Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut, Türkiye cezaevlerindeki mahpusların yaşadığı sorunları ve hak ihlallerini gündeme getirdi.
Türkiye'de 403 hapishane mevcut ve toplam kapasite 295 bin 328, ancak şu anda 342 bin 529 mahpus bulunuyor. Bu kapasite fazlası sorunu, yeni hapishane inşaatlarıyla çözülmeye çalışılıyor; ancak CİSST, mahpus sayısının azaltılması gerektiğini ifade ediyor.
Korkut, cezaevlerinde “mahpus yoksullaşması” yaşandığını belirtti ve temel ihtiyaçlara erişimde yaşanan zorluklara dikkat çekti.
“TEMEL İHTİYAÇLAR KARŞILANAMIYOR”
Berivan Korkut, cezaevlerinde mahpusların iletişim araçlarının son derece sınırlı olduğunu vurguladı. Mektup ve telefon kartlarının yüksek maliyetleri nedeniyle mahpusların aileleriyle iletişimlerinin kesildiğini ifade etti: "Mahpusların iletişim araçları zaten çok sınırlı. Aileleri veya dış dünya ile en çok iletişim kurdukları araç mektup. Mektup ücretlerinden dolayı mahpusların iletişimlerinin koptuğu, yazışamadıkları, telefon kartı alamadıkları üzerine ciddi şikayetler alıyoruz." Korkut, bu durumun, mahpusların sosyal bağlarını kopardığını ve bu sorunun cezaevlerinde temel bir hak ihlali olarak değerlendirildiğini belirtti.
MAHPUS YOKSULLAŞMASI
Korkut, hapishanelerde yaşanan mahpus yoksullaşması konusuna da değindi. Türkiye'deki hapishanelerin yeni inşa edilenler dahil olmak üzere bölgenin hava koşullarına uygun olmadığını belirten Korkut, sıcaklık ve soğukluk gibi hava koşullarının göz ardı edilmesinin mahpuslar için ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti: "Türkiye’de en temel sorunlardan biri yaz aylarıyla birlikte artan sıcaklıklar. Maalesef yeni inşa edilen hapishaneler, hava durumu, bölgenin sıcaklığı ya da soğukluğu dikkate alınmadan inşa ediliyorlar. Bu sıcağa karşı herhangi bir çalışma mevcut değil. Örneğin Diyarbakır, Urfa, Denizli gibi hapishanelerde merkezi havalandırma sistemleri, herhangi bir önlem olmaması, mahpus kitlesi için ciddi bir sorun." Korkut, mahpusların yalnızca vantilatör gibi temel havalandırma araçlarını kendileri satın almak zorunda kaldıklarını ve bunun da gelir düzeyi düşük olanlar için büyük bir yük oluşturduğunu belirtti.
"YEMEK HARİÇ HER ŞEY ÜCRETLİ"
Korkut, son dönemde en fazla aldıkları şikayetlerden birinin mektup ücretleri olduğunu ve bunun mahpusların iletişimini ciddi şekilde kestiğini söyledi: "Mahpusların üç günlük yemekleri dışındaki iaşe bedeli çıktıktan sonra ödenmek koşuluyla kullandıkları her şey ücretli. Mektup ücretlerinden dolayı mahpusların iletişimlerinin koptuğu, yazışamadıkları, telefon kartı alamadıkları üzerine ciddi şikayetler alıyoruz." Ayrıca, mahpusların ailelerinin uzak cezaevlerine gitmekte yaşadığı zorluklara da dikkat çeken Korkut, sevk başvurularının maddi yükler nedeniyle büyük bir sorun haline geldiğini ifade etti.
“SPOR SALONLARI, KÜTÜPHANE VE SİNEMA SALONLARI KULLANILAMIYOR”
Berivan Korkut, koronavirüs pandemisi sürecinde uygulanan kısıtlamaların cezaevlerinde halen devam ettiğini ve bu durumun mahpusların günlük hayatını olumsuz etkilediğini belirtti: "Atölyelerin açılmaması, açık ve kapalı spor salonlarını kullanma konusunda ciddi sıkıntılar var. Sinema salonu ve kütüphaneyi kullanma konusunda neredeyse hiçbir mahpus bu haktan faydalanamadığını belirtiyor."
Korkut, mahpusların bu hizmetlerden yararlanamadığını ve temel haklarına erişimlerinin kısıtlandığını ifade etti. Ancak, görüntülü görüşme sistemine geçilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, bu sistemin ailelerle daha uzun süreli görüşmelere olanak sağladığını ancak ağırlaştırılmış müebbet cezası alan ve siyasi mahpusların bu haktan yararlanamadığını vurguladı.
Korkut, cezaevlerindeki bu sorunların çözülmesi ve mahpusların haklarının korunması için yapılsal değişiklikler ve yasal düzenlemelerin yapılmasının gerektiğini de sözlerine ekledi.