir tutum olmaz” diyen Çelik, “Sayın Erdoğan’ın etrafında hasbî insanlar vardı şimdi ise hasbilik, yerini hesabiliğe bırakmış görünüyor” diye konuştu.
"AK PARTİ, MHP'YE MAHKUM OLDU"
“AK Parti kadrolarının önemli bir kısmı harcanmıştır. Kusura bakmayın, kadro hareketi olmaktan çıktınız” diyen Çelik, “AK Parti, MHP’ye mahkum oldu. MHP’yle ittifak yüzünden Kürt oyları dip yaptı” ifadelerini kullandı.
UÇUM'A SERT SÖZLER
“CHP’li arkadaşlar samimiyse helal olsun derim. AK Parti fabrika ayarlarına dönerse yoluna devam eder” diyen Çelik, seçim yenilgisinden sonra eski-yeni AKP'lilerle Erdoğan’ın hukukçu başdanışmanı Mehmet Uçum arasında yaşanan tartışmalarda hem Uçum’a hem de ona izin veren Cumhurbaşkanı’na tepki gösterdi.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanı Mehmet Uçum için de “Sarayda kanunların efendisi haline getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Ne idüğü belirsiz adam racon kesiyor, parmak sallıyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir. Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?” diye sordu.
MEHMET UÇUM NE DEMİŞTİ?
Van'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) Abdullah Zeydan'a mazbatasının verilmemesine tepki gösteren AKP'lileri hedef alan Uçum, "Devlet çok iyi okudu" demişti.
Yerel seçimde yüzde 55 oy ile Van Büyükşehir Belediye eşbaşkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın mazbatasının elinden alınmasıyla başlayan kriz, YSK’nin “mazbabata DEM Parti’nin” kararıyla sona erse de, AKP ile Saray arasında çatlağa neden olmuştu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, “Van ilimizdeki belediye başkanı seçimi ile ilgili 1 Nisan günü zuhur eden cinnet hali durumunu, YSK verdiği isabetli kararla sonlandırdı” demiş ancak daha sonra bu paylaşımını silmişti.
Eski AKP’li bakan ve milletvekili Hüseyin Çelik de kayyım politikalarına karşı olduğuna dair bir açıklama yapmasıyla dikkat çekmişti.
“Ben oldum olası kayyum politikalarına karşı oldum ve hâla da karşıyım” diyen Çelik, Van’da yaşanan halk iradesi gaspına şu sözlerle tepki göstermişti:
“Van’da olup bitenler vahimdir. Dem partiden Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen şahsın seçilme ehliyeti yoksa aday olmasına niçin müsaade ettiniz? Siyasetin asker ve yargı eliyle dizayn edilmesi, artık geri dönmemek üzere tarihe gömülmelidir. Bu olup bitenler en çok hükümete ve Ak Parti’ye zarar veriyor. Kayyum atamalarından sonra siyasi olarak hiç bir şey elde edilmediği, aksine daha önce alınan belediyelerin de kaybedildiği ortada iken hangi akılla bu iş sürdürülür? Van’da Dem’in 14 belediyenin hepsini alması tek başına ibret alınması gereken bir sonuçtur. Zaten ekonomik zorluklarla boğuşan Van’ı kaosa sürüklemenin bir anlamı var mı?”
YSK’nin kararını doğru bulan Mehmet Metiner, Hayati Yazıcı, Orhan Miroğlu gibi AKP’li isimler, Erdoğan’ın danışmanı Mehmet Uçum’un hedefi haline gelmişti.
Mehmet Uçum yaptığı açıklamada, isim vermeden iktidardaki kişilerin Van tutumlarının 'devlet tarafından not edildiği'ni söylemişti. Mehmet Uçum, YSK’nin Van kararını yerinde bulunan iktidar üyelerine yönelik “Devlet kaydediyor” ifadesini kullanmıştı.
Uçum, tepki mesajlarına “Muhalefetin tüm aktörlerinin ve daha çarpıcısı iktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neo liberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin Van olayında aldıkları tutumların kaydedildiğini de herkes fark eder” demişti.
Mehmet Uçum’un 'had bildiren' çıkışına AKP’den karşı sesler yükselmişti. AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu, “Partimizin sembolü haline gelmiş bir dostumuz, partimizin siyasi ve hukuki işler başkanı olarak konuşur bir başka dostumuz ‘devlet adına kayıt’ tutarsa, hiçbirimiz Cumhurbaşkanımızın bizi davet ettiği yüzleşmeyle ‘gerçek bir yüzleşme’ yaşayamayız” diye konuşmuştu.