Emine Erdoğan, tanıtımda yaptığı konuşmasına, BM’nin gündeminde yer tutan barışın korunmasından, yoksullukla mücadeleye, insan haklarından, iklim değişikliğine kadar birçok başlıktan Afrika ülkelerinin orantısız biçimde etkilendiğini belirterek başladı. Emine Erdoğan, öte yandan Afrika’nın iki binin üzerinde dil ve etnik topluluğa sahip, 1 milyarı aşkın nüfusu olan büyük bir zenginlik olduğuna vurgu yaparak, bu potansiyelin Afrika’yı 21’inci yüzyılın parlayan yıldızı yapacağına canı gönülden inandığını dile getirdi.
'Dünyanın neresine dağılmış olursak olalım insanlık tek ve bütün bir ailedir'
Türkiye’nin 2005 yılında başlattığı Afrika açılımının Afrika ile olan kadim dostluğun perçinlenmesine vesile olduğunu ifade eden Emine Erdoğan konuşmasının devamında Afrika seyahatlerine atıf yaparak, “Bende ayrı ayrı hatıraları olan her bir yolculukta, endişenin, neşenin, gözyaşının, dünyanın her yerinde aynı olduğuna yakından şahit oldum. İnsanlığın bütün duygularının evrensel olduğunu içselleştirdim. Anne kalbinin evrensel ritmini işittim. Dünyanın neresine dağılmış olursak olalım insanlık tek ve bütün bir ailedir. Bu bakış açısına sahip olmak, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden, kardeşçe kucaklaşmanın anahtarıdır. Birbirinden zengin kültürler barındıran eşsiz Afrika coğrafyasını keşfetme heyecanı sırasında, ‘öteki’ni değil, yakınlıkları keşfettim. Yüzyıllar boyunca sömürgeye, yoksulluğa konu olmuş Afrika’nın, bambaşka bir yüzünü gördüm” diye konuştu.
Afrika’ya yaptığı yolculukların insanlık ailesine karşı olan sorumluluklarını derinden hissettirdiğini dile getiren Emine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türk milleti, tarihi boyunca bu öğretiyi bir yaşam kültürü hâline getirmiştir. Dünyanın neresinden bir ah yükselse, Türkiye oraya insani yardım taşımıştır. Bu miras, hayatım boyunca manevi pusulam oldu. Öte yandan, annem Hayriye Hanım’ın, ismiyle müsemma hayırsever kişiliğinin izdüşümü olan bu vicdan mirasını, ben de torunlarıma bırakmak istedim. 'Öteki' değil, 'biz' diyebilmenin güzelliğini insanlara hediye edebilirsem ne mutlu bana. Umarım, naçizane bir araya getirdiğim bu satırlar, kalpten kalbe ulaşan bir sevgi köprüsü kurar.”
Emine Erdoğan, “Bu kitap Afrika seyahatlerim öncesinde yaptığımız çok yönlü hazırlıklara, bizleri hep güler yüzleriyle karşılayan First Lady dostlarımın verdiği bilgilere, büyükelçilerimiz ve eşlerinden öğrendiklerime ve sıcak Afrika insanlarının gözlerinden okuduklarıma dayanıyor. Her birine, bana öğrettikleri için, şükran borçluyum” diyerek sözlerini tamamladı.