MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Türkiye zorlu bir dönemde, yokuşu keskin bir devirdedir. Etrafımızdaki çember daralıyor dikkatli olmalıyız. Türkiye'nin çevresinde sıkıntılar var. Üzerimize düşeni yapmalıyız"dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) gayri meşru bağımsızlık referandumuyla ilgili "Şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak, 81 Düzce'den sonra, 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır" diye konuştu.
Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı açıklamalar şöyle...
Milliyetçi hareket taşıdığı misyonun gereğini yapmaktadır. Türkiye zorlu bir dönemde, yokuşu keskin bir devirdedir. Bunu görüyor, biliyoruz. Eğer görevimizin şuuruna varamazsak önümüz karanlıktır. Çok çabalamalı, çok çalışmalıyız. Adeta Karadeniz gibi çırpınmalıyız. Belaların çokluğundan dert yanmaktansa bunların üstüne korkusuzca gidebilecek yürekliliği gösterebilmeliyiz. Türkiye aleyhtarı kampanya kökleşiyor, dikkat kesilmeliyiz. İmhalkarlık, iradesizliğin eseridir. İradesizlik ilkesizliğin sonucudur. İlkesizlik, ülküsüzlüğün, korkakça hayatın acı diyetidir.
DOSTA GÜVEN, DÜŞMANA KORKU...
TBMM’nin yapacağı çok şey vardır. Demokrasi yegane çaremizdir. Meşruiyetten ödün vermememiz, hukukun üstünlüğünden taviz vermemiz düşünülemeyecektir. Çok şükür, onca saldırıya rağmen Meclis açık ve çalışır vaziyettedir. Bilmiyorlar ki Türklüğü asırlardır taşıyan kutlu yürekler hala pes etmedi. İşte bu grup salonu, milliyetçi hareket, tüm heybeti ile dosta güven, düşmana korku salmaktadır. Pek çok sorunun gölgesinde başlayan yeni yasama yılının, Türkiye’nin önündeki engellerin bertaraf edilmesi için milat olmasının diliyorum.
"TÜRKİYE ÇOK CİDDİ BEKA MÜCADELESİ VERMEKTEDİR"
Çevremizi saran tehditlerin iç yüzünü iyi görmeliyiz. Neyi yaşıyorsak bunun başlangıcı Anadolu’nun fethine kadar dayanmaktadır. Kapanmamış defterlerin, silinmemiş nefretlerin, tükenmemiş öfkelerin hesabı önümüze getirilmektedir. Türkiye çok ciddi bir beka mücadelesi vermektedir. Ülkemiz çok cepheli bir bunalım kıskacındadır. Bilhassa sınırlarımızın hemen dibinde vandal bir tuzak kurulmaktadır.
BARZANİ REFERANDUMU
Irak’ın, Suriye’nin kuzeyinde büyük bir komplo sahnededir. Arap baharı ile alev alan yangın kapımıza dayanmıştır. Etnik ve mezhep kutuplaşması etrafımızdaki kaosun fitilini tutuşturmuştur. Bu gelişmeler karşısında Türkiye’nin güvenliği de bıçak sırtındadır. Bir aşiret lideri çıkıp haddini aşarak bağımsızlıktan bahsedebilmektedir. Ham hayal peşinde koşan peşmerge başı ısrarı sürerse belasını muhakkak bulacaktır. Barzani tüm itiraz, tepki, karşı çıkışlara rağmen 25 Eylül korsan referandumunu gerçekleştirmiştir. Barzani 25 Eylül referandumu ile bağımsızlığa giden karanlık yolda önemli bir merhaleyi aşmıştır. Bilinmelidir ki 25 Eylül referandumu 4 parçalı büyük Kürdistan’ın ön hazırlığıdır. Buna sabır göstermek mümkün değildir.
“BUNLARLA HESABIMIZ MAHŞERE KALMADAN GÖRÜLECEKTİR”
Sayın Cumhurbaşkanının ‘Sınırımızda fitne kuyusu kazdırmayız’ beyanı çok nettir. Soydaşlarımızın hayati haklarına karşı yapılan her girişim karşısında Türk halkını bulacaktır. Kerkük, Tuzhurmatu, Altınköprü, Tel Afer’de yarım asırdır demografik yapının değiştirilmesi amaçlanmıştır. Dökülen Türkmen kanı üzerinde gelecek planlaması yapanlar, canına, malına kastedenler iki dünyada da yatacak yerleri olmayan alçaklardır. Bunlarla hesabımız mahşere kalmadan görülecektir.
