Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Şişli'de basın açıklaması gerçekleştirdi. Emeklilikte insanca yaşamanın bir hak olduğunun altını çizen Çerkezoğlu, yıllarca çalışan, üreten, prim ödeyen emeklilerin insanca bir yaşam sürmesinin ülkeyi yönetenlerin görevi ve sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Emekliler, aylıklarının enflasyona değil milli gelire endeksli olmasını, bayram ikramiyelerinin en az asgari ücret seviyesine çıkarılmasını, emekli aylıkları arasındaki farklılıkların giderilmesini istedi.
Basın açıklamasına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Özkan Atar, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, DİSK Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, sendika genel merkez ve şube yöneticileri, DİSK’li işçiler ve emekliler katıldı.
Basın açıklamasında açılış konuşmasını yapan Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, emeklilerin geçim zorluklarını ve taleplerini anlattı. Emekli Sen Genel Başkanı Yavuz, şunları söyledi:
"EMEKLİLERE KAYNAK YOK DİYEN, HER SEÇİM DÖNEMİNDE İSE BİZLERİ OY KAYNAĞI OLARAK GÖRENLERE KARŞI YEREL SEÇİMLERDE DE SANDIKLARDAYIZ"
"Saray buyuruyor: Emeklilere kaynak yok. Saray buyuruyor: Sermayeye kaynak çok. Saray buyuruyor: Oy yoksa hizmet yok. Saray buyuruyor; emekliler saraya biat etmiyor. Milyonlarca emekli ve hak sahibinin sesi, sözü olma sorumluluğuyla bir kez daha buradayız. Kara kışta sokaktaydık, güneşin alnında sokaktaydık. Bugün de buradayız. Emeklileri yoksullukta, sefalette eşitleyenlere karşı her mevsim sokaktayız. Emeklilere kaynak yok diyen, her seçim döneminde ise bizleri oy kaynağı olarak görenlere karşı yerel seçimlerde de sandıklardayız.
"EKONOMİ BÜYÜRKEN EMEKLİYİ YOKSULLAŞTIRANLARA KARŞI BURADAYIZ"
'Kaynak var, niyet yok' demek için buradayız. Ekonomi büyürken emekliyi yoksullaştıranlara karşı buradayız. Emekliye milli gelirden pay verilmemesine; istatistik uydurma kurumu tarafından açıklanan ve ertesi gün eskiyen enflasyon oranlarında yapılan sözde zamlara karşı buradayız. Bugün burada; yarın sandıklardayız. Emeklilere yönelik hayata geçirilen ya da geçirilmeyen politikaların hangi tercihin, hangi aklın ürünü olduğunu gördüğümüz için buradayız. İşçiden, emekçiden, emekliden alıp sermayeye aktarılan kaynakları haykırmak için buradayız. Harçlıktan farkı kalmayan üç bin liralık bayram ikramiyesinin, ramazan ayı boyunca, seçime yatırım yapmak için altın kaselerde sundukları iftar yemeklerinin kaçta kaçı olduğunu sormak için buradayız.
"ÇEKTİRENLER BİR AVUÇ, DEĞERLİ DOSTLAR; BİZ ÇEKENLER İSE MİLYONLARIZ"
'Emekliler rüşvet değil, haklarını istiyor' demek için buradayız. Açlığın pençesinden kurtulabilmek için çalışmak zorunda kalan, hem de güvencesiz ve kayıt dışı işlerde çalışmak zorunda kalan emekliler için buradayız. Yıllar boyunca çalışan, alın teri döken emeklilerin; tarlayı eken, çarkları döndüren, gemileri yüzdüren, tebeşirle birlikte sesini, madenlerde nefesini, atölyelerde ellerini tüketen ve bunca yorgunluğun sonunda bir oh diyemeyen emeklilerin gerçeğini haykırmak için buradayız. Çöken sosyal güvenlik sisteminin altında kalanın bizler olduğunu haykırmak; 'kaynak yok diyenler, suyu kurutanlardır; doğayı katledenlerdir; kentleri yaşanılmaz, torunlarımızın yarınlarını öngörülmez kılanlardır' demek için buradayız. Bugün buradayız, yarın sandıktayız. Çektirenler bir avuç, değerli dostlar; biz çekenler ise milyonlarız! Bizlere çektiren bir avuç doymak bilmeze karşı yoksulluk ve açlık çeken milyonlarca emeklinin sesi olmak için buradayız.
"EMEKLİLERİN SENDİKALAŞMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞANLAR, OY YOKSA HİZMET DE YOK DİYENLERDİR"
Biliyoruz: Emeklileri sırtında yük olarak görenler, işçilere daha çok çalışın, daha az kazanın diyenlerdir. Biliyoruz: Emeklileri her gün biraz daha yoksullaştıranlar, öğrencilerin barınma hakkına göz dikenlerdir. Biliyoruz: Emeklilere sağlıkta katkı payı dayatanlar, sağlık sistemini özelleştirenler, eğitimi piyasalaştıranlardır. Biliyoruz: Emeklilere asgari ücretin altında aylıkları reva gören çift maaşlılar, halkın iradesiyle seçilmiş milletvekilini hapsedenlerdir. Biliyoruz: Emeklilerin sendikalaşmasını engellemeye çalışanlar, oy yoksa hizmet de yok diyenlerdir. Bu aklı tanıyor, bu zihniyetle inatla, umutla mücadele etmeye devam ediyoruz.
