Bursa'nın Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi’ndeki dairesini 2020 yılında Kamuran Pınar Acar'a kiralayan Aydın S., kiracısının hiç ödeme yapmaması üzerine avukatı Batuhan Arısoy aracığıyla mahkemeye başvurdu. Bursa 4’üncü İcra Hukuk Mahkemesi, evin tahliyesine karar verdi. Kararın ardından eve giden icra ekibi, içerisinin çöple dolu olduğunu gördü. 22 Temmuz günü temizlik için eve gelen belediye ekipleri, kapısı kilitli olan çöplerle dolu odada Kamuran Pınar Acar’ın yeğeni C.M.A.'yı bitkin ve yarı baygın halde buldu. Yaklaşık 1 yıldır odada tutulduğu tahmin edilen çocuk, hastaneye kaldırıldı.
Kendini 'annesi istemedi' diye savundu
Olayın ardından gözaltına alınan, ifadesinde "Yeğenim anneannesi ile beraber kalıyordu. Annem öldükten sonra şehir dışında yaşayan kardeşim ile iletişim kurmaya çalıştım. Fakat annesi çocuğu istemedi. O yüzden çocuğu yanıma aldım. Annesi istemediği için yeğenime ben bakıyordum. Kardeşimin çocuğunu kabul etmesi için de zaman zaman iletişim kurup, ikna etmeye çalışıyordum” diyen Kamuran Pınar Acar tutuklandı.
Annesinden alındı
Oğlunun kardeşinin yanında olduğunu öğrenince Bursa'ya gelen Yasemin Acar, C.M.A'yı alarak Antalya'ya döndü. Küçük çocuk daha sonra Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce koruma altına alındı. Rahatsızlığı nedeniyle ise Akdeniz Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi'ne yatırıldı.
Dr. Enis Koçak
Anneannesine refakat ediyordu
Bursa'da Çekirge Devlet Hastanesi'nde Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Enis Koçak, C.M.A'yı kendisini ve hastanede çalışan birçok personelin çok iyi tanıdığını söyledi. C.M.A'nın 3 yıl öncesine kadar kalp hastası olan ve daha sonra yaşamını yitiren anneannesiyle hastaneye gelip ona refakat ettiğini açıklayan Uzman Dr. Enis Koçak, şöyle konuştu:
"Anneannesi Asuman Hanımı kalp hastalığından dolayı 2013 yılından itibaren takip ediyordum. Kan sulandırıcı ilaç kullandığı için yaklaşık 20 günde bir kontrole çağırıyorduk. Vefatından yaklaşık 1,5 yıl önce 6 yaşlarında adını bize Cemal olarak tanıttığı torunuyla gelmeye başladı. Adı C.M.A imiş. Anneannesini son zamanlarında kontrollere daha sık olarak çağırmaya başlamıştık. C.M.A., anneannesiyle gelirken içeri biraz erken girer, bizimle sohbet ederdi. Bilgisayarla oynardı. Asuman Hanım'ı acil servise tetkik ve tedavi için gönderiyorduk. C.M.A., anneannesini acil servise götürerek sonuçlar çıktığı zaman bizim yanımıza getiriyordu. Hatta sonuçlara ikimiz beraber bilgisayardan bakıyorduk. C.M.A.'nın bir özelliği vardı. Geldiğinde ben hep kalem ya da çikolata gibi bir hediyeler veriyordum. Ama anneannesinden izinsiz hayatta kabul etmezdi. Mutlaka anneannesinden onay alıyordu. Bu şekilde C.M.A.'yı yakından tanıma fırsatı buldum. Onun son halini görünce çok üzüldük."