Cumartesi Anneleri'nin 1015'inci haftasında yaptıkları açıklama, Kenan Bilgin’in akıbetini sorgulama ve faillerin yargılanması taleplerini sürdürüyor. Kenan Bilgin, 12 Eylül 1994'te Ankara Dikmen'deki bir otobüs durağından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Bilgin'in ailesi, avukatları ve İnsan Hakları Derneği, kendisine ulaşmak için birçok girişimde bulunsa da Ankara Emniyeti, gözaltı ve işkence iddialarını reddetti. Ancak, 11 tanık Kenan Bilgin’in gözaltında işkence gördüğünü kamuoyuna açıkladı.
SORUŞTURMALAR YETERİNCE YÜRÜTÜLMÜYOR
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan, açıklamasında Türkiye'de gözaltında kaybettirme uygulamalarının bir devlet politikası haline geldiğine ve iktidar değişikliklerine rağmen inkar ve cezasızlık uygulamalarının değişmediğine dikkat çekti. Arcan, Bilgin Ailesi’nin ve avukatlarının Kenan Bilgin’in bulunmasını talep etmek için yaptıkları başvuruların engellendiğini ve soruşturmanın yeterince yürütülmediğini belirtti.
Arcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran Bilgin Ailesi’nin taleplerine rağmen, dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Selahattin Kemaloğlu’nun görevini yapmasının engellendiğini ve Ankara’dan sürüldüğünü, ardından görevine devam eden Başsavcı Vekili Özden Tönük’ün de gerekli girişimlerde bulunmadığını söyledi. Ayrıca, tanıkların Bilgin’i gözaltında gören polisleri teşhis edebileceklerini belirtmelerine rağmen, bu konuda herhangi bir adım atılmadığını ve dosyanın kapanarak, ilgili savcının terfi edip Yargıtay Üyesi olduğunu vurguladı.