AKP'nin İstanbul seçimlerine ilişkin yaptığı "Olağanüstü itiraz" sonucunda yeniden seçim çıkabileceğine ilişkin ihtimal üzerinden konuşam Ekonomi yazarı Emin Çapa, "Muhalefet partileri yenilenecek bir seçime kesinlikle girmemeli. AKP ve işbirlikçileri tek adam rejiminin, tek partili seçimini yapsın, sonucu tüm ülke ve dünya görsün" dedi.
"SEÇİMİN YENİLENMESİNE TEK ŞARTLA KARŞI ÇIKMAM..."
Çapa seçimin yenilenmesine tek şartla karşı çıkmayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir vatandaş ve seçmen olarak İstanbul seçimlerinin yenilenmesine bir tek şartla onay veririm; Türkiye tarihinin en şaibeli oylaması olan Anayasa değişikliği referandumu da yenilensin. Mühürsüz hiçbir oy kabul edilmeden, tekrar yapılsın bakalım, Başkanlık geliyor mu gelmiyor mu?"
İŞTE EMİN ÇAPA'NIN O MESAJLARI:
Muhalefet partileri yenilenecek bir seçime kesinlikle girmemeli. YSK yasalar çerçevesinde AKP'nin itiraz ettiği tüm sandıkları ve geçersiz oyları saydıktan sonra olay bitmiştir. AKP ve işbirlikçileri tek adam rejiminin, tek partili seçimini yapsın, sonucu tüm ülke ve dünya görsün.
Yenilenecek ve muhalefetin katılmayacağı bir seçimde bütün sorumluluk AKP ve MHP seçmenindedir. Ya sandığa gitmeyip, korkudan giderse boş oy atıp demokrasiye sahip çıkacak, ya da tek parti-tek adam rejimine oy verip, tek partili seçimi demokrasinin cenaze törenine dönüştürecek.
Zaman, "seçim yenilenirse Sn İmamoğlu 500 bin fark atar" gibi demokrasi dışı akıllara prim verme zamanı değil. Zaten bu söylem iktidarı ve onun kumpaslarını görmezden gelen bir söylem.
1) Sn İmamoğlu değil 500 bin, 1 milyon fark atacak bile olsa, mesele sandığa sahip çıkma meselesi. Çalışsın, bir sonraki seçimde fark atsın.
2) Devleti parti devletine çevirip, bütün devlet mekanizmasını kontrol altına alan AKP yenilenen seçimde "gerekli" tedbirleri alacaktır.
3) Bu kadar açık bir seçim sonucunda AKP baskısına direnemeyen YSK'nın, yenilenen seçimde direneceğini mi zannediyorsunuz?
Peki AKP ne yapmaya çalışıyor? Bence tüm topluma "bunlar İstanbul'u bile seçimle vermiyor, iktidarı asla vermezler" algısını yerleştirmeye çalışıyor. Böylece hem muhaliflerde umutsuzluk, hem de demokrasi endişesi olan AKP'lilerde "trenden inmeme" refleksi yaratmak istiyor.
Sandık, elimizde kalan son demokrasi kırıntısı. Hepimiz buna sahip çıkmalıyız. Ama muhaliflerden önce, bugüne kadar AKP ve MHP'ye oy veren seçmen bu zulme hayır demeli, sandığı tekmeleyen zalimlere itiraz etmelidir. Seçimler yenilenirse tüm sorumluluk AKP-MHP seçmenindedir.
Bir vatandaş ve seçmen olarak İstanbul seçimlerinin yenilenmesine bir tek şartla onay veririm; Türkiye tarihinin en şaibeli oylaması olan Anayasa değişikliği referandumu da yenilensin. Mühürsüz hiçbir oy kabul edilmeden, tekrar yapılsın bakalım, Başkanlık geliyor mu gelmiyor mu?
İstanbul'da geçersiz 290 bin oy üzerinden ahkam kesenler var. (Ki geçersiz oy oranı 2014 yerel seçimlerine göre düştü) Bu arkadaşlar 1 milyon 380 bin bin farkla evetin kazandığı referandumda, 2,5 milyon mühürsüz oy konusundaki fikirlerini de açıklasınlar bakalım.