Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Birlik Vakfının Çemberlitaş'taki genel merkezinde 'Yeni Anayasa ve Öze Dönüş' konulu konferans verdi.
Anayasa'nın ilk 4 maddesi
‘Dindar ama laik olmayan’ yeni anayasa ile yeniden sahne alan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'nın 'abi'si olaran bilinen Kahraman, konferansta Anayasa'nın ilk dört maddesi olan değişmez maddelerinin değişmesi gerektiğini vurguladı.
Konferansın ardından açıklamalarda bulunan YİK Başkanvekili Kahraman, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Meclis'in 27'nci Dönem 5'inci Yasama Yılı'nın açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine hitabında, 2023'te yeni bir anayasaya kavuşulacağını ifade ettiğini hatırlattı.
'Milli, yerli ve her zaman değişmesi icap etmeyen anayasa'
Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında bir çalışmanın sürdürüldüğünü dile getiren Kahraman, "Milli, yerli ve her zaman değişmesi icap etmeyen, sık sık değişiyor çünkü anayasa, bir metin ortaya koyma çalışması var. Anayasa, kanunların bağlı olduğu, aykırı olmaması gereken bir metin. Bu metnin esasları teferruata girmeden, 'yumuşak anayasa' denilen tarzda bir anayasa çalışması olursa ve kabul edilirse memnun kalacağımı ifade etmek isterim" diye konuştu.
'Anayasanın çok maddeli olması yanlış'
İsmail Kahraman, anayasaların kısa ve öz olması gerektiğini ifade ederek, anayasanın çok maddeli olmasının yanlış olduğunu, bunun kalıplaşmaya sebep olup, gelişmeyi önlediğini söyledi.
Laikliğin, çok üzerinde durulan bir konu olduğuna da işaret eden Kahraman, "Laiklik dünya anayasalarında 5 anayasada ilke olarak var. 195 ülkenin 5 tanesinde laiklik ilke olarak geçiyor. Yalnızca Fransa'da 'din yok' manasında kullanılıyor, diğerlerinde dine karşı oluş yok. Dinle barışık bir anayasa hepsinde var" ifadelerini kullandı.
Dünyada 63 ülkede başkanlık sistemi olduğunu belirten Kahraman, Türkiye'nin parlamenter demokrasiyi ve meşruti demokrasiyi denediğini, esas demokratik yapıya ise 1950 seçimlerinden sonra kavuştuğunu aktardı.
Kahraman, "Araya darbeler girdi. Bence bu kadar derslerden çıkarılabilecek netice, başkanlık sisteminin en doğrusu olduğu ve devamının gerektiğidir. Türkiye'nin gelişmesini istemeyen dış çevreler ısrarla sistemin karşısındadırlar. Bunların telkinine kapılmamak lazım" dedi.
'Dindar bir anayasa'
Kalkınma için ise istikrarın şart olduğunu, parlamenter sistemde ise bunun bulunmadığını aktaran Kahraman, yeni anayasanın da 1924, 1961, 1982 gibi ''dindar bir anayasa'' olması gerektiğini söyledi.
Kahraman, "Bütün bu anayasalarda din vardır, din dersleri vardır, Diyanet İşleri Başkanlığı vardır, din görevlileri maaşını devletten almaktadır. Dini bayramlar, resmi tatil günleridir. Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın üyelerinden birisidir. Hatta İSEDAK'ın başkanı Cumhurbaşkanımızdır. İçinde olduğumuz çevrenin dışındaymış gibi davranmak çok yanlıştır" diye konuştu.
'Parlamenter sistem demokrasiyle bağdaşmaz'
Anayasalarda değişmez hükümlerin olmaması gerektiğini vurgulayan Kahraman, şunları kaydetti:
''Değişmez maddeler anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir. Millet kendini idare etmek için bir araya geliyor da bir karar veriyorsa demokrasinin gereğini yerine getirmek lazımdır. Parlamenter sistem demokrasiyle bağdaşmaz. Çünkü demokrasilerde 3 temel kurum birbirinden ayrıdır. Yasama, yürütme, yargı birbirine bağlı değildir. Hepsi ayrı güçlerdir. Parlamenter sistemde yürütmeyle yasama bir, Meclis'in içinden bakanlar çıkıyor. Oysa şimdikinde Meclis dışındandır bakanlar. Meclis'in gücünün çok daha arttığını göreceğiz. Milletvekillerinin yetkisinin arttığını göreceğiz zaman içinde. Güzel bir sistem ve bu sistem devam etmelidir. Türkiye hakikaten hukuk devleti normlarına uygun, ufku açık, teferruata girmeyen, kısa, öz bir anayasa yapmalıdır. Ümit ederim ki bu gerçekleşir. Bu temenniyi bütün partiler seçimlerde ifade ediyor. İfade ettikleri bu temenninin yerine gelmesine de ellerinden gelen desteği vereceklerine inanıyorum."
'2023'te doğru dürüst bir seçime gitmemiz lazım'
Konuşması sırasında 2023 seçimlerine de değinen Kahraman, Türkiye'nin gelişmesi, ilerlemesi oldukça önündeki engellerin çoğaldığını ve darbelerin hep ülkenin ilerlediği anlara rastladığını ifade etti.
İsmail Kahraman, darbelerle, bu ilerlemeyi yapan kişilerin de önünün kesildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Menderes diktatör, Turgut Özal diktatör, Erbakan diktatör, Tayyip Erdoğan diktatör...' Şahıslar değişir ama senaryo aynıdır. Buna kanmamak lazım. 2023'te doğru dürüst bir seçime gitmemiz lazım. Dışarısı Türkiye'yi geliştiren bir kadronun başta olmasını istemez. Bu da bir uluslararası hukuktur. Bir devlet diğerinin kalkınmasını istemiyor önü kesilmesin diye. Türkiye ise gelişiyor."
'Türkiye'nin istikrarını koruması lazım'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istikrarlı, çok ender rastlanabilecek meziyetlere sahip biri olduğunu ifade eden Kahraman, Erdoğan aleyhinde kampanya yürütüldüğünü söyledi.
Kahraman, "Şahsiyetli, dengeli bir dış politika var. Gayet güzel bir gidiş var. Bunun engellenmesi için 2023'te, şimdi başlamış zaten kampanya ya, kesin bir suretle aleyhte ve gerçekleri ters yüz eden bir kampanya oluyor. Ona itibar edilmemesi lazım. Türkiye'nin istikrarını koruması lazım" şeklinde konuştu.