Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Mayıs’tan itibaren salgın sürecinde normalleşme adımlarının atılacağını söyledi. Erdoğan, "Niyetimiz mayıs ayı sonuna kadar ihtiyatlı hareket etmeyi sürdürmek, Haziran ayından itibaren tedbirleri önemli ölçüde gevşetmeyi planlıyoruz” dedi. Erdoğan, "Detayları kabine toplantısının ardından milletimizle paylaşacağız" ifadesini kullandı.
Erdoğan, salgın döneminde mağdur olan yurttaşlara da "Sıkıntıya düşen insanımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz" diye seslendi.
AKP teşkilatıyla video konferans
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP teşkilatlarıyla telekonferans yoluyla bayramlaştı. Erdoğan, vaka ve vefat sayılarında düşüş olduğunu kaydederek, "Hamdolsun yaptığımız özverilerin karşılığını vaka, ağır hasta ve vefat sayılarındaki belirgin düşüşle gördük, görüyoruz. İnşallah tedbiri elden bırakmadan bu sayıları çok daha aşağıya çekmeyi planlıyoruz" dedi.
Erdoğan, 17 Mayıs Pazartesi gününden itibaren normalleşme adımlarını atılacağını belirterek, “Milletimize söz verdiğimiz şekilde pazartesi gününden itibaren kontrollü normalleşme takvimimizi uygulamaya başlıyoruz. Detayları kabine toplantısının ardından milletimizle paylaşacağız. Niyetimiz Mayıs ayı sonuna kadar ihtiyatlı hareket etmeyi sürdürmek, Haziran'dan itibaren tedbirleri önemli ölçüde gevşetmeyi planlıyoruz” dedi.
"Amacımız bu sıkıntılı süreci en az hasarla atlatmak"
Erdoğan, mecbur kalmadıkça tedbir uygulamadıklarını kaydederek, şunları söyledi:
“Milletimin şundan emin olmasını istiyorum, kısıtlamaların tek amacı 84 milyon vatandaşımızın sağlığını ve geleceğini korumaktır. Mecbur olmadığımız hiçbir tedbire başvurmadık. Bununla kalmıyor, aldığımız tedbirin de vatandaşımızın işine ve aşına zarar vermemesine özen gösteriyoruz. Amacımız yaşadığımız bu sıkıntılı sürecin en az hasarla atlatılmasıdır.”
“Helallik istiyoruz”
“Sanayi üretimi ve ihracat rakamları her ay yeni rekorlar kırarak ilerliyor. … Buna rağmen sıkıntıya düşen insanımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz. Hiçbir vatandaşımızın kendisini çaresiz hissetmemesi için sosyal destekleri ciddi oranda artırdık. Uluslararası değerlendirmelerde salgın döneminde vatandaşlara yardım sağlayan ülkeler arasında yer alıyoruz.”
"Kudüs'te saldırılar nedeniyle dertliyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Kudüs’e yönelik saldırılarına da sert tepki göstererek, İsrail’i “terör devleti” olarak tanımladı ve şunları belirtti:
“Türkiye kadim tarih, medeniyet ve kültür bağları sebebiyle geniş bir coğrafyanın mesuliyetini taşıyan büyük bir ülkedir… Ülkemizin merkezinde yer aldığı geniş coğrafyada yaşanan olumlu veya olumsuz her hadise bize doğrudan ilgilendiriyor. Kardeşlerimizin sevinci sevincimiz, hüznü hüznümüzdür. Filistin topraklarında ve özellikle Kudüs’te yıllardır devam eden ve son günlerde sıklaşan saldırılar nedeniyle dertliyiz. Terör devletinin zalimlikleri karşısında hem üzüntülü hem de tepkiliyiz. Dün Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesini hangi şevkle desteklemişsek, bugün Kudüs’te de ayni hissiyatla harekete geçiyoruz. Mescidi Aksa’nın mahremiyetine uzanan ellere karşı çıkıyoruz.”
“Her devleti harekete geçmeye davet ediyoruz”
“Tüm dünya görmezden gelse bile İsrail’in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz. İsrail’in saldırıları başladığından itibaren yoğun diplomasi faaliyetleri yürüttük. Şimdiye kadar 19 ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Kendileriyle hem bayramlaştık, hem de Kudüs’te yaşananlar konusunda endişelerimizi dile getirdik, muhataplarımızla benzer hissiyatı taşıdığımızı gördük.”
Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve uluslararası toplumu Kudüs konusunda hareket geçmeye çağıran Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eğer İsrail’in Filistin’de ve bilhassa Kudüs’te sergilediği saldırganlığı durdurmazsak, yarın herkes kendini bu vahşi zihniyetin hedefinde bulacaktır… Bu terör devleti artık tüm sınırları aşmış durumdadır. Üç dinin mukaddeslerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra Kudüs tüm dünyanın mirasıdır… Üçüncü bin yıla yeni adım attığımız şu dönemde dünyanın bir kez daha aynı kabusu yaşamasını istemiyoruz. Hangi inançtan, kökenden olursa olsun her devleti, her kurumu harekete geçmeye davet ediyoruz.”