Türkiye-AB diyalog toplantısı sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önemli açıklamalarda bulundu. Bölgesel konularda görüş ayrılığının olmadığını belirten Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, "Terörle mücadele ve göç konusunu konuştuk" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye-AB Bakanlar Düzeyinde Siyasi Diyalog Toplantısına katılmak üzere geldiği Brüksel'de heyetlerarası görüşme sona erdi. Görüşmede bölgesel ve uluslararası sınamalara ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. Zirve sonrası basın toplantısı düzenlendi. Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Ömer Çelik düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Çavuşoğlu’nun yapmış olduğu açıklamalarından satır başları şöyle;
Türkiye-AB ilişkilerinde terörle mücadele ve göç konusunu konuştuk. Körfez krizinin çözülmesi için çaba sarfediyoruz. Suriye’de ateşkesin tesis edilmesini ve siyasi çözüm, imar konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Harem-i Şerif’teki İsrail’in uygulamalarını doğru bulmadığını vurguladık. Durumun bir an önce normalleşmesi gerekiyor.
İlişkilerimizde sorunlar da var. Bu sorunlar da gizli değil. Sorunların aşılması için diyaloğumuzun daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Türkiye’de demokratik muhalefetle teröristleri ve teröre destek verenleri bir tutmamak gerekiyor.
İşini düzgün yapan gazeteci ile terör örgütüne doğrudan destek veren gazeteci varsa bunları ayırmak gerekir. Gazeteci olmak her türlü suçu işlemeyi meşru göstermez ki.
Gerçek demokratik muhalefet ile teröre destek verenleri ayıramazsak sorun orada başlar. Bunu çok iyi bir şekilde tespit etmek lazım. Biz her türlü bilgiyi AB’ye vermeye hazırız. AB Konseyi’nin tavsiyelerini yerine getiriyoruz.
OHAL dönemindeki uygulamaların incelenmesi için bir komisyon kurduk. İnsan Hakları Mahkemesi bunu iç hukuk olarak tanımladı. Bu adımları atacağız. Bu süreçte AB ile uyumlu bir şekilde çalışmak istiyoruz.
AB Genişleme Müzakereleri Komiseri Johannes Hahn’ın konuşmalarından satır başları;
AB Genişleme Müzakereleri Komiseri Hahn Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yapıcı konuşmasından dolayı teşekkürlerini ileterek söze başladı.
Türkiye’deki tutuklamalar ve ifade özgürlüğü konusunda kaygılıyız.
Mülteci konusu çözümünde iki taraf da olumlu bir ilerleme kaydetmiştir ve bu sayede birçok hayat kurtarılmıştır. Türkiye mülteciler için tesisler oluşturdu ve mükemmel bir ev sahipliği gösteriyor. Türkiye’deki mülteciler için 2,9 milyar euro ayrıldı. Bu fonların yıl sonu yerine ulaşmış olmasını umuyoruz.
Vize konusunda mesajımız net. Türkiye koşulları yerine getirdiği takdirde AB sözüne sadık kalacaktır. Türkiye’nin 77 kriterden tamamlanması gereken 5 kriteri daha var. Bu süreçte Türk muhataplarımızla yakın irtibatımız sürecek.
AB Bakanı Ömer Çelik’in konuşmalarından satır başları;
Mescid-i Aksa konusunda ve mülteciler konusundaki açıklamalarından dolayı AB’ye teşekkür ettik. AB ile aramızda sorunlar olduğu açık ancak bu çözüm aramaya engel değil. Aramızdaki diyalogun yeni zemini 25 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Brüksel sırasında oluştu. Enerji, ulaştırma,terörle mücadele, ekonomi ve ticaret konularında diyaloglar sürecek. Ancak AB-Türkiye ilişkilerinin omurgası katılım müzakeleridir. Türkiye sadece bir stratejik partner değildir. Önemli olan katılım müzakerelerinin geliştirilmesidir.
İade özgürlüğü, medya özgürlüğü, hukuk devleti ve demokrası konularında diyaloglar yapıcı bir şekilde sürdürülüyor. Türkiye ile sorunların çözülmesi için fasılların açılması gerekmektedir. İlişkilerin omurgası katılım müzakereleri konusunda ilerleme kaydetmek zorundayız. 23 ve 24. fasılların açılması gerektiğini düşünüyoruz.
23. fasıl “yargı ve temel haklar” ve 24. fasıl ise “adalet, özgürlük ve güvenlik” konularını kapsıyor.
Kıbrıs meselesinin çözümünde Türkiye’nin yapıcı tutumu görülmüştür. Kıbrıs Rum tarafının fasılları kapatma tercihinin önüne geçilmelidir. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi önemlidir. Bu bir kazan-kazan durumudur. İki tarafın da menfaatinedir.
TC’nin askerlerini vatandaşlarını öldüren teröristlerin Avrupa Parlamentosu’nda sergi olarak gösterilmesini doğru bulmuyoruz. FETÖ ve PKK’ya da DEAŞ’a gösterilen muamele gösterilmelidir.
Türkiye’ye yapılacak maddi yardımın bir an önce yapılması Suriyeli çocukların eğitimi açısından da oldukça önemlidir.
Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin konuşmalarından satır başları;
Türkiye ile görüşmemiz son derece olumlu geçti. Tutuklanmalar ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere kaygılarımızı ilettik. Türkiye’nin AB’ye aday bir ülke olduğunu ve stratejik ortağımız olduğunu hatırlatmak gerekir. Ortak alanlar olduğu kadar görüş ayrılığı yaşadığımız alanlar da var. Örneğin Kıbrıs sorunu. Ne yazık ki müzakereler sonucu sorun çözülemedi. Ancak bilmek gerekir ki yeni fasılların açılması konusundaki tek etken Kıbrıs meselesi değildir.
Türkiye-Almanya ilişkileri
Almanya ile her konuda görüş birliği içerisinde olmayabilir, sorunlar yaşayabiliriz. Ancak bir ülkeyle sorun yaşadık diye AB’yi eleştirdiğimiz anlamına gelmez. Hangi ülke yanlış yapıyorsa bunu söyleyebiliriz. Avrupa, dayanışma uğruna tüm açıklamalara destek veriyor.