12 Temmuz 2007'de İstanbul Ümraniye'deki bir gecekonduda el bombalarının bulunmasıyla başlayan kumpas süreci 4 bin 160 günün ardından bugün resmen sona erdi. Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlanan 235 sanıklı Ergenekon davasında mütalaasını açıklayan savcı, "Ergenekon örgütünün varlığı ispat edilemedi" dedi. Savcılık tüm sanıklar hakkında terör suçundan ceza verilmemesini talep etti. 26 sanık hakkında ise ayrı suçlardan ceza istendi. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine saldırılarının sanığı Alparslan Arslan hakkında ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Cumhuriyet savcısı davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, “Ergenekon Silahlı Terör Örgütü”nün varlığının kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı belirtilerek, “Bu nedenle varlığı kanıtlanamayan örgütün liderliği, üyeliği ve örgüt adına suç işlenmesinin de söz konusu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu haliyle iş bu dava kapsamında kovuşturmaya konu edilen, Ergenekon adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir.” denildi.
Mütalaada, Danıştay dosyası sanığı Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında ”Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer 2 sanığın da ”örgüt üyeliği” suçundan hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Danıştay saldırısı eylemi haricinde yargılanan 227 sanıktan 26’sının çeşitli suçlardan hapisle cezalandırılması istenen mütalaada, sanık Mahmut Güzel hakkında karar verilmesine yer olmadığı, sanık Murat Aplak hakkında da suç duyurusunda bulunulması öngörüldü.
Mütalaada, 199 sanığın ise tüm suçlardan beraatına veya zaman aşımı ve ölüm nedeniyle davaların düşürülmesine karar verilmesi istendi. Mütalaanın mahkemeye sunulmasının ardından, sanık ve avukatları beyanda bulunmak için süre istedi. Mahkeme heyeti, sanık ve avukatlara mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre vererek duruşmayı erteledi.
İŞTE HAKLARINDA CEZA İSTENEN 26 İSİM
Savcılığın haklarında başka suçlardan ceza istediği isimler ise şunlar; Asim Demir, Aydık Yüksek, Bedirhan Şinal, Emin Caner Yiğit, Ersin Gönenci, Ertaç Giray, Gürbüz Çapan, Hayrettin Ertekin, Hüseyin Keskin, Hüseyin Yanç, İbrahim Şahin, Levent Ersöz, Levent Temiz, Mehmet Demirtaş, Mehmet Murat Yücel, Muzaffer Öztürk, Oğuz Bulut, Okan İşgör, Oktay Yıldırım, Özkan Kurt, Recep Gökhan Sipahioğlu, Tanju Okan, Ufuk Mehmet Büyükçelebi, Ulaş Özel, Yaşar Arslanköylü ve Yusuf Ethem Akbulut
Soruşturma nasıl başladı?
Ergenekon soruşturması, o dönem adı konmamış olsa da, 12 Temmuz 2007’de Ümraniye’de bir gecekonduda bulunduğu söylenen 27 el bombasıyla başladı. Emekli Astsubay Oktay Yıldırım’ın bu bombaların sahibi olduğu iddia edildi.
27 Temmuz 2007’de, daha sonra gelen gözaltı ve tutuklama dalgaları nedeniyle birinci dalga olarak adlandırılan bir operasyonla Oktay Yıldırım’ın yanı sıra Türk Ortodoks Kilisesi sözcüsü Sevgi Erenerol, Avukat Kemal Kerinçsiz, gazeteci yazar Güler Kömürcü, Sedat Peker, Taner Ünal, Fuat Turgut, Sami Hoştan ve daha pek çok kişi gözaltına alındı.
Bu dalgalar kısa aralıklarla toplumun pek çok farklı kesimini kapsayacak şekilde genişledi.
Ergenekon iddianameleri
Ergenekon davası kapsamında 20 civarında dosya birleştirildi. Ancak ana davaya ait üç iddianame bulunuyor. Bunlar, birinci, ikinci ve üçüncü Ergenekon iddianamesi olarak geçiyor.
İlk iddianame 14 Temmuz 2008’de, soruşturmanın başlamasından yaklaşık bir yıl sonra 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. 25 Temmuz 2008’de mahkeme tarafından kabul edildi. İlk duruşma 20 Ekim 2008’de yapıldı. İlk iddianame yaklaşık 2500 sayfaydı.
İkinci iddianame 25 Mart 2009’da kabul edildi ve Ergenekon ana davasıyla birleştirildi. Ağustos ayında ise birleştirme talepli üçüncü iddianame ana davaya eklendi.
İlk iddianamede Ergenekon için ne denmişti?
İlk iddianamede Ergenekon, “terör örgütü” olarak tarif edildi ve “üyeleri ve yöneticileri” darbe teşebbüsüyle suçlandı:
“Ergenekon terör örgütü en başta, ‘derin devlet’ ifadesi ile anılan, ülkemizde birçok kanlı eylemler gerçekleştiren, gerçekleştirdiği bu eylemlerle ciddi kriz, kargaşa, anarşi, terör ve güvensizlik ortamı oluşmasını amaçlayan ve bunu kısmen de olsa başararak ülkemizin gelişme ve kalkınmasının önünde engel olan bir örgüttür,” denildi.
Hangi iddianameler birleştirildi
Davada birleştirilen iddianameler sadece üç iddianameyle sınırlı değildi. İrticayla Mücadele Eylem Planı Davası, Şile Kazıları, İnternet Andıcı Davası, İlker Başbuğ Davası, Danıştay Saldırısı Davası, Cumhuriyet Gazetesi Molotof Davası başta olmak üzere 20 civarında iddianame Ergenekon davasıyla birleştirildi.
Kimler yargılanıyordu?
İlk gözaltıların ardından gelen dalgalar dikkat çekici isimleri bu davaya dahil etti: Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Emekli Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, emekli 1. Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon, Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Sedat Peker, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, gazeteciler Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek, Deniz Yıldırım, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İlhan Selçuk, İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu yargılanan yüzlerce kişiden bazıları.
RAKAMLARLA ERGENEKON DAVASI
100 binden fazla telefon izlendi.
60 bin telefon dinlendi.
3 bin kişi hakkında takip yapıldı.
Bin 360 kişi ifade verdi.
588 kişi tutuklandı.
7 sanık ifadesini veremeden öldü.
7 sanık kansere yakalandı.
Davada 44 gizli tanık vardı.
Toplam sayfa sayısı 17 bini aşan 19 iddianame hazırlandı