Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrin'i işaret ederek "Her an girebiliriz" çıkışına Yeni Çağ yazarı Ahmet Takan farklı bir bakış açısı getirdi.
ABD'de sürmekte olan ve Zarrab olarak başlayan ancak daha sonra Atilla olarak adlandırılan davaya dikkat çeken Takan, "Yıllardır ömrümüz "eyt", "üyt"leri dinlemekle heba oldu. Ne manidar ki, sonradan "Atilla" olan Zarrab davası iyice sivrilmeye başlandığında "bizimkiler"in Afrin savurmalarının katsayısı gözle görünür bir şekilde artmıştı. Akılları sıra ABD ile satranç oynuyorlar... Hem kel hem fodul misali!.. Şu satırlar tuhafınıza gitmesin. Çünkü, söz konusu bu memleketin gerçek evlatları olan Mehmetçiğin kanı ve canı ise gerisi benim için teferruattır. Nisan ayında ceza kararı verilmesi beklenen ABD'deki dolandırıcılık ve kara para aklama davasının olası sonuçları üzerine akılları sıra hamle yapıyorlar. Bu arada içeriyi de yalancı "millî ittifak", "ver mehteri" algısıyla kandırmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
İşte Ahmet Takan'ın yazısındaki ilgili kısım...
"Bir gece ansızın inebiliriz..."
"Koduk mu oturturuz..."
Dünyanın hiç bir yerinde görülmeyen, hiçbir askeri strateji de var olmayan, davul ve zurna ile tellal çağırtarak ilan edilen (!) askeri operasyona ABD net cevap verdi;"Sınırınızda 30 bin kişilik PKK/YPG ordusu kuruyoruz".Ordu kurmak ne demek?.. Adamlar, terör devletinin resmi ilanını yaptılar!..Yıllardır ömrümüz "eyt", "üyt"leri dinlemekle heba oldu. Ne manidar ki, sonradan "Atilla" olan Zarrab davası iyice sivrilmeye başlandığında "bizimkiler"in Afrin savurmalarının katsayısı gözle görünür bir şekilde artmıştı. Akılları sıra ABD ile satranç oynuyorlar... Hem kel hem fodul misali!.. Şu satırlar tuhafınıza gitmesin. Çünkü, söz konusu bu memleketin gerçek evlatları olan Mehmetçiğin kanı ve canı ise gerisi benim için teferruattır.
Nisan ayında ceza kararı verilmesi beklenen ABD'deki dolandırıcılık ve kara para aklama davasının olası sonuçları üzerine akılları sıra hamle yapıyorlar. Bu arada içeriyi de yalancı "millî ittifak", "ver mehteri" algısıyla kandırmaya çalışıyorlar. Bütün bu söylediklerimin maddi ve somut gerekçelerini alt alta sıralayacağım;Önce, El Bab'a girdikten sonra Rakka'ya inemediğimizi, Mümbiç'e giremediğimizi arada derede sıkışıp kaldığımız gerçeğini bir kez daha hatırlayalım. O günkü işkembeden savurmaları da bir kez daha hafızalarımızda taze tutalım. Sınırımızda terör devletinin kurulma gerçeğine karşılık yıllar önce yapılması gerekenlerin hiçbirini yapmadık.
"ERDOĞAN AFRİN OPERASYONU İÇİN ZARRAB DAVASINI BEKLEDİ"
Çok net bilgiye dayalı olarak söylüyorum; Genelkurmay Başkanlığı bundan 3 ay öncesinde Afrin operasyonu için bütün hazırlıklarını tamamlamıştı ve siyasi iradeye "hazırız" bilgisini vermişti. Kahraman özel kuvvetlerimiz Afrin içindeki tüm hazırlıklarını bitirmiş dört dörtlük bir biçimde talimat bekliyordu. Çok geç kalınmış bu operasyon için dahi iktidar niye bekledi?.. Sorunun cevabı;Zarrab davası beklendi... Bu davadan ne çıkacak, bakanlarla ilgili, başkaları ile ilgili sıkıntı çıkar mı, o dönemin bakanları ABD'ye gidemiyor, giderse tutuklanacaklar mı?.. İktidar ABD'den çekindiği için bu operasyonu geciktirdi. "Eyt", "üyt"lerle pazarlık yapacaklarını sanıyorlar. Aldılar cevabı, oturdular. Şimdi daha maceracı daha sonuçları ve bedeli çok kanlı olacak bir algı operasyonuna hazırlık yapıyorlar. FETÖ'nün dolmuşundan inip Devlet Bahçeli-Doğu Perinçek'in kayığına binen iktidar, sonu bilinmeyenlerle dolu yeni bir maceraya daha hızla yelken açtı. O coğrafyada bizi neler bekliyor?.. Bilebileniniz var mı?.. Askeri uzmanlarla konuşuyorum; "Güçlü bir hava harekatı olmadan kalıcı başarıya ulaşmak imkansız" diyorlar.