Cumhuriyet gazetesinin beş çalışanının tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün başladı. Savcı mütalaasında Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının tutukluluk hallerinin devamını istedi.
"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla beşi tutuklu yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki davanın ikinci duruşması bugün görüldü.
Duruşmada şimdiye dek muhasebe çalışanı Emre İper ile köşe yazarı Kadri Gürsel savunma yaptı; tanıklar İnan Kıraç, Şükran Soner, Mustafa Pamukoğlu, Miyasenur İlknur, Aykut Küçükkaya ve İbrahim Yıldız dinlendi.
Sanıkların 7,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezaları isteniyor. Davanın Temmuz ayında yapılan ilk duruşmasında ise 7 kişi serbest bırakılmıştı.
Kadri Gürsel: Muhalif olduğum için FETÖ'nün hedefi oldum
Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel savunmasında, ''Kesin bir güçler ayrılığı ilkesini, laik demokratik parlamenter bir demokrasiyi savunduğum için kaçınılmaz olarak muhalifim. Öngörülü ve barışçıl bir dış politikayı savunduğum için muhalifim. Bunların hiçbiri Türkiye'de yok. Bunlar Türkiye'de olmadığı için muhalifim. Muhalif olduğum için FETÖ cemaatinin hedefi oldum'' dedi.
''Anadolu'daki durumu incelemedim ama İstanbul ve Ankara'da bu medya davalarına baktığımızda ByLock'çular mesaj attı diye tutuklanan bir tek ben varım. Burada tutuklu olmamın sebebi sorgulayıcı, eleştirel, bağımsız ve muhalif bir gazeteci olmamdır'' diyen Gürsel, ''Benim 45 gün daha tutuklu kalmam konusunda savunmam hiç dikkate alınmadı. Adil yargılanma hakkım engellendi. Polis fezlekesi dikkate alınarak tutuklu kalmam için sözde yayın politikası değişikliğine etkim olduğu iddiası sebep gösterildi. Bu nedenle neden bu kişilerle irtibatlı olmadığımı ayrıntılandıracağım. HTS raporunu, tetkik etmediyseniz ediniz lütfen. Ara kararı görene kadar bunun nedeninin, safiyane bir şekilde, ifademin tatmin edici bulmuş olabilirdiniz, ya da siyasi bir tercih olarak bana tek bir soru sormamayı karşılaştırmış olabilirdiniz. Bir de üçüncü bir neden olabilirdi, terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek suçunu işlediğimi sadece ve sadece ByLock konusundaki polis fezlekesine bakarak hakkımda peşinen hüküm vermiş olabilirdiniz'' şeklinde konuştu.
Kadri Gürsel, savunmasının devamında şunları dile getirdi:
''Heyetinizin karşısında söylediğim, benim bu kişilerle iletişim kaydımın olabileceğini ama irtibatımın olamayacağını, bu kişilerden sadece 8'i ile karşılıklı iletişim kurduğumu 5'inin ByLock kullanıcısı olduğunu söylemiştim. Matematiksel olarak suçlamaları çökertmiştim ancak heyetiniz bana bu konuyla ilgili tek bir soru sormadı. Ayrıca 92 ByLock kullanıcısı ve hakkında FETÖ soruşturması olan 145 kişiyle iletişimim olduğu iddiasını tutukluluğumun devamına sebep göstermiştiniz. Ara kararınızda Cumhuriyet'e isnat edilen sözde yayın politikasının değiştiğine ilişkin tanıkların dinlenmemiş olmasını tutukluluğumun devamına sebep olarak gösterdiniz. Tanık ifadeleri yönünden de böyle bir iddia olsa da buna iştirak edemeyeceğim kanıtlandı.''