Davutoğlu, Gaziantep'ten FOX TV yayınına bağlandı. Davutoğlu, "Arama kurtarma faaliyetleri sonrası krizin ikinci aşaması. Çok derin sorunlarla karşı karşıya bölge. Birincisi barınma. O kadar yoğun bir çadır talebi var ki… Birincisi hiç çadırı olmayan, ikincisi çadır verilmiş alt yapısı yok, su yok, ışığı yok. Pınarbaşı Mahallesi Cumhurbaşkanı'nın riskli olmaktan çıkardığı bölge. Görünürde çadır var yatak yok. Düzenli çadır kentler var bir de. Orada şartlar daha iyi. Biz de Defne’de konteyner kent kurduk. Herkes biz Cumhurbaşkanı'na yakıştı mı bu söz diye feryat etti. Devlet adamlarının halkın şikayetlerine duyarlı olması lazım." dedi.
Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:
“SALGIN TEHLİKESİ YAYGIN, SAHRA TİMLERİ GÖNDERİLMESİ LAZIM”
"İskenderun Devlet Hastanesi çökmüş, geçici olarak kurulan sahra hastanesi var. Bütün STK’lar faaliyette. Salgın tehlikesi yaygın. Çocuk ve yaşlılarda ishal belirtileri var. Bütün bölgeye sahra timleri gönderilmesi lazım. Sağlıkla ilgili ciddi bir sorun var.
“STK DIŞINDA HER YERDE AŞ EVLERİ KURULMASI LAZIM”
Üçüncüsü gıda. STK'lar bölgeden çekilmeye başlamış. STK dışında her yerde aş evleri kurulması lazım.
“UZAKTAN EĞİTİM YANLIŞTIR ÜNİVERSİTELERDE”
Dördüncüsü eğitim. Uzaktan eğitim yanlıştır üniversitelerde. Deprem şoku altındaki gençlerin bölgede hiçbir şey yapmadan kalması büyük bir zaaf oluşturuyor. Bölgenin gençleri gelmişler gidip okumak istiyorlar, kalacak yerleri yok. Yüz yüze eğitim üniversiteler başlamalı.
“GÜVENLİK BİRİMLERİMİZİN ALANDAN ÇEKİLMESİ RİSK OLUŞTURUR”
Beşincisi güvenlik. Kırıkhan'da halkın şikâyeti şu: Askeri birliklerimiz 3.,4. gün geldiler fakat şimdi çekilmeye başladılar. Güvenlik birimlerimizin alandan çekilmesi risk oluşturur.
Enkaz kaldırma çalışmalarında titiz davranmak gerekiyor. Bir kriz böyle yönetilmez. Her aşamada gecikme ve koordinasyonsuzluk var. Enkaz altında hâlâ cesetlerimiz var. Halkımız, ‘Yakınlarımın enkazında başında bekliyorum, enkazı kaldırıyorlar, Benim cesedim nerede’ diyor. Cesetlerin tümünün çıktığından emin olmadan enkaz kaldırmaya başlamamak lazım. "