Olay, 2021 yılının Mayıs ayında, Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana geldi. Zeki Özezen, yüksek sesle müzik dinleyen komşusu Kıral Dalkıran'ı sesi kısması için uyardı. İkili arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Tabancayla vurularak ağır yaralanan Özezen, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kaçan Kıral Dalkıran ise polis ekiplerince yakalandı. Dalkıran, ifadesinde, Zeki Özezen'i kızı Ç.D.'nin vurduğunu söyledi. Gözaltına alınan Ç.D., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı, babası Kıral Dalkıran ise serbest bırakıldı.
Cezaevinden savcılığa mektup
Olaydan 4 gün sonra yeniden gözaltına alınan Kıral Dalkıran tutuklanırken, kızı Ç.D. ise serbest bırakılarak annesine teslim edildi. Ç.D.’nin, cezaevindeyken Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Savcılığı'na mektup yazdığı ortaya çıktı. Ç.D., mektubunda, "Zeki Özezen'i ben değil, babam öldürdü. Yaşım küçük olduğu için az ceza alacağımı söyleyip suçu üstlenmemi istediler. Cezaevinde oyun parkı olduğunu ve burada oynayabileceğimi söylediler. Kabul ettim. Ben suçlu değilim" dedi. Mektubun ardından Ç.D.’nin serbest kaldığı, babasının ise tutuklandığı belirtildi.
Kızının vurduğunu söyledi
Savcının soruşturmayı tamamlamasının ardından hakkında Bursa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis istemiyle dava açılan Kıral Dalkıran, duruşmadaki ifadesinde, "Olay anında evimin önünde müzik dinliyordum. Zeki, müziğin sesini kısmamı istedi. Ben de sesini kıstım. Sonra markete gittim. Geri döndüğümde kızım Ç.D.'nin silahla Zeki’yi vurduğunu öğrendim. Ben vurmadım. Suçsuzum" dedi.
Tanıklar ise olay sonrası Dalkıran'ın elinde tabanca gördüklerini söyledi.
Yargılanmasına devam edilen Kıral Dalkıran, ilk duruşmada verdiği ifadesini tekrarlayarak suçsuz olduğunu savundu. Bilirkişi raporuna göre, maktule yönelik atışlar incelendiğinde silahın kullanılmasının ustalık gerektirdiğini belirten müşteki avukatı, bu nedenle Ç.D.'nin olayı gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Bazı tanıkların olayı gerçekleştiren kişinin Kıral Dalkıran olduğunu gördüklerine yönelik beyanlarını da hatırlatan avukat, Ç.D.’nin, ailesinin baskısıyla suçu üstlendiğini ancak tutuklandıktan sonra cezaevinden mektup yazarak suçu babasının işlediğini beyan ettiğini hatırlattı ve bu nedenle Kıral Dalkıran’ın indirim hükümleri uygulanmaksızın cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise müvekkilinin hurdacı olduğunu ve atış konusunda ustalığının olmadığını belirtti.
Baba ve kızına ceza talebi
Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan savcı, Kıral Dalkıran’ın ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını ve hakkında tahrik indirimi uygulanmasını talep etti. Dalkıran’ın ‘6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet’ suçundan cezalandırılmasını isteyen savcı, sanığın kızı Ç.D.'nin ise ‘suçu üstlenmek’ten 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı son sözü sorulan Kıral Dalkıran, suçlamaların asılsız olduğunu, tanık beyanlarının tümünün çelişkili olduğunu öne sürerek, “Atılı suçu işlemedim. Beraatimi ve tahliyeme karar verilmesini istiyorum" dedi.
Avukatların mütalaaya karşı süre talebini kabul eden mahkeme heyeti, Kıral Dalkıran’ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı erteledi.