Depremde ölen milli basketbolcunun son görüntüsü

Kahramanmaraş merkezli depremde ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Çankaya Üniversitesi'nin formasını giyen milli basketbolcu Nilay Aydoğan (31), Malatya'da ziyaret ettiği babaannesi Hacer Aydoğan (84) ile enkazda kalıp hayatını kaybetti. Nilay'ın deprem gecesi babaannesiyle çektiği görüntüler, enkazda bulunan cep telefonunda ortaya çıktı.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7.7 büyüklüğündeki ilk depremde, ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Çankaya Üniversitesi'nin formasını giyen milli basketbolcu Nilay Aydoğan, Malatya'da ziyarete gittiği babaannesi Hacer Aydoğan ile birlikte çöken binanın enkazında kaldı.

Aydoğan'ın Hatay'da oynadığı maçın ardından milli maçlar nedeniyle lige verilen arada takımla Ankara'ya dönmeyip, babaannesi Hacer Aydoğan'a sürpriz yapmak için annesine ve ağabeyine haber vermeden Malatya'ya gittiği ortaya çıktı.

"HERKES SEVDİĞİNE SARILSIN"

Nilay Aydoğan'ın, Malatya'da babaannesi Hacer Aydoğan ile depremden saatler önce sohbet ederken çektiği görüntüler, enkazda bulunan cep telefonunda ortaya çıktı.

Görüntülere göre, Hacer Aydoğan, torunu Nilay'ın elini tutup, "Herkes sevdiğine sarılsın" dedikten sonra "Yoruldum da yol üstüne oturdum ben güzeller başıma toplansın diye. Gittim padişahtan ferman getirdim herkes sevdiğine sarılsın diye" diyor.

Babaannesiyle el ele sohbet eden Nilay'ın "Babaanne makinedeki çamaşırları asayım mı ben artık? Makineye çamaşır atacağım artık banyodan sonra da artık onları asmam lazım" demesi de videoda yer aldı.

"O BENİM KOLUM, KANADIM, HER ŞEYİMDİ"

Babaannesiyle birlikte hayatını kaybeden Nilay'ın annesi Sevgi, babası Vural ve ağabeyi Berkay Aydoğan, depremin ardından Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesindeki yazlık konutlarına geldi.

Kızının Malatya'ya gittiğinden haberi olmadığını anlatan Sevgi Aydoğan, Nilay'ın fotoğraflarına bakarak ağladı.

Deprem gecesi Nilay'ı aradıklarını ancak ulaşamadıklarını söyleyen Aydoğan, "Hatay'dan takımla Ankara'ya döneceğini tahmin ediyordum. Meğer milli takım arasıymış, ben Ankara'da olması lazım diyordum. Hatay'da olamazdı. Meğerse Malatya'daymış, benden sakladılar. Ona hiç ulaşamadık hep aradık. Ben hep bir yerden çıkacak diye düşündüm. Benim Nilay'ım kardeşimdi, annemdi, ablamdı her şeyimdi. Ben onsuz hiçbir şey yapmazdım. Benim kolum, kanadım, her şeyimdi o benim. Ben bu yazı burada nasıl geçireceğim. Çok zor, çok zor" diye konuştu.

'NİLAY'IN MALATYA'DA OLDUĞUNDAN HABERİMİZ YOKTU'

Berkay Aydoğan, babası Vural Aydoğan'ın, depremin ardından Malatya'daki annesi Hacer Aydoğan'a ulaşamadığını söylemesi üzerine Malatya'ya gitmek için sabah erkenden İstanbul'daki iş yerine geldiğini söyledi.

Babasının, annesi ile Nilay'a da ulaşamadığını söylediğini belirten Berkay Aydoğan, "Babam Nilay'ın Malatya'da babaannemin yanında olduğunu söyledi. Ben Nilay'ın orada olduğunu bilmiyordum. Hatay'daki maçtan sonra Ankara'ya geçti tüm kadro. Nilay babama, 'Babaanneme sürpriz yapacağım' demiş. Annemle benim haberim yoktu Nilay'ın Malatya'ya geçtiğinden. Nilay, babaannem yalnız diye birkaç günlük iznini Malatya'da kullanmak istemiş" dedi.

