Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığının 3. yılı sebebiyle katıldığı canlı yayında soruları yanıtlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:
- Çankaya'da başlayıp Beştepe'de devam eden bu süreç neler yapmak istediğimizin nerelere varmak istediğimizin bir adımıdır. Fiziki yapılanmayı önemsediğim gibi zihinsel yapılanmayı da çok önemsedim. Her şeyden önce mekana insanın sokulması değil insana göre mekanın hazırlanması çok önemli. Biz Çankaya'ya geldiğimizde personelimin yerleştirileceği yerlerin dahi olmadığını gördüm. Bu tabi bir Cumhurbaşkanlığı makamı için olur bir şey değildi.
Cumhurbaşkanlığı milletimiz tarafından bizlere layık görüldükten sonra Beştepe'de zaten hazırlıklarımız buna göreydi. 2019'a burada 5 milyon kitaplık bir kütüphane yapmaya çalışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir ve bu devlete yakışan ne ise bizim bunu yapmamız gerekiyordu.
ZAMAN ZAMAN ÇAT KAPI YAPARIM
- Çankaya'da bir harekat merkezimiz yoktu ama Beştepe'de bir harekat merkezimiz var. Burada sadece bakanlarımızın değil önemli kurumlarımızın da temsilcileri var ve burası 24 saat çalışır. Ne oluyor ne bitiyor. Hangi bakanlıkta ne oluyor hepsi anında bu merkeze bunu geçerler biz de bütün Türkiye'yi bu merkezden izleriz. Zaman zaman çatkapı yaparım. Bu merkezden ayrıca 81 ilin valisi ile görüşme imkanım var. Gerektiğinde oradan bağlantıları kurarız o ilden öğrenmemiz gereken ne varsa öğreniriz.Biz buradan bilgiyi aldıktan sonra bilginin nereye gitmesi gerekiyorsa oraya paslanır.
SON KHK'YA GETİRİLEN ELEŞTİRİLER
- KHK'lar ihtiyaçtan doğan atılmış adımlardır. Bunlar durup dururken olmuyor. Şu anda bu söylediğiniz milletvekilleri ile alakalı konular noktasında bizim hızla mesafe almamız lazım, adımlar atmamız lazım. Şu anda Ankara başkentimiz, parlamento burada. Bunların farklı yerlerde devam etmesinden ise Ankara'da sürdürmenin çok daha isabetli olacağı kanısına varılmıştır. Burada bu adımın atılması Başsavcılık, Ağır Ceza tarafından bunun yürütülmesi çok daha isabetli olacağı kanısına varılmıştır. Ana muhalefetin de kendisine bir yol bulması lazım. Yaptıklarıyla sadece suyu bulandırıyor.
- Devletin başı istihbaratta en önemli bilgileri, istihbaratları alması gereken kişi değil midir? İstihbaratın başı devletin başına bizzat bağlı olmazsa devlet hareket kabiliyetini kaybeder. İstediğim anda istediğim şekilde bu istihbari bilgiler bize gelsin ki biz de atmamız gereken adımları buna göre atalım. Büyük devletlerin hepsinde istihbarat devletin başına bağlıdır. ABD'de, Fransa'da hepsinde devlet başkanına bağlıdırlar. Parlamenter demokrasilerde bu başbakanlara bağlıdır.
- Biz şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilk adımı attık. 2019 Kasım ayında da ikinci adımı atacağız ve o tarihten sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çok daha güçlü şekilde devam edecektir. Bundan sonraki sürecin güçlenerek devamı gerekmektedir. 15 sene önce MİT'in ciddi bir portföyü yoktu şimdi var. İslam dünyasında var batıda var. Buralarda çok ciddi bir iletişim söz konusu. Bu olmadan bunu yürütemezsiniz ki.
ÇANAKKALE'DE VOTKA MI ŞARAP MI...
- En önemli hayal Malazgirt'teydik bu hafta. Şimdi 3 yaşındaki çocuklarımız inşallah 2071'de nereye varacak ona baktığımızda önümüze çıkan şey çok önemli. O zaman onlar yaklaşık 60 yaşına varacak. Ama oraya kadar bu 3 yaşındaki yavrular bu hikayeyi yazacak ve hayata tatbik edecek. 18-25 yaş arası gençler, bunlarla iftihar edeceğiz. Ben gençliğimize güveniyor inanıyorum. Malazgirt'te o yakıcı güneşin altında 50 bini aşkın genç vardı. O gençler bir aşkla heyecanla geldiler. Ama onlar, bir grup Çanakkale'ye gidenler gibi değildi. Onlar farklıydılar. O Çanakkale'ye 'Adalet istiyoruz.' diye gidenler maalesef şehit mezarlıklarının olduğu yerlerde, onlar kimisi votka mı içersiniz, kimisi şarap mı, kimisi bira mı? Bunu konuşurken, bizim gençliğimiz orada sadece 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.' dedi."
