Ankara'da bir otelde basın toplantısı düzenleyen ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu, yaptıkları çalışmalarda, Türkiye'de yılda yaklaşık 7,2 milyon ton tehlikeli atığın ortaya çıktığını belirlediklerini söyledi. Tehlikeli atıkların en büyük kaynağının metal sektörü olduğunu belirten Bozoğlu, "Türkiye özellikle son yıllarda çok hızlı bir şekilde demir çelik sanayisinde bir büyüme sağladı. Şu an Almanya'dan sonra Avrupa'da ikinci demir çelik sanayisine sahibiz" dedi.
Türkiye'de demir çelik üretimiyle birlikte atık miktarının da yoğun artış gösterdiğine dikkat çeken Bozoğlu, şunları kaydetti:
"Üretim sonucunda kuşkusuz atık üretimi de gerçekleşmiş oluyor. Çevre Bakanlığı'nın raporlarında da ana tehlikeli atık kaynağı yine metal sanayi olarak ortaya konuluyor. Bu metal sanayiden çıkan tehlikeli atıkları da Türkiye'de şu anda baca gazı tozu gazından çıkan tehlikeli atıkları, 10 adet tesis geri kazanım yaptığını belirtiyor. Bu 10 tane tesis Türkiye'deki baca gazı tozlarını yönetmeye çalışıyor, Çevre Bakanlığı'ndan lisans almış şekilde. Fakat işin garip tarafı, bu tesislerin aldıkları baca gazı tozu sonucunda ürettikleri çinko oksit sonucunda çıkan atıklar tehlikesiz olarak adlandırılıyor. Hâlbuki bu kadar yoğun tehlikeli atık çıkan tesislerden tehlikesiz olarak adlandırılması mümkün değil. Şu anda bu yanlış yaklaşımdan kaynaklı olarak İstanbul ve Ankara'ya doğru Karabük'ten tehlikeli atıklar gelmeye başlamış durumda."
'2 MİLYON 100 BİN TL CEZA KESİLDİ'
Karabük'te özel bir firmanın üretim sonrası oluşan atıkları Karabük OSB'de depoladığını söyleyen Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çinko oksit üretimi sonucunda Karabük OSB'de 300 bin tondan fazla tehlikeli atığın depolandığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yerinde tespit edilerek, analiz edilerek ortaya konuldu. Yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu firmayı denetlediğinde idari yaptırım kararı uyguladı. 2 milyon 100 bin TL ceza kesildi. Bu tehlikeli atıkların cezasının kaynağı da TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan raporda ortaya konuldu. Denildi ki 'Bu atıkların içerisinde yoğun miktarda kurşun bulunmaktadır', dolayısıyla tehlikeli atıktır."
'SEVKİYATIN DURDURULMASI GEREKİYOR'
TÜBİTAK ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kendi laboratuvarlarının raporuna rağmen bu atıkların Bakanlığın yazısı ile 'tehlikeli atık' halinden, 'tehlikesiz atık' haline çevrildiğini iddia eden Bozoğlu, şunları söyledi:
"Bakanlık önce gidiyor bu atıklara 'tehlikeli' diyor, ceza kesiyor, kendi raporlarında bu atıkların depolanamayacağını bile ifade ediyor. Sonra birden yazı çıkartıyor ve diyor ki 'Bunlar tehlikesiz atıktır, çimento fabrikalarında dahi ham madde olarak kullanabilir'. Şimdi bu atıklar kara yolu ile taşınıyor. Karabük'ten İstanbul'a, Karabük'ten Ankara'ya bu atıklar nüfusun en yoğun olduğu kentlere gönderilmeye başlandı. Zaman zaman kamyonların üstü açık bir şekilde bu atıkların taşındığını fotoğrafladık. Dolayısıyla yapılması gereken şey, bu atıkların bir an önce İstanbul'a ve Ankara'ya sevkiyatının durdurulması gerekiyor. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerine kendi atık depo sahalarına uygunsuz şekilde gönderilen bu atıkları acilen incelemesi gerektiğini söylüyoruz. Acilen göreve çağırıyoruz belediye başkanlarını."