Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde 13. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu.
Erdoğan, yeni bir operasyon sinyali vererek, "Suriye'de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek, bu güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştireceğiz" dedi.
Satırbaşları şöyle oldu:
Konferansın icrasında emeği geçen herkesi şimdiden tebrik ediyorum. Devletimizi gururla temsil eden büyükelçilerimizin değerlendirmelerinin son derece kıymetli olduğuna inanıyorum. Büyükelçilerimizin kendi aralarında bilgi paylaşıma imkan veren konferansın idari yapımızda önemli bir ihtiyacı giderdiğini görüyoruz. Bir günü bir asra bedele olan bu dönemlerde en küçük bir ihmalin sonuçları ağır olacaktır. Türkiye sadece devlet organlarında eş güdüm eksikliğini değil, çatışmanın bedelini ödemiş bir devlettir. İlk göreve geldiğimizde maalesef biz de bu sorunla yüzleştik. Kendini milletten üstün gören elitist zihniyetin engellemelerine maruz kaldık. Birçok karanlık odakla karşılaştık, mücadele ettik. 17-25 Aralık girişiminden 15 Temmuz kanlı darbe girişimine kadar devletin içine çöreklenmiş yapıların hedefi haline geldik. Hamd olsun tüm saldırıları boşa çıkardık. Bürokratlarımızın da çabasıyla ülkemize önemli eserler kazandırdık.
Yönetimde çift başlılığa son veren bu sistemin avantajları salgın döneminde müşahade ettik. Kendi insanımıza sahip çıktığımız gibi bizden talepte bulunan 12 uluslararası kuruluşa destek gönderdik. Fedakarca çalışan siz büyükelçilerimizi bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum. Çevremizde barış ve işbirliği kuşağı oluşturma anlayışıyla hareket ediyoruz. Yaşadığımız acı tecrübeler, savaşın kazananının olmayacağını bize göstermiştir. Çocukların can verdiği bir ortamda kimsenin kendini güvende hissedemeyeceği açıktır. Hem Zelenski hem Putin ile görüşmelerimizde sorunların diyalogla çözülmesi gerektiğinin altını çizdik. Elbette bizim gibi barışı savunanlar kadar savaşın uzamasını isteyenler de vardı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen tahıl koridoru mutabakatının hayata geçirilmesini temin ettik. Böylece dünya arz güvenliğine katkıda bulunduk. Bölgemizde sükun hakim olana kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz.
Barış nutukları atarak dünyada barış tesis edilemez. Sahada güçlü olmadan masada kazanımlar elde etmenin zorluğu da ortadadır. Yaklaşık 30 sene boyunca süren işgal politikaları karşısında maalesef uluslararası toplum kayda değer bir adım atmadı. Azerbaycanlı kardeşlerimiz yıllarca kayıplarının acısıyla yaşamak zorunda bırakıldı. 44 gün süren mücadele neticesinde Karabağ yeniden özgürlüğüne kavuşmuş, 30 yıllık işgal son bulmuştur. Bu tarihi fırsatın heba edilmemesi için yoğun çaba harcıyoruz. Kafkasya'da kalıcı barış konusunda önemli mesafeler aldık.
Paşinyan ile çok yapıcı bir görüşme yaptık. Ermenistan'ın çağrılara karşılık vermesiyle bölgemizin kısa süre içinde istikrara kavuşacağına inanıyorum.
'Mescid-i Aksa bizim kırmızı çizgimizdir'
Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilerimizi eskisinden güçlü hale getiriyoruz. İsrail ile tekrar rayına oturan ilişkilerimizi Filistinli kardeşlerimizin hakkını savunmak için de kullanıyoruz. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın bizim kırmızı çizgimiz olduğunu ifade ediyoruz. Çocukları, daha kundaktaki bebekleri öldürmenin hiçbir bahanesi olamaz. Türkiye, Gazzeli kardeşlerinin yanındadır. Balkanlar'da istikrar, işbirliği ve refahın tesisi için ayrıca çalışıyoruz.