MİLLETİMİZE ULAŞMAYA GAYRET EDİYORUZ
- Gelen mektuplara cevap veriyorum. Altında telefon numarası varsa arayıp konuşurum. İhtiyaç durumları da oluyor onu da özel kalemimle hızlıca gideriyoruz. Cumhurun başı isen bunu yapmak zorundasın. Hep milletimize ulaşmaya gayret ediyoruz.
- Bakın nerelerden nerelere geldik. Türkiye'yi 3 kat büyüttük. Bu noktaya gelmiş olan bir Türkiye'de benim vatandaşım halkım bir defa asla bu tür sıkıntıları yaşamayacak. Şu anda bütün illerimizde hastanelerimizde hepsinde bir tırmanışın alameti farikasını görüyoruz. Buralara kolay gelinmedi. Hastanelerde bir sıkıntı mı oldu devlet olarak biz oralara ulaşacağız. Başhekimlerden doktorlarına varıncaya kadar Allah rızası için hastalarıyla çok ilgilensinler ki onlar ilgileniyorsa Cumhurbaşkanı Başbakan ilgileniyor demektir. Ama onlar ilgilenmediği zaman aynen rahmetli Savaş Ay'ın programındaki duruma düşeriz.
PUTİN'LE BEŞTEPE'DE POZ
- (Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Külliye'de çektirdiği fotoğraf) Orada ben Sayın Putin'e büyük devlet olmanın gereği olan Külliye'mizi gösteriyorum. Kremlin Sarayı'nı biliyorsunuz. O da büyük bir devlet olmanın işaretidir. İçinde kaybolursunuz öyle bir yer. Biz Külliye'yi yaptık ana muhalefetin başındaki zat bunu hazmedemedi.
KATAR KRİZİ
- Önümüzde Kurban Bayramı var. Artık körfezde bu sıkıntı bitsin. Bunu bir kenara koyalım ve aydınlık ufka hep birlikte bakalım. Müslümanların bu dünyada birbiriyle uğraşmaya ne zamanı ne vakti olamaz. Biz birbirimizi sevmekle emrolunmuşuz.
NETANYAHU BUNA SAYGI DUYMAK ZORUNDA
- Ben bu iş tamamen bitti noktasında değilim. Her an nerede nasıl patlak verir bilemem. Başta Netanyahu olmak üzere artık şunu bilmemiz lazım. Bu Harem-i Şerif, üç dinin saygın mekanıdır. Buraya kimse kalkıp da benimdir Müslümanlar giremez diyemez ve bu düşünülemez. Bu bizim ilk kıblemiz. Bu sebeple de çok büyük öneme haiz. Burada Netahyahu o farklı bakışlarını bir kenara koyarak buraya saygı duymak zorunda. Biz ülkemizde tüm güvenlik güçlerimizle buraları emniyet altında tutuyoruz. Ecdadımızdan böyle gördük ve dinimizin emridir. Bunu da kendilerinden özellikle bekliyoruz.
MİLLETİN RAHATÇA ÇANKAYA'YA ÇIKABİLDİĞİNİ DUYDUNUZ MU HİÇ?
- Bizim tabi Cumhurbaşkanlığı makamı bizden önce halkın rahatça ulaşabildiği bir yer değildi. Çankaya'ya halkın rahatlıkla çıkabildiğini duydunuz mu, muhtarların çıkabildiğini esnafın çıkabildiğini hatta yerel yöneticilerin rahatça çıkabildiğini duydunuz mu? Biz şimdi bu kapıları açtık. Şu ana kadar biz buraya saray malum dediler ben dedim ki burası Külliye'dir, milletin evidir.
SPOR'DA 'ALTIN'A VURMAMIZ LAZIM
- Hemen hemen bütün spor branşlarında artık Türkiye yerini almaya başladı. Bizim artık bu branşlarda altına vurmamız lazım, altına doğru koşmamız lazım. Spor denince sadece akla futbol gelmemeli. Tenis, yüzme, basketbol, dağcılık vs. Bütün bunlarla beraber kış sporlarında çok daha iyi konuma gelmemiz lazım. Bunun tesislerini bir defa yaptık yapıyoruz. Baskette iyi bir noktaya geldik. Artık ilk 3'ü zorluyoruz. Benim Danışmanım Hidayet Türkoğlu da basket federasyonunun başkanı. Kapalı salon biz geldiğimizde kaç taneydi şimdi her ilimizde kapalı spor salonumuz var.
