"Erdoğan’ın Atina’da 7 Aralık’taki temasları, sert söylemlerini mülayim eylemlerini izlemesinin yeni bir örneği" diyen Yetkin, yazısına şöyle devam etti:
"Yunanistan’la ilişkilerin düzelmesinin ABD ve AB boyutlarını da dış yatırım boyutlarını da elbette gözetiyor. Büyüklerimiz 'Büyük lokma yut, büyük konuşma' demişler; Türk atasözüdür.
Erdoğan’ın bu çıkışları, bu U-dönüşleri 'Değişen koşullara göre tutum alan başarılı dış politika' gibi dekoratif sözlerle açıklanabilecek eşiği aştı. U-dönüşleri sıklaştıkça sert çıkışların etkisi azalıyor. Elbette her ülke o anda kendi çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yapmalıdır. Ama bunun için daha önce muhataplarınıza o an aklınıza en sert ne geliyorsa onu yapıp, onu söylemenizi gerektirmez.
Sonra Ankara’da söylediğiniz Atina’da karşınıza çıkartılır; Kathimerini’nin yaptığı gibi."
Erdoğan'ın Mayıs 2022'de "Bu yıl stratejik konsey toplantısı yapacaktık ama artık benim için Miçotakis diye biri yok. Kendisiyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum. Biz sözünde duracak, şahsiyetli, onurlu siyasetçiler ile yola gideriz. Bundan sonrasını Miçotakis kendi düşünsün. Biz bize yeteriz" demişti.