Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin Afrin'deki teröristlere yönelik yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nda kararlılıkla ilerlediğini belirterek, "Biz burada işgale mi gidiyoruz? Tam aksine, biz teröristleri kovalıyoruz. Teröristleri oradan çıkartarak, oranın gerçek sahiplerine, oraları teslim etmeye gidiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti 6'ncı Olağan Kongresi için geldiği Bolu'da kongrenin yapılacağı salonun önünde toplanan halka seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizleri burada görünce selamlamadan geçemezdim. Hiç onda endişeniz olmasın. Biz bugüne kadar gücün önünde eğilmedik. Sadece Rabbimizin huzurunda, rükuda ve secdede eğildik. Hele hele sizler gibi kardeşlerim yanımızda, arkamızda oldukça, bize eğilmek asla yakışmaz. Bu yolda böyle yürüdük, böyle yürüyeceğiz. Dün Mersin böyleydi, Antalya böyleydi. Bugün Bolu böyle. İnanıyorum ki; Sakarya da böyle. Zaten Sakarya'ya da farklı bir durum yakışmaz. Sakarya saf Anadolu çocuğu. Bolu bugün hamdolsun bambaşka. Uzun zaman gelemedik. Yoğunlukları biliyorsunuz. Çok hareketli bir dönemde Bolu kongremizi yapıyorsunuz" dedi.
'3 BİN 300 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'
Güvenlik güçlerinin Afrin'de kararlılıkla hedefe ilerlediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Afrinde Mehmetçiklerimiz adeta savaş icra ediyorlar. Terör örgütlerine karşı savaş icra ediyorlar. Hamdolsun azimle, kararlılıkla hedefe ilerliyorlar. Şu an itibariyle 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirmişler. Mehmedimiz bıkmadan, usanmazdan dağ, daş demeden yürüdüler. Şehitlerimiz de var. 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz.' Onu bildikleri için şahadete yürüyorlar. ÖSO ile yürüyorlar. Sevgili peygamberimize komşu olan o makama yürüyor şehitlerimiz. Rabbim bize de nasip etsin inşallah. Böyle yürüdüğümüz zaman hep büyümüş, yükselmişiz. Bu değerleri de kaybedince geri geri gitmişiz. Yeniden bir diriliş var. Bu diriliş kendisini Afrin'de gösterdi. Cerablus'ta, El Rai, El Bab'ta gösterdi. Orada 2 bin kilometrelik alan, burada da 952 kilometrelik alan kontrolümüzde. Biz burada işgale mi gidiyoruz? Tam aksine, biz teröristleri kovalıyoruz. Teröristleri oradan çıkartarak oranın gerçek sahiplerine, oraları teslim etmeye gidiyoruz. Cerablus'ta öyle olmadı mı? İnşallah Afrin’de de o toprakların sahibi, topraklarına dönmeye başladılar."
'İLAHİYAT, DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU, BUNLARA CEVABI VERMELİ'
Merhamet dininin miensupları olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz merhamet dinin mensuplarıyız. Bu yolda azimle kararlılıkla yürüdük, yürüyoruz, yine yürüyeceğiz. Son zamanlardaki bazı ortaya çıkıp da din adına ahkam kesenler var ya. Şunu açık net söylemem lazım. Din adına konuşmak bana belki yakışmayabilir. Müslüman olarak dinime zafiyet getirenlere konuşmak hakkımdır. Bir dini tedrisatın varsa konuşman gerekir. İlahiyat, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, ilahiyat fakültelerimiz bir araya gelip, istişare ve şuralarla gereken cevabı bunlara vermeli. Meydanı da boş bırakmamalı her konuda. Dinin itikadi anlamından tutunuz, muamelata, ibadete, beşeri münasebetlerine varıncaya kadar, bunları anlatmaları lazım. İşte biliyorsunuz. DEAŞ gibi bu insanlar, 'İslam adına bunları yapıyoruz' diyorlar. Hadi oradan ya. Ne İslam adına? Bizim dinimizde durup dururken, siz bir insanı öldüremezsiniz. Bir insanın ölümü elinden olmak, tüm insanların ölümüne neden olmak gibidir. Her gün 5 vakit namazda okuduğumuz Fatiha suresinde Rabbim ne buyuyor bize? Bizim Rabbimiz hem rahman, hem rahimdir. Bu noktada da bizler dinimizi iyi sahiplenecek ve dinimize karşı yapılan saldırılar ümmeti bölmek isteyenler FETÖ gibi. Bölmeye çalışmadılar mı? O da kürsülerden din adına konuşuyordu. İblis, ilmi en ileri olandı. Sevgili peygamberimize de öncelikle Rabbimize isyan eden o olmadı mı? Tanımadı. 'Ben' dedi, 'Diğer meleklerden daha üstünüm' dedi. 'Diğer meleklerden daha üstünüm' diyerek orada isyanını ortaya koydu. O isyanla birlikte Allah ebediyen huzurundan kovdu. Bunları iyi bilip yolumuza öyle devam edeceğiz."
'HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLACAĞIZ?'
Hep birlikte Türkiye olacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizden isteğim şu. Bir olacağız, beraber, diri, iri, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Unutmayın, bizim rabiamızı unutmayın. Rabiamızda Tek millet var. 81 milyon tek milletiz. Tek bayrak, üç tek vatan, dört tek devlet. Şu Bolu'nun dağları bir inlesin söyleyin bakim. Rabbim bu bütünlüğümüzü bu beraberliğimizi daim kılsın" diye konuştu.
'NE KADAR ŞER ODAĞI VARSA, HEPSİNİN HEDEFİ AK PARTİ OLMUŞTUR'
Ak Parti Bolu il Başkanlığı 6'ncı olağan kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi hedef alan şer odaklarının hepsinin hedefinin Ak Parti olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gençler, her gün ben Genelkurmay Başkanıma ihtiyaç var mı diyorum? Bana 'Sayın Cumhurbaşkanım yeterli ordumuz var diyor.' Şimdi herhangi bir sıkıntı olduğunda, sefer görev emrini ilan ederiz. Önce ben yola çıkarım, sonra beraber yürüyoruz. Kardeşlerim, Ak Parti milletimizin kurduğu, bugüne kadar da milletimizle birlikte yol yürümüş bir partidir. Terör örgütlerinden dış güçlere kadar ülkemizi hedef alan ne kadar şer odağı varsa, hepsinin hedefi Ak Parti olmuştur. Türkiye'yi yolundan, rotasından, rayından çıkarmak isteyen herkes, önce bizim üzerimize yürümüştür. Partimizi kapatmaya gayret etmediler mi, ettiler. Olmadı. Onlar bir şeyi bilmiyorlardı. Onlar zannediyorlardı ki; biz hesabı yaptık, tuzağı hazırladık Ak Parti'yi hemen kapattık, iş bitti. Hesap tutmadı. Kaderin üstünde bir kader vardı. Allah bu hesapları da bozdu. En büyük hesap, Allah'ın hesabıdır. Karşılaştığımız onca kumpas, provokasyon, uğradığımız onca haksızlığın üstünden milletimizle geldik. Diğer yandan da tehditlerle mücadele ediyoruz. Afrin mücadelesinde bugünkü rakam; 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirdik. Mücadele kararlılıkla devam ediyor. Biz de kimini söylediğimiz, kimini söyleyemediğimiz engeller yaşadık. Çevremize kurulan tuzakları anlatmaya kalksak, Bolu Dağı'nı aşar. 15 yıllık iktidarımızı hak ve haklının yanında saf tutmaya borçluyuz. Son 4-5 yıl hepimiz için çok zor ve yoğun geçti. Terör örgütlerini kimi zaman nöbetleşe, kimi zaman Gabar, Kandil'den idare ettiler. İnlerine girdik. Kaçacak delik arar hale geldiler."
