Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Mayıs’ta Rize'de düzenleyeceği mitingde yaş çay taban fiyatını açıklayacağı beklentisi, çay üreticilerinin alanlara çıkmasına neden oldu.
Çay Üreticisi Meclisi, 2023 yılı yaş çay taban fiyatı ve çay üreticilerinin sorun ve taleplerini dile getirmek için bugün Pazar ilçesinde eylem yaptı.
Çay öreticilerinin eylemine CHP, TİP, EMEP, SOL Parti, Halkevleri, Of Çay Üreticileri Meclisi temsilcileri ile çay üreticileri katıldı.
"Çaya üreticiyi memnun edecek bir taban fiyatla başlamalıyız"
Recep Memişoğlu, Çay Üreticileri Meclisi adına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"- 2023 yaş çay toplama sezonun başlamasına sayılı günler kaldı. Havaların sıcak geçmesi ve nem oranının atmasıyla birlikte, mayıs ayının ilk haftasıyla birlikte çay toplanmaya başlanacak. Üreticilerin sorunsuz bir sezon geçirmesi ve kaygılarımızın giderilmesi gerekmektedir.
- Seçim gündemi arasında üreticinin sorunları göz ardı edilmemeli, boş vaatlerle sorunlarımız geçiştirilmemeli. Bu sorunlar, seçim sonrasına ötelenecek sorunlar değildir. Çaya, üreticiyi memnun edecek bir taban fiyatla başlamalıyız.
- Elbette çay üreticisinin sorunu yalnızca çay taban fiyatı değildir. Gübreleme, toplama, satış ve diğer benzeri konularla da uğraşmak zorunda kalıyoruz. Ancak yaş çaya verilen fiyatlar hep sorun olmuş ve beklentilerimizi karşılamamıştır.
"Destekleme bedeliyle birlikte taban fiyat 18 lira olmalı"
- 2023 yılı için üreticiyi hayat pahalılığına karşı koruyacak taban fiyat, 17 artı 1'dir. Destekleme bedeli ile birlikte taban fiyat 18 TL olmalı. Üreticilerimiz, bugün, bir ton çay satarak bir ton gübre alamamaktadır. Topraklarımız suni gübreye alıştırıldığı için gübreleme yapmadığımızda ürün verimli olmamaktadır.
- Gübreleme, toplama, bakım işçiliği, taşıma ve toplama ekipmanları gibi maliyetler hesaplandığında, 18 TL’nin altında verilecek bir taban fiyat bizleri tatmin etmeyecektir. Resmi enflasyonun yüzde 90'ların üzerinde, gayri resmi enflasyonun ise yüzde 180’nin üzerinde olduğu bir ortamda yaş çaya verilen fiyat, tüm bu etkenleri göz önünde bulundurularak hesaplanmalıdır. Ayrıca halkın geçim sıkıntısı da dikkate alınmalıdır.
"Özel sektörün insafına terk edilen tarım politikası olamaz"
- Çay politikasında kalıcı çözümlere ihtiyaç var. Çay taban fiyatı belirlenirken üreticilerin talepleri dikkate alınmalı. Biz biliyoruz ki özel sektörün insafına terk edilen bir tarım politikası olamaz. Çay Üreticileri Meclisi olarak, çay üreticilerinin örgütlenmesini ve taleplerini dile getirmeye devam edeceğiz.
- İktidarın üretici aleyhine çıkarmaya çalıştığı çayda talan yasası olan Çay Kanun Teklifi’ne karşı çıktık ve kamuoyu oluşturduk. Kanun teklifini geri çektirdik, ancak Meclis’te bekletildiğini ve ilk fırsatta çıkarılacağını biliyoruz.
- Üretici dostlarımıza sesleniyoruz; birlik olmalı, örgütlenmeliyiz. Bizim, birbirimizden başka sığınacağımız limanımız yoktur. Alın terimize sahip çıkmazsak seçimler bittiğinde kaderimize terk edileceğiz. Kısa vadeli çözümlerin değil, uzun vadeli çözümlerin parçası olmalıyız. Çay, geleceğimizdir. Çaya ve ÇAYKUR'a sahip çıkmak zorundayız."
"Bizi seçimden seçime hatırlayanlara sandıkta hesap soracağız"
"Bizi seçimden seçime hatırlayanlara sandıkta hesap soracağız" diyen Memişoğlu, çay üreticilerinin taleplerini şöyle sıraladı:
“Taban fiyat 18 TL olmalı ve bu fiyat özel sektörü de bağlayıcı olmalıdır. Gübreden KDV kaldırılmalı ve sübvansiyon edilmelidir.
Çayımız, uluslararası fiyat dalgalanmalarına maruz kalmamalıdır. ÇAYKUR kesinlikle satılmamalı ve üretici temsiliyetine açılmalıdır.
Sözleşmeli tarım, üreticiyi özel sektöre muhtaç etmek demektir. Kesinlikle sözleşmeli üreticiliği kabul etmeyeceğiz."