Sağlık Bakanlığı bugünkü açıklamasında, depremden etkilenen bölgelerde salgın hastalık riskine karşı halk sağlığı çalışmalarına ağırlık verildiği söyledi. Açıklamaya göre, depremin ilk gününden itibaren, bölgede 15 bin 706 UMKE ve 112 personeli, 18 bin 97 doktor ve 113 bin 3 sağlık personeli (toplam 146 bin 806) görev yapıyor. Afet bölgesindeki 10 ilde 6 Şubattan bugüne kadar 300 bine yakın kişiye birinci basamakta muayene, 2 bin 846 gebe izlemi, 9 bin 685 bebek ve çocuk izlemi yapıldı. 4 binden fazla noktadan su örneği alınarak yetersiz görülen yerler klorlandı. Bölgeye yeterli sayıda kuduz, tetanos ve çocukluk çağı aşıları gönderildi.
Ancak alandan gelen haberler sorunları işaret ediyor. Diken'den Mesude Erşan'ın haberine göre; gerek Türk Tabipleri Birliği Deprem Kriz Masasına alandan günbegün ulaşan raporlar gerekse Sağlık Emekçileri Sendikasının (SES) yine bölgeden aldığı verilerle hazırladığı rapora göre depremin sekizinci gününde olsak da hala etkili önlemlere ihtiyaç duyuluyor. Sahada koordinasyon sorunları yaşanıyor.
Enkaz çalışmasına katılanlar da tetanos aşısı olmalı
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin başlamaması önemi sorunlardan. Çocuklara kızamık, gebelere tetanos, grip ve covid aşılarının bir an önce yapılması kritik önem taşıyor. Yine enkaz çalışmasında olanlara tetanoz profilaksisi (koruyucu amaçlı aşılanma) uygulanması gerekiyor. Ancak enkaz altından çıkanlar bile aşılanmamışken, çalışmalara katılanların aşılanması gündeme bile gelemiyor.
Güvenlik hala sağlanamadı
Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten bölgede güvenliğin hala sağlanamadığını söyledi: “Japon Tabipler Birliği bize yardımcı olmak istiyor. Araçları ve imkanları da var. Bize ‘Gideceğimiz yerler güvenli mi, yağma var mı’ diye soruyorlar. Ülkemiz adına utanç verici. Bu tarz olayların olmaması gerekir. Bazı ekipler arama, kurtarma çalışmalarında yeterli destek göremedikleri için ayrılmak zorunda kaldılar.”
Asbest solunuyor
TTB ve SES raporlar ayrıca enkazların bulunduğu tüm alanlarda asbest ve tozun dolaştığını vurguluyor. Asbest ve toz bölgedeki herkes tarafından solunuyor. Bu özellikle akciğer hastalıkları açısından ciddi risk yaratıyor. Hekimler bakanlığın zaman kaybetmeden bölgenin maske ihtiyacının (FFP2, FFP3) karşılanmasını istedi.
Hayvan ısırığı çok, kuduz aşısı yok!
Bölgede hayvan ısırıkları çok ancak kuduz aşısı bazı yerlerde yok. Akut solunum yolu enfeksiyonları ile ishallerin yanı sıra yara yeri enfeksiyonları, psikolojik şikâyetler (özellikle ilaç bulamayanların yoksunluk yaşaması) öne çıkıyor.
Uyuz tedavisinde sorun var. Uyuz olanların yıkanması gerekiyor ancak seyyar banyo olanağı bulunmuyor. Bu sorun büyümeden hijyen koşullarının düzeltilmesi gerekiyor.
Sağlık hizmetlerinde sorunların sürdüğü bölgeler ve son durum söyle:
Gaziantep Nurdağı, İslahiye’de durum:
İshal vakalarının artışa geçmesi endişe verici.
Gönüllü sağlık emekçilerinin mat, uyku tulumu, ısıtıcı, hijyen kitlerine ihtiyacı var.
Nurdağı’nda sadece acil servis çalışıyor. Ameliyathaneler hala hizmet veremiyor.
Gebe takipleri ve bebek aşılamalarında ciddi sorunlar mevcut.
Gebe takipleri sorunlu, tuvalet sıkıntısından dolayı gebeler az su içiyor.
Adıyaman’da durum:
Kent merkezinde 215 aile sağlığı merkezinden sadece 15-20’si kullanılabiliyor.
Gönüllü sağlık çalışanlarının yemek, tuvalet, barınma sorunları vardır. Çalışma saatlerinin değişimiyle ilgili bir düzenleme mevcut değil.
Aşı takip sistemine ulaşılamadığı için aşılama yapılamıyor. Hepatit B aşısı eksik.
Kente acil ameliyatlar yapılıyor. Ameliyat sonrasında takip edilmesi gereken hastalar sevk ediliyor.
Hatay’da durum:
Kent merkezi ve ilçelerinde sağlık hizmeti son derece yetersiz.
Aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinin binaları hasarlı ya da yıkılmış. Binalar için deprem hasar çalışması bekleniyor.
Kentteki revirler özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinin boşluğunu doldurmayı hedefleyerek kurulmuş geçici yapılar.
Kentte poliklinik hizmetleri meslek örgütleri tarafından veriliyor.
Kahramanmaraş’ta durum:
İshal ve uyuz vakaları bildiriliyor.
Şehir asbestli bir toz bulutu içinde. Bu önemli akciğer hastalıkları (kanser dahil) neden olabilir.
Çadırların dışında sürekli odun yakılıyor. Hava kirliliği ayrıca büyük sorun.
Tuvaletler hala yetersiz.
Temiz su sağlanmış değil, çeşmelerden bulanık su akıyor.
Çöpler her yerde, yığılmış halde. Her tarafta yemek artıkları var.
Yeterince aşı sağlanamadı. Tetanos aşısı yetersiz. Hastanelerde yaralıları dahi yapılamadı.
Çadırlar mevsime uygun değil. Çok soğuk.
Temizlik malzemelerine ihtiyaç var.