Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barzani'nin Kuzey Irak'taki referandum kararı için "Kararımızı 22 Eylül'de görecek" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Barzani'nin Kuzey Irak'ın bağımsızlığı için 25 Eylül'de yapmayı planladığı referanduma dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Kararımızı 22 Eylül'deki MGK'da çok açık ve net görecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Barzani'nin Kuzey Irak'ın bağımsızlığı için 25 Eylül'de yapmayı planladığı referanduma dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Kararımızı 22 Eylül'deki MGK'da çok açık ve net görecek" dedi.

“KARARIMIZI ÇOK AÇIK NET GÖRECEK”

“Barzani’nin açıklaması çok yanlış. Bunu akıl tutulmasından öte bir şey olarak görüyorum, bu ciddi manada bir siyasi acemiliktir, böyle bir siyaset anlayışı olamaz. Bizim Irak’ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi biliyor. Bunu bildiği halde Kerkük özellikli bir bölge bunu da bildiği halde kalkıp hala buralarda kendisine göre bazı operasyonlar yapma gayreti içerisine girmesini hiç doğru bulmuyorum. Biz en zor dönemlerinde yanlarında olduk ve hala yanlarındayız. Ancak bu atılan adımlar bizi yeni bir karar sürecine itti. 22 Eylül’deki MGK’da karar vereceğiz. Kararımızı MGK’da çok açık net görecek.

“TÜRKİYE’DE KARARINI AÇIKLAYACAKTIR”

Bir defa Irak’ın kenarında 350 kilometre sınırı olan biziz. Burada bir diğer tarafta İran, bir diğer tarafta Suriye. Suriye’nin ne durumda olduğu belli. Burada bizim tavrımız nedir Irak’ın toprak bütünlüğüdür. İran aynı şeyi paylaşıyor. Tüm bunlara rağmen siz burada kendinize göre bağımsız bir devlet ilanına kalkarsanız, kusura bakmayın buna herkes böyle ‘evet’ demez. Burada Türkmenler var, güneyde, öbür tarafta Musul’da Araplar var. Siz bunları yok farz edemezsiniz ve bütün bunlar ortadayken Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir adımın atılmasına da öyle kolay kolay herkes ‘evet’ demez. Zaten şu anda kendi içinde bile bu işi halletmesi mümkün değil. Irak’ın merkezi yönetimi de buna ‘hayır’ diyor, Irak’ın parlamentosunun da zaten böyle bir şeye ‘evet’ demesi mümkün değil. MGK ve hük#umetimizin kararından sonra çok açık, net Türkiye de kararını açıklayacaktır, İran zaten bu konuyla ilgili kararını açıklamış durumda.”

KORUMALARIN ABD’DEKİ KAVGALARI

“Olay yaşandığı andan itibaren biz tepkimizi açık net koyduk. BMGK ABD’nin güvencesi altında olan bir şeydir. Bizi bBMGK binası içerisinde kendi elemanları korumaya alıyor. Ama havaalanında bunun yanında bizim kendi korumalarımız vardır. 16 Mayıstaki resmi ziyarette maalesef PKK terör örgütünün mensuplarıyla FETÖ mensuplarının da gösterileri oldu. Buna ABD güvenlik kurumlarının ciddi bir müdahalesi olmadı. Yaklaşık 100 metre mesafede orada gösteriler yapıyorlar. Benim oradaki vatandaşlarım da eli bağlı duramazdı onlar müdahale ettiler, tabi ki benim korumlarım da eli bağlı duramazlardı. Bir de baktık ki arkadan bizim korumalarımızla ilgili gözaltı kararları. mesela eşimin iki tane hanım koruması olayın olduğu yerde yok, resmi korumalarım içerisnde ABD’ye hiç gelmemiş olanlar var.

ABD’DEKİ DAVA

“Zafer (Çağlayan) Bey’le ilgili ve bunun yanında Halk Bankası’nın alt yöneticileriyle ilgili kararın da yine nasıl bir organizasyonun neticesi olduğu ortaya çıkıyor. Bu, 17-25 Aralık sürecinde buradaki FETÖ ekibinin o soruşturmalarında geçen ifadeler neyse aynı şimdi burada geçiyor. Hiç mi hiç ilgisi alakası olmayan veya Bakanlık süreciyle, Bakanlık sürecinin dışındaki dönemleri kapsayan garip ifadeler var orada. Konuya da hakim değiller. Bu şekilde, Zafer Beyle ve diğerleriyle ilgili o hazırladıkları soruşturma beyanının içerisinde bunlar var.”