"EMEKLİ AYLIKLARININ ENFLASYONA DEĞİL MİLLİ GELİRE ENDEKSLİ OLMASI HAKKIMIZDIR"
Taleplerimiz açıktır, nettir: Emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret hakkımızdır. Emekli aylıklarının enflasyona değil milli gelire endeksli olması hakkımızdır. Emekli bayram ikramiyelerinin en az asgari ücret seviyesine çıkarılması hakkımızdır. Emekli aylıkları arasındaki farklılıkların giderilmesi hakkımızdır. Sağlık hizmetlerinde katkı payının kaldırılması ve sağlığın kamusallaştırılması hakkımızdır. Kendimizle ilgili tüm politikalarda karar alma mekanizmalarında yer almak hakkımızdır. Tüm bunların gerçek anlamda yaşama geçirilebilmesi için sendikalaşmak hakkımızdır. Tüm bunlar için kaynak var dostlar, fakat niyet yok. Niyeti bozuklara karşı, bugün burada, yarın sandıklardayız. Barınmak için ekmeğinden, ekmek için sağlığından vazgeçmek zorunda bırakılan emekliler olarak sokakları da sandıkları da terk etmeyeceğiz. Evlerimizde karnımız tok, mahallemizde içimiz rahat yaşamak için; ulaşılabilir, güvenli ve yaşanabilir kentler için, adil, eşit ve özgür bir ülke için mücadele etmeye, DİSK Emekli-Sen’de birleşmeye devam edeceğiz. Dünün işçileri ve emekçileri, bugünün emeklileri olarak saraya biat etmeyeceğiz. Emekliler haykırıyor: Kaynak var, niyet yok. Kaynak var, niyet yok"
DİSK-AR'ın hazırladığı "Emeklilerin Durumu" raporu da basın açıklaması sırasında DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından paylaşıldı. Çerkezoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan çarpıcı veriler şöyle:
EMEKLİSİNE EN AZ DEĞER VEREN ÜLKELERDEN BİRİ
Türkiye’de ortalama emekli aylığı merkez Avrupa ülkelerinin 6’da biri düzeyinde: Ortalama emekli aylığı İspanya ve Fransa’da 1400, Almanya ve İtalya’da 1500, Belçika’da 1700, Hollanda’da 2000 avronun üzerinde iken Türkiye’de sadece 237 avro.
Türkiye’de emekli aylıkları 2012 ve 2021 arasında avro cinsinden yüzde 33,6 oranında azaldı.
2012 yılında Türkiye’den daha düşük aylığa sahip 9 Avrupa ülkesi varken bu sayı 2021 yılında 1’e düştü.
Türkiye’de emekli aylıklarına ayrılan kaynak Avrupa’da ayrılan kaynağın yarısından bile az: Emekli ödemelerinin GSYH’ye oranı 27 AB ülkesinde ortalama yüzde 9,5 iken Türkiye’de sadece yüzde 4,1.
Emeklilerin bu yoksullaşma süreci onları emekliyken de çalışmaya mecbur bıraktı. 2002 yılında çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı yüzde 36,6 iken Aralık 2023’te yüzde 55,3’e yükseldi.
Bütçede emeklilere ve sosyal güvenliğe ayrılan pay düşüyor: 2008-2024 arasında SGK’ye yapılan bütçe transferlerinin oranı 5,2 puan azaldı.
Kaynak yok diyenler doğru söylemiyor. SGK’da emekliler için yeterince kaynak var: Prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık ödemelerini karşılama oranı 2002’de yüzde 61 iken 2023’te yüzde 76,4’e yükseldi.
EMEKLİNİN ÇİLESİNDEN İKTİDAR SORUMLU
Raporda yer alan verileri özetledikten sonra emeklilikte insanca yaşamanın bir hak olduğunun altını çizen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yıllarca çalışan, üreten, prim ödeyen emeklilerin insanca bir yaşam sürmesinin ülkeyi yönetenlerin görevi ve sorumluluğu olduğunu ifade etti.
Hepimizin ürettiği kaynakların emeklileri insanca yaşatmaya yeteceğini belirten Çerkezoğlu, bugün emeklilerin açlık ve yoksulluk ile karşı karşıya kalmasına iktidarın politik tercihlerinin neden olduğunu söyledi.
2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile emekli aylık bağlama oranları ve güncelleme katsayılarının düştüğünü, emekli aylıklarının hesaplanmasında milli gelirin payının iyice azaldığını ve aylıkların artırılmasında sadece resmi enflasyonun dikkate alınmaya başladığını anlatan Çerkezoğlu, tüm bunların sonunda aylıklarda ciddi bir gerileme yaşandığını vurguladı.
Milyonlarca emekli ve hak sahibinin asgari ücretin çok altında aylık ve gelir elde edebildiğini, emekli aylıklarının insanca bir yaşam sürmekten uzaklaşarak adeta bir ek gelire dönüştürüldüğünü söyleyen Çerkezoğlu, emeklilerin hak ettikleri gibi insanca yaşaması için örgütlü mücadelenin devam edeceğini vurguladı.