Erdoğan "Rezil Ettiği" Ayder İçin Mahkemeden Durdurma Kararı

Erdoğan’ın “Rezil ettik” dediği, dünyaca ünlü Ayder Yaylası’nın düşürülen koruma statüsüne ilişkin açılan davada kamu yararının olmadığına ve telafisi olmayan zararlara işaret edildi. Söz konusu kararda yürütmeyi durdurma kararı alınarak “Değişiklik, geri dönülmez sonuçlara yol açar” denildi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Ağustos 2017’de, katıldığı AKP Rize İl Başkanları Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısında, Ayder Yaylası ile ilgili, "Şu anki Ayder Yaylası bizim temsilimiz olamaz. Allah’ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder’i kirlettik, rezil ettik. Ayder’i kentsel dönüşüm, değişimle şanına yakışır bir hale getireceğiz. Aynı değişim dönüşümü de Uzungöl’de yapmamız lazım" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ayder'in koruma statüsünü 4 Kasım 2022’de “Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tescil ederek “turizm ve yerleşimlere izin veren alanlar” sınıfına dahil etmişti. Ancak bu karar yargıya taşındı.

MAHKEMEDEN KARAR ÇIKTI

Ayder Yaylası için yeni yargı kararı çıktı. Rize Çamlıhemşin’deki yaylanın koruma statüsünün değiştirilmesine karşı açılan davada mahkeme statü değişikliğine “Dur” dedi.

KAMU YARARI OLMADIĞINA KARAR VERİLDİ

Rize İdare Mahkemesi, 49 kişinin açtığı davada, “İşlemin uygulanması halinde, yapılaşma işlemlerine başlanabilecek olması nedeniyle telafisi güç zararların doğacağı açıktır” diyerek ‘yürütmeyi durdurma kararı’ verdi.

9 Şubat tarihinde oybirliğiyle alınan kararda, statü değişikliğinin yol açacağı sorunlar şöyle özetlendi:

"Ayder Yaylası’nda hidrojeolojik açıdan ortaya çıkacak sorunlar ise belirsiz. Statü değişikliği jeoturizmi olumsuz etkileyecek. Yapılaşma dünya çapındaki nadir doğal yapısına, hayvan popülasyonlarına zarar verecek. Ekosistem ve faunayı olumsuz etkileyecek. Statü değişikliği bölgedeki konaklama, alışveriş yeri, lokanta ve otopark sayısını artıracak. Mevcut karayolunu genişletme ihtiyacı doğuracak, daha fazla katı atık ve atıksuyu üretimine neden olacak. Bu durum doğal yapının bozulmasına yol açacak. Yapılaşmanın yayılması, doğal değerlerin zarar görmesine ve sürdürülebilir turizm açısından da olumsuzluklara sebep olacak. "

Türkiye Haberleri