Cumartesi Anneleri kayıp yakınlarının akıbetini sormak ve kaybedenlerin bulunarak yargılanması için başlattıkları oturma eylemine 70.. haftada da devam edecek. Bu hafta 700.'sü düzenlenecek oturma eylemi için hafta boyunca eyleme çağrılar yapılırken; kaymakamlığın bu haftaki eylemi yasakladığı belirtildi. Yasaklama kararı Cumartesi Anneleri'nin sosyal medya hesabından duyruldu. Cumartesi İnsanları yasaklama kararına rağmen oturma eylemini yapacaklarını da vurguladı:
"Emniyet görevlileri kaymakamlığın 700. hafta oturmamızı yasakladığını bildirdi. Biz, her durumda 699 hafta bu meydanda oturduk. Bu hafta da oturacağız."
GÖZALTINA ALINANLAR OLDU
Cumartesi İnsanlarından Besna Tosun, bu haftaki eylem için Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen bazı kişilerin polislerce gözaltına alındığını ifade etti.
#BeniBulAnne ETİKETİYLE ÇAĞRI YAPMIŞLARDI
27 Mayıs 1995 Cumartesi günü, saat 12.00'de İstanbul'da, Galatasaray Lisesi'nin önünde oturmasıyla başlayan ve günümüze kadar devam eden oturma eylemi, bugün 700. haftasında.
20 Mart 1995'te eve dönmesi beklenen Hasan Ocak'tan 55 gün boyunca hiç haber alınamamıştır. Ardından geçen süreçte Hasan Ocak'ın işkence edilmiş bedeninin İstanbul'da bir ormanda bulunduğu ve kimsesizler mezarlığına gömüldüğü ortaya çıktı. Hasan Ocak ilk 'kayıp' değildi ama bu kez ortada çok sayıda tanık ve kanıt vardı. Kamuoyunun dikkatini konuya çekmek için bir araya gelen, her birinin bir yakını gözaltında kaybedilmiş 30 kadar insan, Galatasaray Meydanı'nda oturmaya karar vermiştir.
Eylem ilk ayını doldurmadan, polisin saldırısına uğradı. Baskı ve tehditler her hafta devam etti. Bununla birlikte onlarla birlikte hareket eden insan hakları savunucuları baskılara maruz kaldı.
Uluslararası insan haklan kuruluşlarının raporlarında özel bir yer bulan 'Türkiye'de gözaltında kaybolanlar' başlığı, iktidarların uluslararası görüşmelerinde de bir gündem maddesi haline geldi.
15 Ağustos 1998’de başlayan polis saldırısı ve gözaltılar, 13 Mart 1999’a kadar sürdü. Toplam 1093 kişi gözaltına alındı. Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları daha Galatasaray’a gitmeden yolda, hatta kafelerde gözaltına alınmaya başlandı. Baskıların sürmesi üzerine Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları, 200. haftadan itibaren oturma eylemine ara vermek zorunda kaldı.
Fakat kayıp anneleri 1999'daki ağır devlet baskısı ve polisin saldırıları nedeniyle sona erdirdikleri cumartesi eylemlerine, 10 yıl sonra, 2009'da yeniden başlamışlardır. 31 Ocak 2009'dan beri, 1915'te kaybedilen Ermeni aydınları da kayıplarının arasına katarak, sessiz oturuşlarına devam etmektedirler.
Milliyet gazetesinin haberine göre 1990 - 2011 yılları arasındaki toplam faili meçhul cinayet sayısı 1.901'i bulmuştur.
Bu hafta 700.'sü yapılacak olan Cumartesi eylemlerine, #BeniBulAnne etiketiyle Twitter'dan çağrı yapılmıştı. Bu haftaki eylemin kaymakamlık tarafından yasaklandığını eylem alanına giden insanlara duyuran polis, görevlileri alandan çıkardı. Komisyon görevlilerinin polisler görüşmesi sürerken, polis tarafından Galatasaray Meydanı’na yığınak yapılıyor.
İHD: GÖZALTILAR BIRAKILSIN SUÇ İŞLEYEN POLİSLERE SORUŞTURMA AÇILSIN
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Galatasaray Meydanı’ndaki 700. buluşmasına polis müdahalesiyle ilgili yazılı basın açıklaması yaptı.
700. Hafta etkinliğinin İçişleri Bakanlığı emriyle yasaklandığını belirtilen İHD açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Saat 10.30 itibarıyla güvenlik güçlerinin müdahalesi başlamış, biber gazı, ters kelepçe uygulanarak çok sayıda kişi darp edilmiş, gözaltına alınmıştır.
“Alana tüm girişler kapatılmış alan boşaltılmış, müdahale ve gözaltılar ara sokaklarda devam etmektedir. Gözaltına alınan kişilerin polis araçlarında tutulduğu bilgisi gelmektedir.
“Bize ulaşan bilgilere göre; İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyondan Sebla Arcan, Maside Ocak, Gamze Elvan, Şube sekreteri Leman Yurtsever, kayıp yakınlarından Ali Ocak, Faruk Eren, Hasan Karakoç, Cihan Gülünay ile çok sayıda insan hakları savunucusu gözaltındadır.
“Güvenlik güçleri Cumartesi Anneleri 700. Hafta Etkinliğine hukuka aykırı bir şekilde müdahale etmiş, işkence yapmıştır. Anneler başta olmak üzere kayıp yakınları ve çok sayıda katılımcı işkence görmüştür.
“Buradan İçişleri Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz: Gözaltına alınan İHD İstanbul Şubesi yönetici ve üyeleri ile aktivistlerimiz derhal serbest bırakılsın, suç işleyen güvenlik güçleri hakkında soruşturma başlatılsın.”