Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Görevlisi Hasan Ali Cengiz, Edirne'de 2 Ağustos 1746'da çıkan ve kayıtlara 'Büyük Yangın' olarak geçen yangını Osmanlı arşivlerini inceleyerek kitaplaştırdı. Cengiz'in yazdığı 1746 Edirne Yangını adlı kitapta yangının 64 mahalleye yayıldığı ve halka ait evler hariç 179 tarihi yapının zarar gördüğü belirtildi. Yargından zarar gören yapılar arasında Edirne'de günümüze ulaşan en önemli tarihi eserlerden Selimiye Camisi Arastası, Eski Cami, Bedesten, Ali Paşa Çarşısı ile günümüze ulaşamayan Alamüddin Camii, İki Kapılı Han, Yemiş Kapanı Hanı gibi yapılar da bulunuyor.
'Yapılar ahşap ve birbirine yakın'
Cengiz, Üç Şerefeli Camisi'nin çevresindeki Ağaçpazarı mevkisindeki bir dükkandan başlayarak yayılan büyük yangında binaların ahşap ve birbirlerine yakın olduğuna dikkat çekerek, "O dönemde hem ısınma hem yemek pişirme amaçlı ocaklar var. Buralardan sıçrayan yangınlar, kısa süre içerisinde yayılıyor. Çünkü hem İstanbul hem Edirne'de depremler korkusuyla yapıların genel anlamda ahşap ve birbirine yakın olduğunu görüyoruz" dedi.
'İtfaiye teşkilatı yok'
Yangının söndürülememe nedeninin söndürme tekniklerinin ve itfaiye teşkilatının olmamasına bağlayan Cengiz, "Özellikle o dönemde 2 taktikten bahsetmek lazım. Birincisi, yangın çıktığı zaman bütün halkın elinde ne varsa kovalarla su taşıması. İkincisi, kancalarla, baltalarla vurma ve yıkma taktiği dediğimiz taktik kullanılıyor. Bu da yangınları söndüremediği gibi kısa süre içerisinde daha geniş alanlarla yayılmasına neden olmuştur" ifadelerini kullandı.
'Saraçlar Caddesi'nden 2 kola ayrılıyor'
Yangının Üç Şerefeli Camii'nin etrafındaki yapıları sardıktan sonra günümüzde kentin en yoğun caddelerinden biri olan Saraçlar Caddesi'nden 2 kola ayrıldığını belirten Cengiz, "Üç Şerefeli Camii'ne sıçramadığını ama çevresini sardığını görüyoruz. Yakın bölgesinde Taş Mektep, Hüsamiye Medresesi var. Arka kısmında Oğlanlı Hamamı var. Bunlar yangında zarar görmüştür. Buradan başlayan yangının 2 kol üzerinden devam ettiğini görüyoruz. Yakın bir bölgede olan cephanenin etkilendiğini, oradan da Alipaşa Çarşısı yanarak, şu anki PTT'nin olduğu bölgede Alamüddin Camisi'nin yanarak oradan Zindanaltı'na kadar ulaştığını görmekteyiz. Orada Müslüman Mezarlığı dediğimiz bugünkü Tatarhani Mezarlığı da yangından etkilenen bölgeler. Yangın oradan Uzunkaldırım dediğimiz bölgeden Ayşekadın'a kadar ulaşmıştır. Orada tespit edebildiğimiz yer, bugünkü Abdurrahman Mahallesi'ndeki Abdurrahman Camisi'dir. Bu birinci koldur" diye konuştu.
'Eski Cami, Bedesten ve Selimiye Arastası'na sıçramış'
Cengiz, yangının ikinci kolunun ise günümüzde Atatürk heykelinin bulunduğu bölgedeki hanları yakarak ilerlediğini ifade ederek, "Atatürk heykelinin olduğu bölgedeki hanların, Unkapanı Hanı, Sarraf Hanı'nın yanması ve oradan Bedesten bölgesindeki dükkanlar, Tahmis bölgesindeki Kara Mustafa Paşa'nın çeşmesi ve oradaki hanların yanmasıyla beraber yangının Eski Cami'ye sıçradığını görüyoruz. Oradan yukarı doğru çıkarak Yemişkapanı Hanı, Selimiye Arastası ve Kıyık'a kadar çıkmıştır. Kıyık bölgesine kadar çıkan yangın, eski devlet hastanesi bölgesindeki yerden Kadirhane Tekkesi’ni yakarak şu anki sosyal bilimler lisesi olan bölgede Kara Mustafa Paşa Hanı'nı yakmıştır. Oradan da Eski İstanbul Caddesi üzerinde diğer kol ile birleşerek kısa süre içerisinde pek çok yeri yaktığını görmekteyiz" dedi.
