Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın bugünkü yazısında, 20 yıldır iktidarda olan AKP'ye isim vermeden eleştiriler yöneltildi. Dilipak, "Sınıfta kaldık, sınıfta!" diyen Dilipak, "20 yıldır iktidarız. Suriye gerçeğini gençlere anlatamadık" diye devam etti.
'Sınıfta kaldık, sınıfta: Al sana Suriyeliler, Afganistanlılar, Somalililer'
Dilipak'ın AKP'yi eleştirdiği ilgili bölümü şöyle:
"Allah'ı ve Ahiret gününü unuttuk sanki. Ormanlar yanarsa ağaç dikeriz, yanan evlerin yerine TOKİ daha iyisini yapar, evlerini yeni mobilyalar ve beyaz eşyalarla donatırız. Söylememiz gerekenler bunlardan ibaret mi?
'İnni küntü minezzalimiyn' demek aklımıza gelmiyor
Tamam, bunları yapalım da, sanırım başka bir şeyi ıskalıyoruz. Başımıza gelen bu felaketlerin bir sebebi olmalı ve bizim bu süreçte yapmamız gerekenler, yani sorumluluklarımız.
Mesela 'İnni küntü minezzalimiyn' (Gerçekten ben haksızlık edenlerden oldum) demek aklımıza gelmiyor. Yani 'kendimizi değiştirmek', 'ben nerede yanlış yaptım' demek.
Sınıfta kaldık, sınıfta!
Al sana Suriyeliler, Afganistanlılar, Somalililer.
20 yıldır iktidarız. Suriye gerçeğini gençlere anlatamadık. Onlar Suriye gerçeğini 'göçmen'den ibaret sanıyorlar. 100 yıl önce tek devlet olduğumuzu bilmiyorlar. Sınırın bu yanı ile öbür yanının aynı olduğunun da farkında değiller. Torosların güneyinin 'Haleb'e bağlı olduğunu da bilmez çoğu kimse.
'Öfkesine yenilmiş akıl tehlikelidir'
Kur’an’a bakan var mı, kitap 'yurtlarından çıkartılanlar' hakkında. Ya da hani 'yolda kalmışlar, dullar, yetimler, yoksullar' Allah’ın emaneti idi. Eğer biz onlar için bir iyilik yaparsak, Allah o şeyin karşılığını bize on katı, 100 katı, hatta 700 katı ile geri verecekti. Hani bu 'Allah’a borç vermek'ti. Hani 'bir sadaka bin musibeti def ederdi'.
Siyasiler ve toplum olarak kaçtığımızı sandığımız şeye doğru koşuyoruz. Allah kitabında 'öfkeni yurt' der. Bilirim 'öfke baldan tatlıdır'. Ve yine bilirim 'Aşk ve öfke aklı zail eder'. Öfkesine yenilmiş akıl tehlikelidir. Ve sonunda öfkeyle kalkan, zararla oturacaktır."