CHP TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı düzenliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından dikkat çeken satır başları şu şekilde:
"Nereye gitsem avaz avaz millet bizi çağırıyor. Bu millet defalarca küllerinden doğmayı başarmıştır. Açıkçası milletimiz yeni bir doğum vaktini bizlerden beklemektedir.
Son günlerde yaşananlar bir kez daha gösterdi ki karşımızda elindeki gücü asla bırakmak istemeyen ve her şeyi yapmaya hazır olan bir iktidar anlayışı var. Egemenliğin millete ait olduğunu unutarak yönettikleri alanın mülk sahip olduğunu düşünen bir iktidar var.
Şunun farkına varalım, bugün yapılan hamlelerin arkasında yatan gerçek iktidarın en güçsüz anında olmasıdır. Bu güçsüzlük onları pervasız yapmaktadır. Yeni bir yargı tacizini de yaşattılar Esenyurt Meydanı'ndaki haklı sözlerimize sayın Cumhurbaşkanı kızmış. Hemen avukatına talimat vermiş.
CUMHURBAŞKANI'NIN TAZMİNAT DAVASINA CEVAP
Bana ve Özel'e birer milyon liralık tazminat davası açmış. Ahmet Özer'in kişilik haklarını ayaklar altına alırken, bizim onlara sorduğumuz soruları kişilik haklarına saldırı olarak görmüş, neymiş kamuoyunda küçük düşmüşler. Bizim kişilikleri ile bir meselemiz olmaz. Ta ki kişilikleri memlekete zarar verene kadar.
ALİ YERLİKAYA'YA SERT YANIT: 10 YIL ÖNCE FETÖ İLE KOL KOLA OLAN SENSİN
10 yıl önce bir telefon görüşmesiyle birini terörist eden anlayış. Buradan hatırlatma yapmak isterim. 10 yıl önce Gülen'e nasıl övgüler dizdiklerini hatırlatayım. 10 yıl önce terör örgütü ile kol kola olan sensin. Şimdi ' İçişleri Bakanı terör yandaşı' olamaz mı diyelim. Ben İçişleri Bakanı'na şunu söylüyorum sana dahi haksızlık yapılsa seni dahi savunacak yürekli insanlar var.
Saatler önce Sabah Gazetesi yazıyor. Bakanlığınızı kim yönetiyor.
Gelen cümleleri kendi fikriniz gibi ifade etmeye başlar, talimatla hareket edilen bir süreç işletilirse ne yazık ki 86 milyon vatandaşımızın başı öne eğilir. Suçu olmayan insanlara iftira atmak mesleğinizin bir parçası olarak görmek utanç vericidir.
Türkiye hukuk devletidir demişsiniz ama masumiyet karinesini unutmuşsunuz.
Sevgili yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım. Bu siyasi kumpasın çok amacı var ama en temel amacı partimizi kudretsiz göstermektir.
Bizi bölerek, parçalayarak yolumuzdan şaşırtmaya çalıştıklarını unutmayın.
"ÇELİK GİBİ DİMDİK AYAKTA OLMALIYIZ"
Neredeyse daimi bir iktidar çabası içinde olduklarını unutmayın. Bu umduklarını asla bulamayacaklar, bu konuda tavizsiz ve kararlı bir biçimde her birimizin yola çıktığımızı ve kararlı olduğumuzu görüyorum. Umduklarını bulamayacaklar. Güçlü bir şekilde siyaset yapmaktan başka çaremiz yoktur.
Sorumluluk alma derecemizi asla tahmin edemeyecekler. Kimsenin bize istikamet dayatmasına asla izin vermeyeceğiz. Birlikte hareket edip birlikte yürüyeceğiz. Bizden başka umudu kalmayan halkımızı asla hayal kırıklığına uğratmayacağız.
İhtiyacımız olan tek şey güçlü bir yoldaşlık, yol arkadaşlık ve geleceğe dair inançlarımızdır. Bu yoldan milim sapmamalıyız. Küçük hesaplara karşı çelik gibi dimdik ayakta durmalıyız.
"BİZ HATA YAPARSAK MİLLETİMİZ VE ÜLKEMİZE KAYBETTİRİRİZ"
Biz hata yaparsak partimizi 31 Mart başarısına taşıyan değişim ve yenilenmeyen sürece ortak akılla hareket etmekten uzaklaşırsak o zaman kaybederiz. Sadece biz kaybetmeyiz, milletimize ve ülkemize kaybettiririz.
Buradan öyle bir çağrı verelim ki gözü yaşlı analarımızın, kadınlarımızın, bebeklerimizin, çocuklarımızın gönlü ferahlasın."