'14 bin ile 20 bin civarında insan etkilendi'
Arşiv belgelerinde yangının sona erdiği tarihe ulaşılmadığını ve kişilere ait hasar kayıtlarına yer verilmediğini söyleyen Cengiz, "Bu çalışmamızda yangından sonra yapılan özellikle tarihi yapılardaki keşiflerden yola çıktık. Arşiv belgelerinde bu tamirat keşiflerine, keşif defterlerine ulaşarak yapıları tespit ettik. Yapılardan bölgeleri tespit ederek, bu bölge üzerinde yaşayan hane sayılarına ulaşmaya çalıştık. Burada özellikle hane sayılarını, mahalleleri tespit ettik ve 64 mahalle dedik. 64 mahalle üzerinde yaklaşık 14 bin ile 20 bin civarında insanın etkilendiğini görüyoruz. Bu kadar geniş alanı kapsayan bir bölge. Birkaç saat değil; belki saatlerce, belki de günlerce sürdüğünü söyleyebiliriz" ifadelerine yer verdi.
'Ali Paşa Çarşısı'na 432 bin 750 akçe harcandı'
Hasan Ali Cengiz, yangın sonrası yapılan onarım çalışmalarına da değinerek, "Ali Paşa Çarşısı'nın tamir edilmesi için yapılan keşiflere baktığımız zaman 432 bin 750 akçenin harcandığını görmekteyiz. Bu kadar meblağ ile duvarlarının, çatısının tamiratı, kurşunların değiştirilmesi işlemleri yapılmıştır. Yangın sırasında halk öncelikle canını kurtarmaya çalışmıştır. Canını kurtardıktan sonra mal derdine düşmüştür. Mallarını kurtarmak adına 2 yöntem izlemiştir. Birincisi, açık alanlara taşımak. Bunlardan bir tanesi Tatarhaniler Mezarlığı'dır. Ama oraya taşınan mallar yandığı gibi bir diğer yer de Eski Cami'dir. Eski Cami'ye taşınan eşyalarla beraber yangın, cami içerisinde sirayet etmiş ve cami, bu yangın sırasında zarar görmüştür. Eski Cami'de bu eşyalarla beraber yangının sirayet etmesiyle caminin içerisindeki ahşap malzemeler, mihrap, minber gibi malzemelerin yanında özellikle mushafı şerifler, Kur'an-ı Kerimler, halılar, kilimler, seccadelerin zarar gördüğünü görmekle beraber mihrabın sağ tarafındaki duvar da yangından etkilenmiştir. Yangından sonra da bu duvarda bir tamirat işleminin gerçekleştiğini kayıtlarda görmekteyiz" dedi.
'Maliyeti 24 milyon 692 bin 139 akçe'
Yangının halka ait evler hariç toplam maliyetinin 24 milyon 692 bin 139 akçe olduğunu belirten Cengiz, "Büyük yangında zarar gören yapılara baktığımız zaman burada 143 dükkan görüyoruz. Bunların bir kısmı vakıflara, bir kısmı ihtisap rüsumuna ait. Bunun yanında 10 han, 4 cami, 4 mescit, 2 çarşı, 4 hamam, 2 çeşme, 1 mektep, 3 muallimhane, 1 medrese, 2 tekke, 1 konak, 1 cephane ve 1 zindan da bu yangında yanmıştır. Bu yangın ve bunun arkasından 6 sene sonra gerçekleşen 1752 depremi Edirne'nin ticari anlamda canlılığına ciddi bir darbe vurmuştur" diye konuştu.