BİZE TEVAZU YAKIŞIR
- Kucaklaşmalar bir başka oluyor. Kucaklaşmadığın zaman ne denir bu ne kibir ne gurur denir. Kibir gurur bize ait değil, bize tevazu yakışır. Gurur yücelik Allah'a aittir.
ENERJİ POLİTİKALARI
- Enerjide biz göreve geldiğimiz zaman Türkiye'nin durumu pek iyi değildi. Enerji deyince akla hep belli konular geliyordu. Doğalgaz önde geliyordu biz sonradan RES'lere döndük ve buna yönelik adımlar attık. Yatırımlar ciddi manada çoğalmaya başladı. En son biliyorsunuz 8 uluslararası firma bizim yerli firmamızla işbirliği yaparak bunu kazandılar bu da 1 milyar doların üzerinde bir yatırım gerektiriyor. Bunlar burada üretimi yatırımı yapacaklar ondan sonra da gösterilen alanlarda rüzgar enerji santrallerini kuracaklar. Ondan önce güneş enerjisi adımı atıldı. Hepsinden öte elimizde büyük bir imkan var. Çorlu'dan Şırnak'a kadar bizim linyit kömür kaynağımız var. Bunu niçin değerlendirmeyelim? Bu noktada ithali kömürde durdurma noktasına geldik ve artık son dönemlerde artık ithal kömür yok. Şimdi kendi kömürümüzü kullanır hale geldik. Şimdi bu bacalara teknoloji ilerledi tabi bu hava kirliliğini engelleyici çeşitli aparatlar takılmak suretiyle bunu engelliyor ve şehri de böylece hava kirliliğinden engellemiş oluyoruz. Barajlardan hem enerji üretiyoruz hem kullanma olarak sulama işleminde kullanıyoruz hatta ve hatta içme suyundan da buralardan istifade etme imkanımız var.
- Yeni bir enerji çalışmamız daha var. Enerji Bakanımız bunun üzerinde çalışıyor. Bunlar bize ne getirecek enerji fiyatlarını tüm bunlar devreye girdiği anda ciddi manada düşürecek. Son rüzgar enerjisi ile fiyatlar öyle bir noktaya geldi ki bu tabi bu devreye girdiği anda vatandaşa elektrik enerjisi satışı da düşecektir.
IMF... DURUŞ ÇOK ÖNEMLİ
Davos'a gidip geldiğim dönemleri hatırlıyorum. Davos'ta IMF başkanı ile bir görüşme yapıyoruz. Kendilerine dedim ki bize siz tamam belli bir kredi verdiniz veriyorsunuz ama bize emir verirseniz bu emri kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye'yi ben ve arkadaşlarım yönetiyoruz. Siz paranızı alın hesabınıza kitabınıza bakın taksitlerde gecikme var mı yok. Biz bu adımı attık sene 2013 IMF'ye borcumuzu 23,5 milyar dolardı hepsini ödedik 2013'te borcu bitirdik. Ondan sonra onlar bizden borç talep etti. Ne kadar istiyorsunuz diye sorduk 5 milyar dolar falan dediler tamam dedik. Baktılar Türkiye bir yere doğru gidiyor sonra bir daha istemediler. Duruş çok önemli, hele hele bu duruşun yanında yaptığınız işin ne olduğunu bilirseniz ihracat 150 milyar doların üzerine çıktı. Borsa İstanbul'da endeks olarak 100'ün üzerinde. Bütün mesele bu. Bu ülke yükselişe devam edecektir ve bu ülke 2023 hedeflerini yakalama azminden de geri kalmayacak şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz.
MÜZEMİZDE BENİM TESBİH KOLEKSİYONUM DA OLACAK
Bunlar benim İmam Hatip yıllarımdan itibaren aldığım kitaplarım. Başbakanlığımda devam eden kütüphanem. Burada hedefim büyük. Benim evimdeki 2 odamı ona tahsis etmişim. Fakat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi farklı olacak. İnşallah ondan sonra bir Cumhurbaşkanlığı olarak bir müzemiz olacak ve bir de kütüphanemiz olacak. Bu müzede bize verilen bir çok hediyeler var objeler var madalyalar var bütün onları orada sergileyeceğimiz gibi evimde de ne kadar kitap varsa o kütüphaneye bağışlamış olacağız. O manevi hazzı almış olacağız inşallah. Bu kütüphaneye çok ciddi hibeler var. Bunlarda da kim hibede bulunduysa onun için hazırladığımız bölümü onun adıyla orada kapıya yazacağız. Bu bölüm veya bu kitaplar filancanın Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'ne hediyesidir diyeceğiz. Benim bir de tesbih koleksiyonum var. O tesbihleri de yine müzemizde sergileyeceğiz.