"KERKÜK TÜRK'TÜR"
Kerkük Türkmen şehridir diyen sayın Cumhurbaşkanına da teşekkürlerimi sunuyorum. Kerkük’ün statüsü üzerinde karalama yapanlar, Türkmenlerin boyun eğmesini bekleyenler ya çok ahmaktırlar, ya da yedikleri yürek başlarını döndürmüştür. Irak Türkmenlerinin varlığı yok sayılamayacaktır. Paslı kulaklar duysun, Kerkük tarihinde Türk’tü, bugün de Türk’tür. Musul derseniz, onun da farkı yoktur. Devlet kurdum demekle devlet kurulmaz. Barzani Irak’ın kuzeyindeki puslu havadan istifadenin peşine düşmüştür. Bunu ecdadımızın kabullenmesi, tarihin kabullenmesi imkansızdır.
“ŞAKA YAPMIYORUZ, 5 BİN ÜLKÜCÜ HAZIRDIR”
Türkiye, sınırların ötesinde varlığını, birliğini ve güvenliğini tehlikeye atacak her tezgaha anında müdahale edecek seviyededir. 23 Eylül’de kabul edilen Türk askerinin sınır ötesine gönderilmesi ile ilgili tezkereye ‘evet’ dedik. Türk milletine parmak sallayanlar varsa, ki vardır, o parmağını gövdesine kadar kırar, hatta koparırız. Kafa tutanlar varsa, ki vardır, o kafaya balyoz gibi inecek iradeyi ispata hazırız.
Dedik ki hiçbir kişi, kurum ve kuruluş, Irak Türkmenlerinin mücadelesini samimiyetle desteklemese de MHP yanlarında olacaktır. Bu kapsamda 5 bin ülkücü gönüllü Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Blöf yapmıyoruz, palavradan konuşmuyoruz. Hala anlamayan varsa, bu konuda şakamızın olmadığını belirmekte yarar buluyorum. Barzani’ye dedesinin akıbetini çok açık şekilde hatırlatıyor, ayağını denk almasını tavsiye ediyoruz.
"REFERANDUMU TÜMDEN İPTAL ETMELİDİR"
Devletin en tepesinde sağlam bir iradenin tezahürü bizi rahatlatmaktadır. Bu konularda Sayın Cumhurbaşkanı’nın sözleri olumludur. Beklentimiz MGK kararlarının ruhuna uygun devlet politikalarıdır. Barzani derhal aklını başına almalı, referandumu tümden iptal etmelidir.
KATALONYA'DAKİ REFERANDUM
Barzani derhal aklını başına almalıdır, referandumu tümden iptal etmelidir. Fransa'nın İbadi ile Barzani'yi Paris'e davet etmesi dikkat çekici bir gelişmedir. Bölgesel bir soruna Paris'te çözüm arayışı bizim için tartışmalı bir durumdur. Avrupa zaten Katalonya Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı refaranduma kilitlenmiştir. Avrupa sınıfta kalmıştır. Avrupa zihniyeti bir bakıma suç üstü yakalanmıştır. Bizimle alay edenler şaşkınlıktan küçük dillerini yutmuşlardır. İspanya'daki referandumun yok hükmünde görünmesi bir anlamının olmadığının ilanıdır. Bu kapsamda Türkiye olarak çok dikkatli, tutarlı ve dengeli politika izlememiz lazımdır. Muhatap İspanya devletidir.
"TAHRAN ZİYARETİ ANLAMLI VE DEĞERLİDİR"
Sayın Akar'ın Tahran ziyareti, yarın sayın Cumhurbaşkanının Tahran'a gidecek olması anlamlı ve değerlidir. Türkiye'nin tatbikat yapması, bu askeri faaliyete Irak'tan birliğin de iştiraki önümüzdeki sürecin çok şeye gebe olduğuna işarettir. Kandil ve Erbil'e bir gece ansızın gelmek Türkiye için mesele değildir, hiç zor olmayacaktır.
"ŞARTLAR OLUŞTURUĞUNDA, '82 KERKÜK, 83 MUSUL' DEME HAKKININ ÖNÜNDE HİÇBİR GÜÇ DURAMAYACAKTIR"
MHP, Irak'ta yaşayan değişik halkların farkındadır. Her insana hürmet duyuyoruz. Irak herkesin ortak vatanı, ülkesidir. Bizi Kürt düşmanı göstermek için özel yetiştirilmiş ajanlar yine faaliyettedir. Erbil de Türkmen şehridir ancak hiçbir şekilde bu gerçek, Kürt, Arap kökenli kardeşlerimizi ihmal ettiğimiz, tanımadığımız anlamına gelmeyecektir. Barzani en başta Kürt kökenli insanlarımıza haksızlık yaparak dipsiz tartışmaların içine çekmiştir. Barzani'nin ipi başkalarının elindedir. Bunların vanalarını kapatmak haktır. Biz Barzani'nin acilen yanlıştan dönmesini arzuluyoruz. Aksi halde Irak toprak bütünlüğü altüst olursa Ankara Anlaşması başta olmak üzere uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanmalıyız. Şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde misak-ı milli uyanacak, 81 Düzce'den hemen sonra "82 Kerkük, 83 Musul" deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır.