Zeybek, yaşanan süreçle ilgili şu bilgileri verdi:
Ekrem İmamoğlu 2019 Temmuz ayında göreve başladı. 2018 yılının nisan ayında zaten sadece % 1'i bile tamamlanmayan metro inşaatı durdurulmuştu. Bir paket ihale ile işi alan konsorsiyum, yolu ve metro inşaatını yapıyordu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de 2018 yılının nisan ayına kadar 550 milyon TL yatırım yapmıştı. Şantiyenin tamamen durması da 7. 8. ayı buldu. Yani Mevlüt Uysal İBB Başkanı iken yol ve metro çalışması durdu. Şu anki Ulaştırma Bakanı da o dönem İBB Ulaşım Daire Başkanıydı. İşi yapan müteahhit, Başakşehir işi tamamlanmadan Dolmabahçe-Ortaköy arasındaki tüp geçit projesine yönlendirildi. 2019 Temmuz ayında Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığı koltuğuna oturdu.
Hatırlarsanız o zaman İBB'nin Hazine'den temmuz ayında alacağı 890 milyon lira ödenek bir önceki ay olan haziran ayının 10'unda İBB'yi vekaleten yöneten yönetime gönderildi ve o paranın müteahhit alacaklarına ödendiği açıklandı. Temmuz ayının ödeneği bile bir ay önceden dağıtılmıştı.
“2019 yılı bütçesinde bu yolun yapımına ilişkin bir ödeneğin olmadığını İstanbul Valisi de, Ulaştırma Bakanı da biliyor"
Bu yatırımla ilgili çok sayıda toplantı yapıldı. Sayın İmamoğlu Kasım ayında İstanbul Valisi'ne "hastanenin açılışının 2020 Haziranında yapılacağı söyleniyor. Bizim 2019 yılı bütçesinde buna ilişkin bir ödenek yok, 2020 yılı bütçesini yapacağız, ödenek koyup ihale yapacağız. Bu takvimde bunu bizim yetiştirme şansımız yok. Üstelik kamu bankaları da bize bu işler için kredi açmıyorlar' dedi. Yani bu durum 2018 yılından beri biliniyordu ve İstanbul Valisi de Ulaştırma Bakanlığı da bu durumdan haberdardı."
Kamu bankalarının bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesine tek kuruş kredi vermediklerini ve bu nedenle yurt dışından kredi bulunarak AKP'li belediye döneminde kaynak olmadığı için yapımı durdurulan 7 metro projesinden 4'ünün İmamoğlu tarafından yeniden başlatıldığını söyleyen CHP'li Zeybek, "Buradan Ziraaat Bankası, Vakıfbank, Halk Bankası'nın yönetimini kınıyorum.
Bir medya kuruluşunun el değiştirmesi için 1 milyar dolar krediyi teminatsız olarak veren sizler, İstanbul'da Başakşehir Şehir Hastanesi'nin metrosunun yapılması için 90 milyon dolar krediyi vermemek için 40 tane takla attınız. Yazıklar olsun size, Türk milletinin yüz karasısınız" diye konuştu.
Sistemsizliklerini ve düzensizliklerini şöyle anlatayım; 6 Nisan tarihinde kepçeler Florya’daki Flyİnn alışveriş merkezinin yanındaki alanda çalışmaya başladı sahra hastanesi yapımı için. Vatandaşlar şikayet etti, “burası konut alanı biz burada hastane istemiyoruz” dediler. 2 gün orada çalışma yapan ekipler 3. gün apar topar kalktılar Atatürk Havalimanına geldiler ve 2 pisti kırmaya başladılar.
Demek ki;
1- Bu iktidar neyi nerede yapacağını bilmiyor.
2- Ellerinde onaylanmış bir projeleri yok. 2 gün önce başka yerde yapımına başladıkları bina ile Atatürk Havalimanı içinde yaptıkları bina aynı değil.
Buradan hareketle; Bu hastane plansız ruhsatsız. İBB’den imar planı geçmeden, Bakırköy Belediyesi’nden ruhsat alınmadan inşaat devam ediyor yani bu inşaat kaçak.
Bir şu var; bu yaptıkları hastaneye hangi güzergahtan hasta giriş çıkışı yapılacak? Mecburen Florya sahil yolu üzerinden. Ataköy-Küçükçekmece hattı üzerinden. Özellikle yaz mevsiminde bu bölgenin trafik yoğunluğunun ne denli yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bir hastane yerinin belirlenmesinde en önemli nokta ulaşımdır. Hastaların, insanların, doktorların, sağlık emekçilerinin ne kadar çabuk bir şekilde ulaşım sağladığıdır. Atatürk Havalimanının içinde metro hattı var. Neden bu ulaşım hattına yakın yere yapmadığınız da gittiniz uzak bir bölgeye yaptınız? Neden havalimanının içindeki binalardan faydalanmadınız? Yani plansız, programsız, kaçak bir uygulama ile karşı karşıyayız.
“Atatürk Havalimanı CHP iktidarında yeniden açılmasın diye pistleri kullanılmaz hale getirdiler"
Zeybek sözlerine şöyle devam etti;
Asıl amaç şu; "Ekrem İmamoğlu 'İktidar olduğumuzda Atatürk Havalimanı'nı yeniden açacağız' dedi. CHP iktidarında havalimanı yeniden açılmasın diye özellikle orada maliyeti 300 milyon doları bulan iki pist imha edildi. Üçüncü pistte kullanılamaz hale getirildi. Korkarım önümüzdeki günlerde Atatürk Havalimanındaki diğer binalar da kullanılamaz hale getirilecek"dedi.
"Atatürk Havalimanı arazisi üzerinden rant yaratma çabaları var"
Hastane yeri seçiminin de yanlış olduğunun altını çizen Zeybek, "Hastanenin yapıldığı alanın sağlık alanı olarak imara açılması için uzun süredir baskı yapan gruplar vardı. Belediye bunu asla kabul etmiyordu. 2 gün orada arazi çalışması yapan ekipler 3. gün geldiler ve pistleri kazmaya başladılar." diyerek yer seçiminde bir rant yaratma çabası olduğuna dikkat çekti.
"Fabrikalar, çiftçiler, işçiler çalışırken meclis neden tatil?"
Koronavirüs salgını günlerinde TBMM'nin tatil edilmesini de eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, "Şu anda fabrikalar çlaışıyor mu? Çalışıyor. Çiftçiler çalışıyor, işçiler çalışıyor. Hastanelerde doktorlar çalışıyor. Bütün kamu ve özel sektörde çalışanlar çalışmaya devam ediyor. Köylüler tarlada çalışıyor ama Meclis çalışmıyor. Meclis neden çalışmıyor? Millet'in Meclisi neden çalışmıyor?" diye konuştu.
"Türkiye'nin acil kaynağa ihtiyacı var"
Bütçenin içindeki sosyal yardımlar ve diğer ödenekler tümüyle tükendi, bitti. Acil olarak 70-80 Milyar Dolarlık bir kaynak Türkiye’ye girmediği sürece bu durumdan kurtulamayız. Niye CHP ile uğraşıyorlar?
Biz diyoruz ki Parlamento açık olsun. Bunları görüşelim. Aklın yolu bir. Saray ise CHP ne derse tersini söylüyor.
Genel Başkanımız 14 maddelik bir metin açıkladı. “Gelin bunları yapın, el birliği yapalım” dedi, “Birlik beraberlik içinde olalım” dedi. Buna karşılık en ağır eleştiriler, en ağır hakaretler Saray tarafından CHP’ye ve Genel Başkanımıza yapılıyor. Biz ise, Genel Başkanımız ise buna karşılık yine devamlı birlik ve beraberlik vurgusu yapıyoruz, yapacağız.