'FETÖ'CÜLERİN İHANET İÇİNE DÜŞECEKLERİNE İHTİMAL VERMEDİK'
FETÖ mensuplarının ardı ardına darbe teşebbüsleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte birileri Pensilvanya'ya kaçtı. Kimileri onun devasa çiftliğinde, kimileri Avrupa ülkelerine kaçtı. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Devletimizin tüm kritik kurumlarına yerleştirilmiş FETÖ mensuplarının ardı ardına darbe teşebbüsleri oldu. İbadet ve hayırla meşgul olunur görünürken, bir taraftan da böyle ihanet içine düşeceklerine ihtimal vermedik. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'u bertaraf etmeyi başardık. Suriye ve Irak sınırları boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenler niyetlerini ifşa ettiler. Bunun üzerine kararlı bir şekilde harekete geçtik. Kimsenin beklemediği operasyonları başlattık" dedi.
'NATO SEN NE ZAMAN YANIMIZDA YER ALACAKSIN'
Suriye'de sahada eylemlere karşı müttefiklerin yeniden belirlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müttefikimizi, hatta dostumuzu sahadaki eylemlere karşı yeniden belirledik. NATO'nun en güçlü üyesiyiz. Bize bir görev geldiğinde yeri geldi Somali, Balkanlar'da olduk. Şu anda Suriye'de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman bizim yanımızda yer alacaksın. Sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Ama maalesef şu ana kadar hala olumlu bir ses, söz yok. Aynı şekilde birtakım hususlarda çıkarlarımızın çakıştığı bazı güçlerle de ortak hareket etmenin yollarını aradık. Bu çabalarımız sırasında çok ciddi sıkıntılar ve engellerle karşılaştık. Fırat Kalkanı Harekatı ile DEAŞ'lıları derdest ettik. Şimdi de Afrin'de teröristlerden arındırdığımız bölge bin kilometrekareye yaklaşıyor. Bu mücadele bedelsiz olmuyor."
'YAPTIĞIMIZ, HAİNE CEZASINI VERMEKTİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan vatanı savunmanın namus borcu olduğunu ifade ederek, şehitlere rahmet, gazilere de acil şifalar diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye'nin gerek sınırları içinde, gerekse sınırları ötesinde yaptığı operasyonun amacı ortadır. Bizim yaptığımız haine cezasını vermekten ibarettir. Bu saldırılar karşısında susup oturmak bize yakışır mı? Vatanımızı, bayrağımızı savunmak namus borcumuzdur. Türkiye yıllarca ne ben kimseye dokunayım, ne de kimse bana dokunsun, İdare-i maslahatçılardan çok çekti. Dik duracağız, biz iktidara geldiğimizde attığımız her adımda 'olmaz' dediler, 'başaramazsınız' dediler. Hatta 'haddinizi aşmayın' dediler. IMF bize, 'Paranı al bizi yönetmeye kalkma, Türkiye yönetilecekse biz yönetiriz, sen paranı al' dediler. Bunu Davos'ta yaptık. 2013'te 23.5 milyon dolar borcumuzu bitirdik, sonra IMF bizden borç istedi. Arkadaşlar sordu, 'Verelim mi?', 'verin' dedim. Bugün borç alan yarın, emir alır. Bunlar böyle çalışıyor. Merkez Bankamızda 120 milyar dolar civarında dolaşıyoruz. Şu anda 160 milyar dolar ihracata ulaştık. Savunma sanayinde yüzde 60-65 yerli üretim yapıyoruz. Yanlış komşular, bizi mülk sahibi yaptılar. Olmaz dedikleri ne varsa, hepsini hayata geçirdik. Başaramazsınız dedikleri ne kadar mücadele varsa, hepsine gözü kapalı daldık. Haddinizi aşmayın diyenlere, hadlerini bildire bildire bugünlere geldik. Terör estirerek, terör dayatmasıyla parlamentoya girerek bir yere varamazsınız. Onlarla kol kola girenler de bir yere varamaz"
'SAVUNMA SANAYİİNDE KENDİNE YETECEKSİN'
İnsansız hava araçlarını üretmeden önce, avuç avuç para ödeyerek aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgenizde ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsanız hiçbir konuda kimseye muhtaç olmayacaksınız. Her şeyden önce elin oğlu sana bire yaptığını ona satar. En kritik anda musluğu keser. Savunma sanayi gibi kritik alanlarda çok daha ağırdır. Kıbrıs'ta yaşadık. Bir anda telsizler sustu. Susunca askerimiz telsiz muhaberesini yapamadı. O bize ASELSAN'ı kazandırdı. Bu sefer bu tesislerimizi kurduk. Türkiye olarak insansız hava araçlarını yapan ülkelerin ürünlerine talip olduk. Vermediler. Avuç dolusu para ödeyip 10 tane aldık. Her biri 30 milyon dolar. Biz onun çok altında bunu üretiyoruz. Bunlar artık yapılıyor. Bu işi yapanlar genç mühendislerimiz, şimdi arazide. Askerimizle yan yana birlikte. İsrail gelir de senin askerinle birlikte böyle yan yana durur mu? Kendine yeteceksin onun için. Aynı yöntemi diğer savunma sanayiindeki ürünlerde de kullanıyoruz. Sabırlıyız. Her konuda tasarımdan araştırma geliştirmesine, yazılımdan kullanımına kadar bu işleri de başaracağız."
