Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, Türkiye’yi tüm bilim insanları için “bir cazibe merkezi” haline getireceklerini iddia etti. Erdoğan, daha sonra ATO Congresium’da düzenlenen 12. Çalışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, “50 tane daha fazla eleman al dediğimizde rahatsız olanlar var” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Hocamızın şahsi kütüphanesi bir hazine değerindedir. İnşallah bunları da vakıf ve müze bünyesinde en güzel şekilde koruyacak, değerlendirecek ve gelecek nesillere aktaracağız. Bu yıl vesilesiyle ülkemizin yanı sıra geniş bir coğrafyada yaklaşık 800 etkinlik gerçekleştirilecek. Halen devam eden bu etkinlikler yıl sonuna kadar kesintisiz sürecektir.
Fuat Sezgin hocamızın Bitlis’te başlayıp İstanbul’da süren ardından Almanya’ya uzanan ve İstanbul’da nihayete eren 94 yıllık hayatının her safhası paha biçilmez derslerle doludur. Dünya çapında böyle bir bilim adamının 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesi’nden uzaklaştırılması tarihimizin en büyük ayıplarından biridir.
Açık konuşmak gerekirse hocamızın ülkemizde barındırılmamasının sebebi yürüttüğü çalışmaların başındaki ‘İslam’ ifadesidir. Şayet Fuat Hoca, İslam değil de mesela Roma veya Bizans tarihi çalışmış olsaydı emin olun hayatının sonuna kadar İstanbul Üniversitesi’nde kalmaya devam ederdi. Sıkıntı burada, dert burada.
İlim insanına sahip çıkmadığınız zaman işte ona Alman sahip çıkar ve Alman sahip çıktığı zaman da bu eserler Almanca dünyada yerini bulur. Halbuki İslam alimlerinin çalışmaları incelenmeden dünya bilim tarihinin incelenebilmesi de yazılabilmesi de mümkün değil.
İŞ DÜNYASINA YÜKLENDİ
İnsan gücünün yerini makine ve yazılımın aldığı bir dönemde istihdam konusunu yeniden tasarlamak gerekiyor. Birilerine gel bakalım sen devasa fabrikatörsün yanına 50 işçi daha alıver. 5 bin 10 bin çalıştırmak nedir onun yanında 50 tane daha fazla eleman al dediğimizde rahatsız olanlar var. İşveren olmazsa iş olmaz, iş olmazsa çalışan olmaz. Zenginlik önemlidir ama tüm insanlara yansıyorsa değerlidir.
"KÜRESEL EKONOMİDE SERT FIRTINALAR ESERKEN, BİZ DİMDİK AYAKTA DURDUK"
Küresel ekonomide en sert fırtınaların estiği dönemlerde dahi biz, dimdik ayakta durmayı başardık. Bugün de maruz kaldığımız tüm ekonomik saldırılara rağmen hedeflerimize doğru yürümeye devam ediyoruz.
Her kim şu veya bu sebeple ülkesinin aleyhine sonuçlar doğuracak bir işe kalkışırsa bilmelidir ki 82 milyonun her birine zarar vermiştir. Aramızdaki farklılıkları asla husumete dönüştürmemeliyiz. Rekabet daha iyiye ulaşmak için yapılırsa iyidir.
Üretim, büyüme ve istihdam odaklı bir ekonomi programıyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 devletinden biri haline getirmekte kararlıyız. Bunu, çalışma hayatımızın tüm taraflarıyla birlikte başaracağız.
Yeri geldi işçi oldum, yeri geldi işveren oldum. Masanın neresinde olursam olayım, adaleti, vicdanı, hakkı gözetmeden başarılı olunamayacağını gördüm. Buna ekonomi literatüründe sürdürülebilirlik denir.
Paranın çokluğu, azlığı başka bir meseledir. Asıl mesele helalinden kazanarak, kendinin ve ailenin geçimini sağlamaktır.