ABD’DEKİ GÖRÜŞME

“Zafer Çağlayan’a dava hakkında Trump ‘bundan dolayı çok üzgünüm’ dedi.”

ARAKANLI MÜSLÜMANLAR

Arakan’daki tablo tabi ki felakettir. Bunların bir kısmı yolda ölüyor bir kısmı zaten Arakan’da öldü binlerce insan ölmüş halde.

Bütün hedefimiz arzumuz Bangladeşt’en eğer bize buradan yer verebilirseniz burada daha modern çadırlar kuralım. Burada hastaneler kuralım mutfaklar kuralım. İlacı vesaireyi hallederiz zaten. Bangladeş cumhurbaşkanına da söyledim bu alımları Bangladeş’ten yapalım. Hem Bangladeş ekonomisine de katkımız olsun. Şimdi cevap bekliyoruz. BM’de Rohingya müslümanlarıyla ilgili bir gündem koyduk orada da tartışıcağız.

SİHA AÇIKLAMASI

Bu ifadeleri görüyorsunuz. Al birini vur ötekine. Biri diyor ki; senin İHA’ların nerede, öbürü diyor orada piknik yapıyorlar, biri çıkıyor bunlar terörist de olabilir diyor. Sen burada kimin avukatlığına soyunuyorsun. Benim burada bu kadar Mehmetçik’im şehit ediliyor. Benim vatandaşlarım şehit ediliyor. Veznecilerde şehit edilen benim vatandaşlarım değil miydi sivil değil miydi bunlar onların silahları mı vardı ey Kılıçdaroğlu? Kızılay’daki meşhur bomba olayı neyin nesiydi. Yahu siz ne utanmaz adamsınız. Nasıl bunları konuşuyorsunuz. Bütün bunlar olacak biz hala teröristlerin olduğu yerlerde inlerde mağaralarda bunları izleyeceğiz. Yok öyle şey. İnlerine gireceğiz inlerine. Biz Kılıçdaroğlu’nun ağzıyla geri vitese takamayız. Diğeri zaten tam terörist ağzıyla konuşuyor.

“TERÖRÜN YANDAŞLARI İSTEDİKLERİ KADAR ÜZÜLSÜN”

Attığımız milli İHA adımları bunları rahatsız ediyor. Kılıçdaroğlu istediğin kadar üzül. Yanındakinin ismini zaten vermeyeceğim. Sen de istediğin kadar üzül. Terörün yandaşları istedikleri kadar üzülsünler. Bu mücadeleyi sonuna kadar tek terörist kalmayıncaya kadar devam ettireceğiz. Bu ülkenin huzuru mutluluğu için buna ihtiyacımız var. (Kılıçdaroğlu’nun terörü bitireceğim sözleri üzerine) Bu anlayış bu kafa neyle bitirebilir bu işi?

AYSEL TUĞLUK’UN ANNESİNİN CENAZESİ

“Ben doğrusu bu süreci yakından takip ettim. Çok yanlış bir yaklaşım tarzı her şeyden önce bizim dinimizde, değerlerimizde defnedilen bir insanA yönelik böyle bir müdahale yoktur. Bu bir annedir. Konuyu içişleri bakanım bana ilettiği zaman, ben “Bizim değerlerimizde böyle bir şey yok, siz şöyle bir şey teklif edin gerekirse biz uçakla cenazeyi gönderelim’ dedim. Tunceli olduğunu öğrendik kendileri de uçakla değil otobüsle gideceklerini söylediler. Yani böyle bir şeyi kabullenmek mümkün değil; bizim dinimizde yoktur, bunu yapamazsın. Adli ve idari süreç de biliyorsunuz başlatılmış vaziyette. Gerek İçişleri gerek Adalet Bakanlığımız da bunun takibini yapıyor.”

Türkiye Haberleri