Karadeniz'de yaptığımız doğal gaz keşfi ısrarlı çabalarımızın ilk sonucu oldu. Yarın adını Abdülhamid Han koyduğumuz 4. sondaj gemimizi Mersin Taşucu limanından uğurlayacağız. Bugüne kadar yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir işlem yapılmasına izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Terör tehditlerini ortadan kaldırmaya kararlı olduğumuzu tüm dünya biliyoruz. Operasyonlarla bölücü terör örgütünün belini kırdık. Bölgemizin geleceğinde teröre yer olmadığını tüm dünyaya gösterdik. Katil sürülerini bölgemizden tamamen söküp atana kadar durmayacak, terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Suriye'de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek güvenli bölgenin halkalarını birleştireceğiz.
Mevcut küresel sistemin yapısından kaynaklanan sorunların günümüzün meseleleri konusunda yetersiz kaldığını görüyoruz. 5 ülke binlerce sivilin ölümüne, milyonlarcasının evini terk etmesine engel olamamıştır. Dünya, 5'ten büyüktür sözümüzü haklı argümanlarla tekrarlıyoruz.
Türk Hava Yolları, TİKA, Türkiye Muharif Vaktı, Kızılay gibi kuruluşlarımız diplomatik hedeflerimize ulaşmamıza destek sağlıyoruz. Bu işbirliği ruhunu güçlendirerek devam ettireceğiz. Türkiye bulunduğu coğrafi konum itibariyle ne doğuya ne batıya sırtını dönemez. Doğuyla da batıyla da ilişkilerimizi aynı anda güçlü tutmamız gerekiyor. Terör örgütlerine silah vermenin, taziye mesajları yayınlamanın müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmadığı da ortadadır. Ülkemiz FETÖ ile mücadelesinde de yalnız bırakılmıştır. FETÖ elebaşının hala serbestçe dolaşmasını kabul etmiyoruz. Meclis'i bombalayanların yeri sokaklar değil, hapishanelerdir. Bu tavrımızı Madrid'teki son NATO zirvesinde bir kez daha ortaya koyduk. PKK'lıların sokaklarında cirit attığı devletlerin üyelikleri NATO'nun temsil ettiği değerlere zarar verecektir. Finlandiya ve İsveç'le ilgili net ve kararlı tutumumuzu koruyoruz. Sözler yerine getirilmeden Türkiye bu iki ülkenin üyeliğine onay vermeyecektir.
Batılı ülkelerde son dönemde Müslüman ve Türk düşmanlığıyla beraber kültürel ırkçılığın da arttığını görüyoruz. Mescidlerimize kesilmiş domuz başı bırakılması, derneklerin, camilerin kapatılması, mezarlara dahi tahammül gösterilememesi... Bunlar İslam düşmanlığının ulaştığı ürkütücü boyutları göstermiştir. Türkiye'nin bu tehditleri görmezden gelme lüksü yoktur.
'FETÖ ve PKK'nın süreci zehirlemesine müsaade etmemelisiniz'
Seçimler yaklaştıkça insanımızın birlik, beraberlik ve sosyal barışını hedef alan saldırılarında yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Seçimlerin usuletle ülkemize, demokrasimize yakışır şekilde düzenlenmesi hususunda sizlere büyük görevler düşüyor. FETÖ ve PKK'nın süreci zehirlemesine müsaade etmemelisiniz. Sizlerin de desteğiyle 2023'ü yurt dışında da demokrasi şölenine çevireceğimize inanıyoruz, gayretleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum. Türk diplomasisi cumhuriyetimizin 100. yılında geleceğe güvenle bakıyoruz. Dışişleri şehitliğimiz ödenen bedellerin abidesidir. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 255 temsilciliğimizde görev yapan arkadaşlarımız şehitlerimizin emanetlerini yüreğinde taşıyor. Türkiye'nin içeride ve dışarıda prangalarını kırdığı bu kritik dönemde sizden daha çok gayret bekliyorum.