5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'na (DDK) meslek örgütleri ve sendikalar üzerinde kontrol yetkisi getirildi. Buna göre DDK sendika yöneticilerini görevlerinden uzaklaştırabilecek. Meslek örgütleri üzerinde her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yapabilecek. DİSK yeni uygulamaya tepkili.
Cumhurbaşkanılğı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun yetkileri genişledi. Buna göre DDK sendikalar hakkında soruşturma açabilecek. Sendika yöneticilerini görevlerinden uzaklaştırabilecek. 15 Temmuz'da yayımlanan 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile doğrudan cumhurbaşkanına bağlı ve onun talimatıyla çalışacak olan DDK, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı ve ilgili kuruluşları, meslek örgütlerini ve işçi ve işveren örgütlerini, dernekleri ve vakıfları denetleyebilecek.
MESLEK ÖRGÜTLERİNE SORUŞTURMA AÇILABİLECEK
Kararnameye göre DDK sendika, meslek örgütü, vakıf ve derneklerde her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yapabilecek. Kurul ayrıca cumhurbaşkanı tarafından verilecek “diğer işleri” yapmakla yükümlü olacak. Kurul denetleyeceği kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi (gizli veya açık) hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın isteyebilecek. Denetlenen kuruluş bu bilgi ve belgeleri istenen yere getirmekle yükümlü olacak.
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRABİLECEKLER
Kararnamenin 6. maddesi denetleme sırasında denetlemeyi yürüten DDK grup başkanına her kademe ve rütbedeki görevli için görevden uzaklaştırma tedbiri uygulayabilecek ve görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasını yetkili makamlardan isteyebilecek.
ÇERKEZOĞLU: KEYFİ BİR KONTROL MEKANİZMASI
Devrimci İşçi Konfederasyonları (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada yeni uygulamanın sendikalar üzerinde keyfi bir kontrol mekanizması olduğunu söyledi. Çerkezoğlu şu ifadeleri kullandı:
Devlet Denetleme Kuruluna verilen yetkiler 12 Eylül Anayasasının 52. maddesi ile 2821 sayılı Sendikalar Yasasının ilk dönemlerinde sendikalara yönelik ağır denetim uygulamalarını andırıyor. 1980 ve 1990'lı yıllarda sendikalar üzerindeki idari denetim tam bir keyfiliğe dönüşmüş ve siyasi baskı aracı haline gelmişti. Anayasanın sendikaların keyfi olarak denetimine olanak tanıyan 52. Maddesi ile sendikaların idari denetimine ilişkin kısıtlayıcı hükümler 1990'larda yürürlükten kaldırılmıştı. Yeni kararname ile sendikaların denetimi konusunda 12 Eylül hukukuna geri dönülmektedir.
Hatırlatmak isteriz ki, sendikalar bir devlet veya cumhurbaşkanlığı bürosu değil, uluslararası sözleşmelerle ve anayasa ile bağımsızlıkları ve özerklikleri güvence altına alınmış demokratik işçi örgütleridir.