26 Nisan’da ilk duruşması görülecek dava konusunda Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, avukatı Mahsuni Karaman ve HDP Hukuk Komisyonu Başkanı Ümit Dede, gazetecilerle bir araya geldi. Başak Demirtaş, “Hukuk değil aynı zamanda hakikat mücadelesi de yürütüyoruz” derken Demirtaş’ın siyasi nedenlerle cezaevinde olduğunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla da tescillendiğini söyledi.
Cumhuriyet'ten İpek Özbey'in aktardığına göre, Davaya sıkı bir şekilde hazırlandıklarını söyleyen Ümit Dede, iddianamenin iddianame olmadığını, hükümetin yönlendirmesiyle hazırlandığı gerçeğini ortaya koyacaklarını, adeta karşı bir iddianame hazırlayacaklarını belirtti.
"Gizli tanık aranıyor"
Avukat Mahsuni Karaman ise iddianamede iki gizli tanık olduğunu, ikisinin de tanıklıklarının Selahattin Demirtaş’ın ikinci kez tutuklandığı 20 Eylül 2019’dan birkaç ay sonra dinlendiğini ifade etti ve “Yani Demirtaş, önce derdest ettiler, sonra da bir şeyler buluruz dediler. ‘Bu konuda beyan verecek tanık yok mudur’ şeklinde yazışmalar görüyoruz, bula bula iki kişiyi buluyorlar. Onlara ‘Demirtaş 30 Eylül 2014’te Kobani’ye gitti, döndü, çağrı yaptı’ dedirtiyorlar. Basit bir cinayet dosyasında bile ilk yapılacak olan otopsi tutanağıdır. 37 kişiyi öldürmekte azmettirme davası açılmış, evet birileri ölmüş ama bir tek otopsi tutanağı bile yok” diye konuştu.
Çözüm süreci dönemi olduğunun altını çizen hukukçular, “Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Demirtaş davasında Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesini talep ettik. 6 Ekim 2014’te 11 dakika 20 saniyelik görüşme kaydının olup olmadığının sorulmasını istedik ama bu taleplerimiz karşılanmadı. Sadece Davutoğlu değil, süreci yürüten, 6-8 Ekim’de görevde olan görevlilerin ve bürokratların tamamının dinlenmesini talep ettik” dedi.
"Evrak kimden geldi?"
Demirtaş ile HDP’nin hukuki kararının kesişmesi 11 Haziran 2018 tarihine denk geliyor. Karaman, “52 kişinin katili olarak soruşturma açılıyor. 2-3 ay sonra nereden geldiği belli olmayan bir evrak görüyoruz dosyada, bu dosyanın genişletilmesi ve HDP MYK’nin dosyaya dahil edilmesi gerekiyor ve HDP’nin odak olduğu belirtiliyor. MİT ya da Emniyet’ten gelen bir yazı” diyerek kimin gönderdiği belli olmayan, imzasız bir yazıdan bahsetti.
Gizlilik kararı
Dede, 2018’e gelene kadar dosyada yedi savcının değiştiğine dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı: “2018’de dosyaya Ahmet Altun isimli bir savcı atanıyor. MHP’li olarak bilinen bir savcı. Bugüne kadar dosyayla ilgili bütün işlemleri o yapıyor. İzmir’e atanıyor, odasını boşaltıyor, sonra bir talimatla ataması iptal ediliyor, bu dosyaya geliyor, kendisine yeni bir oda veriliyor. 2018 yılına kadar gizlilik kararı olmayan dosyada, bu savcı atandıktan sonra gizlilik kararı alınıyor. Sonra da böyle bir dosya çıktı karşımıza...”
26 Nisan’daki duruşmaya Demirtaş’ın SEGBİS üzerinden katılacağı belirtildi.
"Adaylık ihtimal dahilindedir"
“Demirtaş yeniden cumhurbaşkanlığına aday olur mu” sorusuna Ümit Dede şu cevabı verdi:
“Demirtaş ile görüşüyorum. Kendisi parti meclisi üyemiz. Sürekli istişarede olduğumuz, kıymetlimiz. Ancak şu günlerde bir seçim olmadığından adaylık türü bir durum söz konusu değil. Ama olursa ihtimal dahilindedir, üzerinde spekülasyon yapılacak bir konu da değildir.”
Demirtaş’tan heyete: Muhtemelen son görüşmemiz olabilir