Zeliha Hısım, nisan ayında 7 aylık hamileyken, koronavirüse yakalandı. Eskişehir Şehir Hastanesi'nin Covid-19 servisinde tedaviye alınan Hısım, semptomların artması üzerine yoğun bakıma, buradan da solunum desteği verilen entübe servisine alındı. Doktorlar, entübeyken, ölüm riski taşıdığı gerekçesiyle Hısım için erken doğum kararı aldı. Sezaryenle doğum yapan Hısım, 900 gram ağırlığında prematüre kız bebeğini dünyaya getirdi. Bebeğe yapılan Covid-19 testi ise negatif çıktı.
Doğumdan habersiz yaşam savaşı
Zeliha Hısım, doğum sonrası yeniden entübe servisine alınırken, kısa sürede iyileşmeye başladı. Hastanenin Covid-19 servisinde de tekrar tedavi gören Hısım, 15 gün önce yaşam mücadelesini kazanarak, sağlığına kavuşup, taburcu edildi. Bebek ise hastanenin yenidoğan servisindeki kuvözde tedaviye alındı.
'Büyük bir mucize'
Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve anestezi uzmanı Dr. Sinem Hürsen Günay, anne ve bebeğinin yaşam savaşını 'mucize' olarak anlattı. Zeliha Hısım’ın akciğer tutulumunun arttığını ve 90’ın üzerinde olması gereken kandaki oksijen değerinin 30’lara düştüğünü belirten Günay, “Çok şükür, annemizin genel durumu gayet iyi. Bebek de yenidoğan yoğun bakımında takip ve tedavi sürecinde. Bu, çok büyük bir mucize. Buradaki hekimlerimizin gerçekten ellerine sağlık, çok önemli iş başardılar. Bebek ve annenin sağlıklı durumda olması bizim için çok büyük başarı ve mucize, diyebiliriz. Entübe olan gebe hastanın koronavirüsü atlatması ve taburcu edilmesi, bizim için çok sevindirici. Hepimiz çok mutlu olduk” dedi.
'Ölümün kıyısından döndüler'
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Hüseyin Oğuz Yuvanç da anne ve bebeğin büyük yaşam mücadelesinin ardından sağlığına kavuştuğunu söyledi. Özellikle Zeliha Hısım’ın doğumdan sonraki tedaviyle hayatının kurtulduğunu kaydeden Yuvanç, “Hastamız, Covid-19 tanısıyla solunum cihazına bağlı yatmaktaydı. Çocuğun ve annenin sağlığını daha iyi değerlendirmek için anneyi acil sezaryene aldık. Bebek 26 haftalık doğdu. Takip eden günlerde hastamızın durumu gayet toparladı, oksijen değerleri yükselerek, çok iyi seviyelere gelmeye başladı. Sonraki takip döneminde hastamız taburcu oldu. Bebek şu anda takipte ve onun da iyi olacağına inanıyorum. Annenin hayatı kurtuldu. Kandaki oksijen değeri 30’du ve bu çok sıkıntılı bir değerdir. Bunu hayat ile ölüm arasındaki ince çizginin üzerinde gibi düşünebiliriz. Biz elimizden geleni yaptık. Tedavisi de gayet güzel oldu, yoğun bakımda da hastayı gördüm ve takip ettim. Ölümün kıyısından döndüler ve şu anda iyiler” diye konuştu.
Kızını ilk kez kuvözde gördü
Karantina sürecini evinde tamamlayan Zeliha Hısım, Ayşe adını verdikleri kızını 15 gün sonra ilk kez yenidoğan servisindeki kuvözde gördü. Serviste üzerine koruyucu kıyafet giydirilen Hısım, "Annem, çiçeğim, yavrum benim. Atlattın annem çok şükür. Sen de hayattasın, ben de. Anneciğim, daha güzel günlerimiz olacak seninle” dedi.
Ellerini dezenfekte edip, eldiven takan Hısım'ın, bebeğine ilk kez dokunduğu anlarda da gözleri doldu. Bir süre kuvözdeki bebeğini izleyen Hısım, kucağına alıp, seveceği günleri heyecanla beklediğini anlatarak, “Hastaneye yattım, biraz tedavi gördüm. Durumum kötüleşince bebeği sezaryenle almışlar sonrasında tedavim başladı, uzun ve zorlu bir süreç atlattım. Şu an çok mutluyum, bebeğime kavuştum. Çok şükür, ikimiz de sağlıklıyız. Çok mutluyum, dünyalar benim oldu. Bebeğime dokundum. İnşallah daha da iyi olacak, ona kavuşacağım. Allah'a şükür, ikimiz de sağlıklıyız şimdi. İyiyiz, daha iyi olacağız ve bebeğime kavuşacağım. O zaman daha da iyi olacağım" diye konuştu.
'Kahraman diyebiliriz'
Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Yaşar Bildirici de Mehmet ve Zeliha Hısım çiftine bebeklerinin sağlık durumuyla ilgili bilgiler verdi. Prematüre bebeklerin hayata daha sıkı sarıldığını kaydeden Bildirici, “Bebeğimiz solunum cihazından tamamen çıktı, serbest oksijen alıyor. Gidişat olumlu yönde. Bundan sonra daha da iyiye gitmeye başlayacak. Ağızdan daha çok beslenmeye başlanacak. Tahminlerime göre 15-20 gün içinde tam anlamıyla beslenmeye başlar. Sizin açınızdan kötü günleri geride bıraktık, bebek de işin açıkçası kötü günlerden geçti. Siz doğum yaptıktan sonra solunum cihazındayken, o da solunum cihazındaydı. Maalesef çok iyi koşullarda doğmadı. Güçlü bir çocuk yani kahraman, diyebiliriz. Prematüre çocuklarımız bizim hayatımızın birer kahramanları. Şükürler olsun, o da sağlam. Hani derler ya hayata tırnağını geçirdi. Tırnağını geçirdikten sonra da bundan sonra kolay kolay bırakmayacaktır. Arkadaşlarımız da ona çok ciddi destek sağlıyorlar” dedi.
İl Sağlık Müdürü açıkladı: İstanbul'da vaka ve aşılama verilerinde son durum
Burak Sergen'den koronavirüsün ardından ilk fotoğraf