AKP iktidarının ekonomi politikaları nedeniyle Türk halkı derin bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Asgari ücret aylardan beri Açlık Sınırı'nın altındayken en düşük emekli maaşı da 12 bin 500 lira.
Emekliler, verilen maaşlar nedeniyle ilerleye yaşlarına karşın çalışmak zorunda. Sokak Kedisi isimli Youtube kanalına konuşan bir emeklinin feryadı yürekleri dağladı.
Ekonomik kriz nedeniyle herkesin bunalımda ve yüzünün asık olduğunu vurgulayan emekli, erken seçim çağrısı da yaptı.
İlerleyen yaşına rağmen markette çalıştığını söylen emekli, her gün onlarca yoksulun marketteki atık ürünleri almak için geldiğini söyledi.
Kızını da ekonomik geçimsizlik nedeniyle okulu bırakmak zorunda olduğunu söyleyen emekli yurttaş, yaşadığı tüm ekonomik gerçekliği tane tane şöyle anlattı:
- "İki sene önce emlaklı oldum. Evet. 5.000 liraya. Şimdi ben 15.000 lira kira veriyorum. Bir de çalışmasam nasıl olacak? Çocuğu bile okuldan aldık liseyi bitirdi. Artık devam ettiremeyiz. Okullar da para istiyor. Bilmem ne istiyor. Şu anda bıraktı. Çalışıyor yani. Çalışıyor. Çünkü ben 15.000 lira kira veriyorum. Elektriği suyu 20 milyar. Evin geçimini ayda oldu 30 milyar.
"İNSANLAR ARTIK PATLAMA NOKTASINA GELMİŞ"
- Ben günlük 500 lira kira veriyorum. Nasıl geçineceğim? Yani buna bir çare bulsunlar. Bu hesabı bir daha yapsınlar. Yani bu insanlar şu maaşı bir aylık giderine bölsünler. Yeter mi yetmez mi buna göre karar versinler. Yani artık insanlar patlama noktasına gelmiş.
- Biz ben markette çalışıyorum. Markette çöp kutusunun önüne günde 100 kişi geliyor. Yani biz utanıyorum. Ben yemin ediyorum acıyorum. Cebimde varsa 20 lira 30 lira vereyim de oradan almasın diye. Ben bunu düşünebiliyorum . Yani hakikaten gerçekten ortalık çok kötü bir durumda.
"HİÇ DÜŞÜNMÜYORLAR BU İNSANLAR NASIL GEÇİNİYOR DİYE"
- Ben iki sene Karabekir'den buraya dolmuş parası 3,5 lira veriyordum. 2 sene önce. Şimdi ben 18 lira veriyorum. Günde 36 lira. Hiç düşünmüyorlar bu giderleri bu insanlar nasıl nasıl geçiniyor?
"ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ AMA ZAMANINI DA AYARLAMIŞLAR"
- Bir bardak çay olmuş 25 liraya. Bir porğaça 15 lira. Yani bu bir evde 3 kişi 4 kişi çalışıyor şu anda. İnsanlar son noktaya gelmiş. bir şey yok yani. Erken seçim istiyoruz yani. Kesin istiyoruz.
- Ama diyorlar ki bilmem kaça kadar erken seçim olamaz. Ha buna da önceden kanunları koymuşlar yani. Ayarlamışlar zamana göre.
"KİMSE SESİNİ ÇIKARAMIYOR KİMSE DERDİNİ ANLATAMIYOR"
- E şimdi kimse sesini çıkaramıyor. Kimse kimseyi derdine anlatamıyor. Eve gidiyorsun karının suratı asık. Çocuğun suratı asık. Herkes bir köşede duruyor.
- Ben de düşünüyorum sabaha kadar ya ben kirayı nasıl ödeyeceğim. Evi nasıl geçindireceğim? E benim kızım yarın kötü yola düşse iyi mi yani.
- Yani şimdi en son noktaları konuşuyoruz.Ben kızımı okuldan aldım. Çünkü niye? Dedim kızım benden 100 milyar para istiyorlar. Ben de nereden çıkaracağım bu parayı?
"BUNLARDAN ÖNCE BU ÜLKE MÜSLÜMAN DEĞİL MİYDİ?"
- Kusura bakmayın. Ya hakikaten bunalımdayız. Yani verdik. Ama niye verdik? Allah dediler. Kitap dediler bilmem ne. Sanki bu insanlar önceden Müslüman değil miydi? Önceden de Müslüman, şimdi de Müslüman. Bunlar olsa da Müslüman olmasada. Atatürk ne yapmış? Din ile devlet işini ayırmamış. Niye? Siyasete sokma demiş yani.
"HERKES BUNALIMDA"
- Hiç kimsenin ya bakıyorsun yanındakinden korkuyorsun. Acaba nedir neyin istiyor yani. Herkes bunalıma girmiş. Bir kelime tatlı bir kelime konuşamıyorsun yani.
- Baba diyor, ben dışarıdan okuyacağım diyor. Dışarıdan okuyup kendi parasını kazanıp ayakta durmaya çalışacak. Yani artık evlenme çağına gelmiş. O 20 yaşına gelmiş artık ya. Bu çocuğa ben daha müdahale de edemiyorum. Hani bir para istese para bile veremezsin çocuğa ya.
"KELİMELER YETMEZ..."
- Bir kız çocuğuna para veremiyorsan. İnsanlar gerçekten bunalımda. Kelimeler yetmez yani. Anlatabiliyor muyum? Benim söyleyeceklerim o kadar.