Yanına aldığı malzemelerle Malatya'ya gittiğini söyleyen Berkay Aydoğan, "Babaannemin öldüğünü kabullenmek 30 saniyemi aldı ama Nilay hiç beklemediğimiz bir haberdi, onun Malatya'da olması. Malatya'ya ulaşıp enkazın başına gittim. Enkaza geldiğimizde görüntü korkunçtu zaten. Daha önceden yolda gelirken birkaç akrabamız Malatya'da enkazın başına gelmişti. Sadece 3 kişiyi ilk başta 1-2 saat sonra asker gelmişti, bir grup asker 3 kişiyi çıkarmış. Bina stadyum gibi basamak basamak olmuştu. Jandarmanın gece yarısı termal kamera birkaç yerde canlı varlığından bahsetti. Biz de oralara yoğunlaştık. Nilay'ların orada birkaç kişi, ön tarafta bir kişi ama binanın diğer iki tarafında hiç canlı göstermemişlerdi. Biz de canlının olduğu yerlerden çalışmalara başladık. Hemen ön taraftan hem arka taraftan orada birkaç yaşam alanları vardı çünkü. 4'üncü kata 5'inci gün gelebildik Nilay'ların olduğu kata. Binada birkaç kişinin telefonu açıktı. O da Nilay'ındı. Nilay bir alarm kurmuş çalmıyordu ses dinleme cihazıyla bile dinledik ulaşamıyoruz" diye konuştu.

ENKAZDA BULUNAN TELEFONDAN SON GÖRÜNTÜLERİ ÇIKTI

Berkay Aydoğan, arama- kurtarma çalışmalarında 4'üncü gün Nilay'ın telefonunu bulduklarını belirterek, "Telefonda son fotoğraflara baktık. Nilay bir sürü fotoğraf çekmiş babaannemle. Oraya 1 gün önce gelmişti gece 02.30'da. Bir gün sonra gece 4.17'de deprem oldu. Uyanıklarmış deprem olduğunda. Nilay gece saat 02.30 gibi babama mesaj atmış, babaannemle olduğunu ve sohbet ettikleri yönünde. Kendisiyle en son Hatay'daki maçta görüştük. Hatay'dan Ankara'ya geçecekti ben öyle biliyordum. Daha sonra sürpriz yapmış babaanneme Hatay'dan Malatya'ya geçmiş. Kardeşim babaannemin yalnız olduğu için onu yalnız bırakmak istememiş ve 3 günlük izini babaannemle kullanmak istemiş" dedi.

Kardeşinin deprem öncesi babaannesiyle çektiği videoları cep telefonunda bulduklarını söyleyen Berkay Aydoğan, "Babaannemin yaptığı yemekleri çekmiş. Babaannemle peygamber efendimizden bahsetmişler, babaannem kendi ölümünden bahsetmiş. Oturarak ölümün gelmediğinden bahsetmiş Nilay da. Sanki kardeşim hissetmiş sonra ise sevgiden bahsetmişler başka bir video da. Babaannem, 'Seni seviyorum demek yetmez. Seni seviyorum, diye kucaklayacaksın. Göğsüne bastıracaksın' demiş. Videoları tabi çok sonra izledik de fotoğraflar bize ışık tuttu orada. Nilay'ı enkaz alanında nerede arayacağımızı en son fotoğrafa göre yönlendik. O fotoğraflar çok kıymetli şu an. Sadece telefonunu kurtarabildik oradan Nilay'ın, 6 gün sonra cansız bedenine ulaştık kardeşimin. Babaanneme sarılmıştı orada ve babaannemi korumak istemiş. Nilay telefonunu odasında bırakmış banyoya babaannemin yanına koşmuş. Ona sarılmış, birbirilerine sarılı şekilde çıkardık" diye konuştu.

'KARDEŞİM HAYATI HEP SEVDİ'

Berkay Aydoğan, kardeşinin hayat dolu olduğunu ve yaşamı çok sevdiğini anlattı. Nilay'ın hiç kimseye kin duymadığını söyleyen Aydoğan, "Tüm çevresinin sıkıntısını kendi sıkıntısı görürdü. Bir Can Bin Umut Serebral Palsili Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Engelli çocuklar için her zaman çalışmalar yaptı. Çocuklar için bir yardım mesajı gelince, ilk yardımı hep o yapardı. Kedisi, köpeği, yardım etmediği canlı yoktu. Malatya'da son gününde, karda kışta son çektiği videolardan birinde, yine bir kediye ciğer almış onu veriyor, babaannemle olan konuşmalarını kaydetmiş, anılar toplamış ama kendisi için toplamamış. Haberi yok. Sadece telefonunu çıkardık oradan. Sabahtan başlamış videolar çekmiş. Hep sevgiden bahsetmişler babaannemle. İçinden seviyorum demek yetmez, bağrına basıp 'Seni seviyorum' diyeceksin. 'Bilecek, duyacak insan' demişler. Deprem anında güçlü durmuşlar. Buna eminim. Binada uyanık yakalanan bir bizimkilermiş zaten" dedi.

Türkiye Haberleri