Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle:
* Tek parti döneminde kapatılan bu okulları yeniden açan şehit başbakan Adnan Menderes'e rahmet diliyorum.
* Bu okulları üç beş kendini bilmezin insafına terk etmedik.
* Belediye başkanlığından başbakanlık ve cumhurbaşkanlığına dek üstlendiğimiz tüm görevlerde İmam Hatip neslinin yetişmesine özel önem gösterdik.
* Dört evladımın dördünü de İmam Hatip okullarına gönderdim.
* Son nefesimi verene dek bir İmam Hatipli olmanın onurunu şeref payesi olarak taşıyorum.
* Son seçimlerde bazı şehirlerdeki sonuçların ardından İmam Hatip hazımsızlığının nüksettiğini görüyoruz.
* Özellikle uzun yıllar sonra el değiştiren İstanbul Belediyesi gibi yerlerde 28 Şubat dönemini hatırlatan uygulamalara imza atılıyor.
* FETÖvari taktikler kullanılarak öğrencilere yurt sağlayan kuruluş, vakıf, derneklerimiz hedef haline getiriliyor.
* İETT’de şu anda sakallarla uğraşmaya başladılar. Bunları 12 Eylül’de yaşadık.
* Seçim döneminde takınılan özgürlük maskesi yerini baskıya, tahammüzlüğe, faşizme bıraktı.
* Seçim öncesi ‘Kimsenin aşıyla ekmeğiyle uğraşmayacağız” diyenler binlere insanı işsiz bıraktı. Sevgi ve kucaklaşma sözlerinin yerini Suriyelilere verilen bir tas çorbaya göz diken, bölücülere gösterdiği empatiyi evladı dağa kaçıralan analardan eksik eden vicdansız, nobran bir zihniyet aldı.
* Taksim'de 12-13 ağacın yeri değiştiriliyor diye kıyametler koparanlar...Ormanlarımız yakıldı. PKK bu ormanların yakılışını üstlendi mi, üstlendi. Peki bu ormanların yakılışını üstlenen PKK'ya karşı acaba şu anda çevre dostları niçin kalkıp da bunlara karşı 'Durun' demiyorlar? Dürüst değiller, samimi değiller.
* Hatırlayın Cumartesi Anneleri’ni… Yazarı vs. evlatları dağa kaçırılmış annelerin yanına neden gitmiyorlar? Çünkü ikiyüzlüler. Üç beş ağacın taşınması için kıyametler koparanlar, ormanların yakılışını PKK üstlendi. Acaba çevre dostları neden bunlara dur demiyor? Biz elif gibi dimdik duracak ve yolumuza devam edeceğiz. Biz Diyarbakır'daki malum partinin il binası önünde bekleyen anaların yanındayız. Bu terör örgütü kaçacak biz kovalayacağız. Er veya geç bu işin hesabını soracağız. Bazı sanatçılar sağ olsun Diyarbakır'a gittiklerinin haberini aldım. Şahsım adına onlara teşekkür ediyorum. Burada milletimizin uyanışı çok önemli.
* Tek parti döneminde bu adeta devlet politikasına dönüşmüştü. İnönü sadece yokluğundan ölüler yıkanamıyor diye gassal yetiştirilmesini istedi. Bizim onurumuzla oynamaya çalıştılar. Onların gassal diye düşündüklerinden Cumhurbaşkanı çıktı, Başbakan çıktı.
* Ciğerpareleri dağa kaçırılan anaların direnişi, Kandil'deki kan tüccarlarına diz çöktürecektir
Ayrıntılar geliyor...