Denizli'de yaşayan emekli işçi Zeki Kaya, 'Mavi Marmara' olayında maddi ve manevi kayba uğradığı iddiasıyla avukatı aracılığıyla 260 bin liralık tazminat davası açtı. 10 kişinin yaşamını yitirdiği olayın ardından İsrail'in ölenlerin ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödemesi ve Türkiye ile imzalanan usul anlaşması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı aleyhine dava açan Zeki Kaya, "10 şehit ailesine dağıtıldı, fakat 56 yaralı ve mağdurlara para verilmedi. Hükümetten gelen avukatların sözlerine göre mağdur olan insanlar, Maliye adına istediği şehirde dava açabilir dediler. Biz de kendi zararlarımızı karşılamak için dava açtık" dedi.
Merkezefendi Mahallesi'nde oturan emekli işçi 4 çocuk babası Zeki Kaya, 31 Mayıs 2010'da meydana gelen Mavi Marmara Olayı'nda yaralandı. Gemiye müdahale eden İsrail askerleri tarafından dipçikle dövülenve sırtında yaralanma meydana gelen Kaya, Türkiye ile İsrail arasında 2016 yılı Haziran ayında imzalanan tazminata ilişkin usul anlaşmasının ardından maddi ve manevi kayıplarının karşılanması için tazminat davası açtı.
260 BİN LİRALIK DAVA
İsrail ile normalleşme mutabakatı kapsamında imzalanan anlaşmayla 20 milyon dolarlık tazminat karşılığı Tel Aviv'e açılan davalar düşürülünce, Mavi Marmara'yla ilgili açılacak davalarda davalı taraf Türkiye oldu. Olayda yaralanan Zeki Kaya, İsrail'le yapılan anlaşmanın ardından yaralılara ve olayda zarar görenlere tazminat ödenmeyince, mahkemenin yolunu tuttu. Kaya, Maliye Bakanlığı aleyhine 260 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. Mavi Marmara olayında ilk kez kendi ülkesine dava açan kişi olan Kaya, Türkiye'yi değil Maliye'yi dava ettiğini söyledi. Mavi Marmara gemisinde 3 gün gözaltında tutulan, bilgisayarı ve üzerindeki paralara el konulan Kaya, Türkiye'ye döndükten sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından muayene edildi ve basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek, majör depresyon raporu aldı. Avukatı Abdullah Sığınç tarafından Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada 10 bin lira maddi, 250 bin lira manevi tazminat istendi.
"SIRTIMA DİPÇİKLE VURDULAR, YARA AÇILDI"
Karşılaştığı olayları anlatan Kaya, "Mavi Marmara gemisiyle Gazze'deki mazlumlara yardım götürmek amacıyla yola çıktık. İsrail devleti uluslararası sularda bizi yakaladı. Önümüzü keserler, bizi yollamazlar diye düşündük ancak silahlarla saldırdılar. Yaşlı, genç ayrımı demeden taradılar. Bu arada onlarca yaralı oldu, 10 şehit verdik. İsrail askerleri gemiye indi. Ellerimizi kelepçelediler, sırtlarımıza çıktılar, silahlarla omuzlarımıza vurdular. Her türlü hürriyetten yoksun bıraktılar. Bizlere işkence yaptılar. Yaşlı kadın demeden işkence yaptılar. Tekrar bizi sorguya çektiler. Verdiğimiz dilekçeyi imzalarsanız göndereceğiz dediler. Havaalanı değil, hapishaneye götürdüklerini anladık. Tacizler ve sözlü saldırılar oldu. Hükümetin çalışmasıyla oradaki aktivistler ülkelerine döndü, biz de döndük. Muayene edildik, Adli Tıp'ta raporlar aldık. Dipçikle sırtıma vurdular. Sırtımda yara açıldı, orada diktiler. Adli Tıp'ta psikolojimizin bozulduğu ve düzelmeyeceği raporu verildi. Bu rapor dosyamızda mevcut" dedi.
"PSİKOLOJİK OLARAK YIKILDIK"
Olaydan dolayı yaşadığı zararı karşılamak için dava açtığını söyleyen Kaya, "Olaydan sonra Türkiye ile İsrail arasında tazminat anlaşması imzalandı. Tazminat 10 şehit ailesine dağıtıldı, fakat 56 yaralı ve mağdurlara para verilmedi. Hükümetten gelen avukatların sözlerine göre mağdur olan insanlar Maliye adını istediği şehirde dava açabilir dediler. Biz de kendi zararlarımızı karşılamak için Maliye'ye dava açtık. Ben ömür boyu bu hastalığı çekeceğim. Benim öldüğümü bildirmişler, isim benzerliğinden dolayı ölüm haberi gelmiş, ailem sıkıntı çekti. Psikolojik olarak yıkıldık. Olaydan 10 bin liralık maddi kaybım var. Yaşadığımım olayın manevi kaybını 250 bin lira olarak belirledik. Mahkemeye sunduk" dedi.
"DAVAYI ANLAŞMANIN 5. MADDESİ GEREĞİ AÇTIK"
Zeki Kaya'nın avukatı Abdullah Sığınç ise davayı İsrail ile Türkiye arasında imzalanan usul anlaşmasının 5'inci maddesine dayanarak açtıklarını söyledi. 31 Mayıs 2010'da İsrail'in uluslararası sularda tüm dünyayı karşısına alırcasına saldırı düzenlediğini belirten Sığınç, şöyle konuştu:
"600'den fazla aktivist mağdur edildi. Sadece Türk vatandaşlar mağdur edilmedi. Benim müvekkilim Zeki Kaya da bunlardan birisi. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde cezai yargılaması yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti'yle İsrail arasında imzalanan anlaşma gereğince bu dava düşürüldü. Şehit ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödendi. Bu süreçte yaralanan, hastanede yatan, sakatlanan kimselere tazminata ilişkin bir meblağ ödenmedi. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak İsrail'le bu konuda anlaşmaya vardık. Bu tazminata ilişkin durumları devlet olarak üzerimize aldık. Bu anlaşmanın 5. maddesi gereğince bu davayı açmış bulunuyoruz. Ülkemiz adına asla bir kasıt söz konusu değildir. Bu usule ilişkin bir durumdur."
"İSRAİL'İN TARAF SIFATI KALKINCA DAVAYI MALİYE BAKANLIĞI'NA AÇTIK"
Kaya'nın avukatı Sığınç, İsrail devletinin 'taraf' sıfatının ortadan kaldırıldığı için davayı Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı'na açtıklarını kaydederek, "Birleşmiş Milletler vaka inceleme raporuna bakıldığında, zaten İsrail' in ne kadar insanlık dışı muameleler yaptığı görülecektir. Biz bu raporu da dosyamıza ekledik. Tamamen usul anlaşması gereğince davayı Maliye Bakanlığı'na yöneltmek durumunda kaldık" diye konuştu.
Kaya'nın dava dilekçesinde 1 Eylül 2016'da Türkiye ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması'nın yürürlüğe girdiğini belirterek, "Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinin akabinde devam eden tazminat davalarına Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nden gönderilen yazılarla davaların Türkiye devleti adına Maliye Hazinesi'ne yöneltilmesi gerektiği, İsrail'in sorumsuz olduğu bildirilmiştir. Bu sebeple davada, davalı olarak İsrail devleti yanında Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı da gösterilmiştir" ifadesi kullanıldı.