Sözcü'den Şeyma Ulusoy'un haberine göre, Yalova'da devre mülk satın aldıkları şirket tarafından dolandırıldığını iddia eden aileler firma hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık'' suçunu işlediği gerekçesiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundular.
“2. ÇİFTLİK BANK VAKASI”
Suç duyurusu dilekçesinde, mağdur vatandaşlar bir dost tavsiyesi üzerine söz konusu şirketten devre mülk satın aldıklarını belirttiler. 3 yıl geçmesine rağmen ortada herhangi bir devre mülkün olmadığını kaydeden mağdurlar ikinci Çiftlik Bank vakası ile karşı karşıya kaldıklarını savundular.
Dilekçede “Söz konusu firmanın farklı şirket ve şahıs isimleri üzerinden faaliyet göstermekte, bir firma ismi dejenere olup tüketildiğinde bir diğerine geçilmektedir. Bu organize şebekenin hayali olarak ürettiği imar alınamaz araziler geçici olarak devir/satın alınmakta önce bir grup insana pazarlanmakta, teslim tarihi yaklaşıp proje akıbeti ifşa olduğunda bir diğer isme geçilmektedir. Pazarlanan bu yerler genellikle Yalova-Esenköy-Armutlu hattında kalmaktadır.
Yapmış olduğunuz tespitler bölgede bulunan emlak firmaları, İstanbul merkezli Pazarlama ve satış ofisleri ve belirli inşaat firmalarının fikir ve iş birliği ile bu tezgâhı kurduklarını göstermektedir.” ifadelerine yer verildi.
“SAMİMİYET, AİLE VE DİN KAVRAMLARI KULLANILARAK SUİSTİMAL EDİLDİ”
Devre mülk mağdurlarının savcılığa sunduğu dilekçenin devamında, insanların yumuşak ve zayıf tarafları olan samimiyet, arkadaşlık, aile ve din kavramları kullanılarak yapılan bu suistimal edildiğine dikkat çekildi. Dilekçede, “Ne yazık ki kanunlarda bağlayıcılığı yeterince olmayan yönetmeliklerle düzenlendiği için yıllara yayılan alacak, icra ve tüketici davaları sonuçsuz kalmakta, insanlar mağdur edilmekte, davalar sonuçlandığında da iş işten geçmiş, şirket el değiştirmiş, kapanmış ya da sahipleri kayıplara karışmış olmaktadır.” denildi.
2 BİN 500 MAĞDUR VE 20 MİLYONLUK VURGUN
Suç duyurusunun ardından adliye önünde açıklama yapan Ersin İşçioğlu, toplamda 2 bin 500 mağdur olduğunu 20 milyon liralık vurgun yapıldığını iddia ederek, “Proje hiçbir şekilde, aradan yıllar geçmesine rağmen hayata geçmiyor. Mağdurlar bu şirketlerin merkezlerine gidip konuyla ilgili bilgi almak için başvurduklarında ‘Artık bizim hali hazırdaki var olan şirketimiz kapatıldı, devredildi' diyerek ikinci bir şirketle mağdurlar muhatap bırakılıyorlar. Hayali olmayan projeleri insanlara servis ederek, sözleşme imzalıyorlar” dedi.