4-5 KİLOMETRE KALDI AFRİN'E GİRİYORUZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bolu'nun ardından AK Parti'nin Sakarya İl Kongresi'ne katılmak üzere gittiği Adapazarı'nda konuşma yapacağı salon önünde toplanan kalabalığa hitap etti. Erdoğan, Afrin'e girmeye 4-5 kilometre kaldığını söyledi.
2019'daki seçimleriyle Türkiye'nin yeni bir döneme geçeceğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ben sizden burada bir şey istiyorum. Hiçbir gücün önünde bugüne kadar eğilmedik. İşte Afrin'deyiz. O teröristlere 'Durmazsınız inlerinizde boğarız' dedik. İyi gidiyoruz ve daha iyi olacak. Şu anda 4-5 kilometre kaldı Afrin'e giriyoruz. Biz işgalci değiliz, biz ülkemize yan bakan o teröristleri kovalıyoruz, onların peşindeyiz. Şimdi de Afrin'de askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, güvenlik ve korucularımızla o teröristleri kovalıyoruz. Gelinen o noktada tabi ki şehitlerimiz de var. Emin adımlarla yürüyoruz. Sahiplerine de adım adım teslim ediyoruz. Biz bugüne kadar soytarıların, alçakların, adilerin, PKK, PYD, DEAŞ' ın bekçiliğini yapmadık. Onlara bekçilik yapanları iyi biliyoruz. 'Yanlış yapıyorsunuz' dedik. 'Gelin DEAŞ la birlikte mücadele edelim' dedik. 5 bin TIR silahı oraya gönderdiler. Hani dosttuk? Hani NATO'da beraberdik. Gene söylüyorum; Ey NATO sen ne zaman yanımızda olacaksın? Biz denileni yapıyoruz ama siz yapmıyorsunuz. Biz dik durmaya devam edeceğiz. Biz dürüst olmaya devam edeceğiz."
'KİMSE HESAP YAPMASIN ALNINI KARIŞLARIZ'
Erdoğan, "Unutmayın her an ölümle beraber yaşayacağız. Ölecek miyiz? Öleceğiz. Gireceğimiz 2 metre. Boydan dolayı bana biraz daha gerekecek. Annelerinizin değerini bilin, anneleriniz ayaklarını da buradan gidince öpün. Cennet annelerin ayaklarının altındadır. Babaların ayaklarının altında değil. Anam ayağını çekerdi, 'Ana cennetin kokusunu bana çok mu görüyorsun?' derdim. Analar bu kadar önemli. Anne insandır biz ise insanoğluyuz. Bu kadar önemli faktör. Kardeşlerim bizim bir de Rabiamız var. Birileri Rabiayı terör örgütü olarak biliyor. Zavallı bay Kemal. Bay Kemal bunun hangisi hoşuna gitmedi. Bu bizim Rabiamız. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Gençler biz 18 milyon kilometre kareden verdik verdik 780 bin kilometre kareye düştük. Kimse hesap mesap yapmasın hepsinin alnını karışlarız. Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devletimiz yok. Bu devleti de kimseye böldürtmeyiz. Ezanımıza dil uzatanların da dilini koparırız" diye konuştu.